Hızlı Okuma

Hızlı Okuma Kaç Yaşında Veya Ne Zaman Başlamalı?

Hızlı Okuma Kaç Yaşında Başlamalı – 1950’li yılların sonlarıyla başlayan hızlı okuma eğitimleri günümüz ihtiyaçlarıyla birlikte popülerliklerini korumaya devam eden eğitimlerdir. Eğitimler verilmeye başlandığı tarihten şimdiye kadar geçen zaman zarfında birçok revizyona uğramıştır. 20.yy’ da deneysel psikoloji alanında yapılan çalışmalar ve 1980’li yırlarda görüntüleme teknolojisinde yaşanan ilerlemelerle birlikte, sinir biliminde ortaya çıkan devrim niteliğindeki bulgular tüm öğrenme disiplinlerini etkilediği gibi hızlı okuma eğitimlerinin de gelişmesini sağlamıştır. Her ne kadar ülkemizde verilen çoğu hızlı okuma eğitimi sadece görme açısını geliştiren takistoskobik eğitime dayalı olsa da artık bu tarz eğitimlerin demode olduğu bilinmektedir.

Hızlı veya yavaş, okumada temel amaç anlayarak okumaktır!

İyi bir hızlı okuma eğitimi konsantrasyonu, öğrenmeyi, anlamayı arttıran, okunanların hafızada tutulmasını ve daha sonra gerektiğinde hatırlanmasını sağlayan ve zamanın verimli kullanılmasını yöneten teknikler içermektedir. Bu nedenle hızlı okuma eğitimleri, 6., 7. ve 8. sınıf öğrencileri, lise ve üniversite öğrencileri ile yetişkinler ve iş dünyasınca tercih edilmelerinin yanı sıra sınav hazırlığı yapan öğrenciler için de vazgeçilmez eğitimlerin başında gelmektedir. Ancak burada ailelerin zihinlerini kurcalayan şu tip sorular da ortaya çıkmaktadır;

Hızlı okuma kaç yaşında başlamalı?

Hızlı okuma eğitimi için uygun olan dönem nedir?

Çocuğumuzu ne zaman hızlı okuma kursuna veya eğitimine gönderebiliriz?Hafıza Eğitimi - Fotografik Hafıza Teknikleri Seti

6. SINIFTAN ÖNCE HIZLI OKUMA KURSU OLMAZ!

6. Sınıftan Önce Hızlı Okuma Kursu Verilen Çocuklarda

  • Atlayarak okuma,
  • Kelimeleri doğru teleaffuz edememe,
  • Kelimeleri anlamadan geçme,
  • Anlamadan okuma,
  • Kelime öğrenme oranında düşme,
  • Konsantrasyon problemleri,
  • ve düşük okuma motivasyonu

gibi alışkanlıklar ve sonuçlar oluşmaktadır. Hızlı okuma eğitimleri 6. sınıf sonrası her öğrenci ve yetişkin için çok faydalı bir eğitim iken, 6. sınıfın altında olan çocukları hızlı okumaya zorlamanın çeşitli zararları olabilmektedir.

Hal böyle iken konunun uzmanı olmayan birçok kurum ve kişi hızlı okuma eğitimi vermeyi 1. sınıf, 2. sınıf, 7 yaş, 8 yaşa kadar indirmiş ve iddialar çıldırmış durumdadır. Bu çıldırmış iddialara inanmayınız. Doğru olmayan  bu çılgın iddiaları görmek için aşağıda verilen ifadeleri google arama motorunda aramanız yeterli olacaktır;

Doğru Olmayan Çılgın İddialara Birkaç Örnek

“7 yaş için hızlı okuma teknikleri”

“8 yaş için hızlı okuma teknikleri”

“9 yaş için hızlı okuma teknikleri”

“1. sınıf için hızlı okuma teknikleri”

“2. sınıf için hızlı okuma teknikleri”

“çocuklar için hızlı okuma teknikleri”

Acaba hızlı okuma eğitimine çocuğumu kaç yaşından itibaren gönderebilirim?Mega Mental Aritmetik - Çocuklar için Konsantrasyon ve Zeka Eğitimi

Özet olarak, sorulan bu sorunun cevabı (cevap doğru olmasa da) ülkemizde ilkokul 1., 2.,3., 4. ve hatta 5. sınıfla birlikte başlanacağı yönündedir. Çünkü konuyu bilmeyen bazı kurum veya kişiler bu sınıflardaki çocuklara hızlı okuma eğitimi verdiğini iddia etmekte ve hatta bu konuda ilkokul öğrencileri için hızlı okuma kitapları ve setleri yazanlar dahi görülmektedir. Ancak durum hiç de söylendiği gibi değildir. Neden mi? Cevabı, çocukların kelime öğrenme, anlama ve okuma becerileri arasındaki ilişkileri gösteren bilimsel çalışmaları inceleyerek birlikte bulalım;

Kelime Dağarcığı ve “Okuma–Anlama” İlişkisi Nedir?

Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar yazılı kelimeleri tanımlamanın çocuklara başarılı şekilde öğretileceğini göstermektedir. Ancak kelimeleri tanımlama konusunda başarılı olan çocukların aynı zamanda okuduklarını daha iyi anlayan okuyucular haline gelmedikleri de gözlenmiştir. Ancak ilkokul 2. sınıftan sonraki yıllarda okuduğunu anlama kabiliyetinin gelişmesinde kelime tanımlamayı öğrenmekten çok kelime dağarcığının önemli olduğu görülmüştür. Hatta Backer, matematik öğrenme güçlüğü çeken ilkokul öğrencilerinin aynı zamanda okuduğunu anlama güçlüğü çeken öğrenciler olduğunu gözlemlemiştir. Kelime öğrenme ile ilgili yapılan çalışmalar sonrasında okuduğunu anlama düzeylerinin düşük olmasının nedeninin yetenek değil öğrenme fırsatları olduğunu da belirtmiştir (Becker, 1977).Çocuklar ve IQ Zeka Geliştirme

Chall, Jacobs ve Baldwin (1990) yaptıkları çalışmalarda benzer sonuçlar görmüşlerdir. Okuduğunu anlama konusunda dezavantajlı olan çocukların sınırlı kelime dağarcığına sahip olmalarının kavrayışı sınırlandırdığı ve azalan okuduğunu anlama sonucunu doğurduğunu belirtmişlerdir.

Bu bulgularla tutarlı olarak, üçüncü sınıftan itibaren çocukların (normatif bir örneklemde) yüzde 95’inin anlayamadıklarından daha fazla kelime okuyabildikleri tespit edilmiştir. Bütün bunlar kelime tanımlamanın değil, kelime dağarcığının okuduğunu anlamayı sınırlayan ana faktör olduğunu göstermektedir.

Ayrıca, birçok çalışma kelime bilgisi ve okuduğunu anlama arasında güçlü korelâsyonlar göstermiştir. Son zamanlarda yapılan bir çalışmada, sözlü olarak değerlendirilen kelime dağarcığı ile, bir ila altıncı sınıflarda okuduğunu anlama arasında % 81 (% 66 ortak varyans), yazılı bir kelime testi kullanıldığında ise okuduğunu anlama ile korelasyon % 93’e (% 87 ortak varyans) yükseldiği görülmüştür (Biemiller, 2001a).

Hızlı Okuma Kursu Ne Zaman Başlamalı?

Kelime Dağarcığı ve Çocukların IQ’su Arasında Bağlantı Var Mıdır?

Kelime hazinesi, IQ gibi bir çocuğun temel kapasitesinin bir ölçüsü mü? Kesinlikle “IQ” puanları ve diğer kelime dağarcığı puanları birbirleriyle yüksek düzeyde korelasyon göstermektedir (Knight ve Gregg, 2001). Ancak, kelime dağarcığının ve anlama becerisinin hem ana dil desteğindeki hem de okul öğretimindeki değişikliklerden etkilendiğine dair önemli kanıtlar da vardır. Bu, kelime dağarcığının yalnızca temel kapasitenin bir ürünü olmadığını ve eğitim, çevre gibi faktörlerden etkilendiğini güçlü bir şekilde düşündürmektedir.mega ingilizce - kolay ingilizce

Ev Yaşantısının Kelime Dağarcığı Üzerine Etkileri

Hart ve Risley (1995), işçi sınıfı geçmişlerinden gelen ve çocuklarıyla daha avantajlı aileler kadar etkileşim kurabilen ebeveynlerin çocuklarının kelime dağarcığı düzeyleri, daha avantajlı ailelerin çocuklarının sahip olduğu kadar büyük olduğunu bulmuşlardır. Benzer şekilde, Tizard, Cooperman, Joseph ve Tizard (1972), tek bir yetişkinle sık sık etkileşime giren iki yaşındaki yetimhane çocuklarının avantajlı çocuklarınkine benzer kelime dağarcığı oluşturduklarını bildirmiştir.

Tersine, yetişkinlerle daha az yoğun temasta olan yetimhane çocukları çok daha sınırlı kelime dağarcığı geliştirmiştir. Son olarak, Weizman ve Snow (2001) “Yüksek Seviyeli Kelimeleri” kullanmanın ve açıklamanın, oldukça dezavantajlı aileler arasında bile daha büyük bir kelime dağarcığı edinme ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu bildirmiştir.

Bu sonuçlardan ebeveynlerin çocukları ile kurdukları diyaloğun sonraki yıllardaki kelime dağarcığı üzerinde son derece önemli etkileri olduğu açıkça görülmektedir. Hatta evde izlenen TV programlarına kadar birçok faktörün de önemli etkileri olacağı açıktır. Anne ve babaların evde nitelikli bir dil kullanmaları ve bu konuda öncelikle kendilerini geliştirmeleri çocuklarının okuma ve anlama kabiliyetlerini geliştirme konusunda hayati önem taşımaktadır.Mega Matematik - Zihinsel Matematik ve Hafıza Teknikleri

Okulun Kelime Dağarcığı Üzerine Etkileri

Okullarda kelime bilgisi ve anlama üzerine etkili öğretimsel müdahale örnekleri arasında Beck, Perfetti ve McKeown (1982) ve Elley (1989) yöntemleri yer almaktadır. Beck ve arkadaşlarının beşinci sınıf çocuklarıyla ilgili çalışmaları, 18 haftalık bir süre boyunca doğrudan kelime öğretiminin günde bir kelimenin veya öğretilen kelimelerin yaklaşık yarısının doğrudan kazanımlarına yol açtığını göstermiştir.

Daha büyük kelime kazanımları, Elley’in (1989) kelimeleri açıklamaları ile birlikte ikinci sınıf çocuklara okumanın etkilerini inceleyen çalışmasında gösterilmiştir. Bu çalışmada, her bir okumada 8 veya 9 farklı kelime açıklanmış ve açıklanan kelimeleri içeren öyküler üç kez yeniden okunmuştur. Çocuklar kitabı ilginç bulduğunda günde yaklaşık 3 yeni kelime edinilmiş ve sonrasında hatırlanmıştır. Burada kelimelerin doğrudan anlatım yerine hikâye gibi doğal hafıza bağlantıları içeren bir biçimle sunulmasının kelime öğrenmede avantajlı olduğu görülmektedir.

—– Sponsor Bağlantı – Sponsor Bağlantı —–

MEGA İNGİLİZCE / KOLAY İNGİLİZCE

İNGİLİZCE’Yİ ÇOCUKLARIN ANA DİLLERİNİ ÖĞRENDİKLERİ GİBİ DOĞAL ÖĞRENİN!

—– Yazının Devamı – Yazının Devamı —–

Kelime öğretiminin anlama üzerindeki etkisine ilişkin 41 çalışmanın sonuçlarını özetleyen Stahl ve Fairbanks (1986), ortalama etki büyüklüğünün % 91 olduğunu bildirmiştir. Ayrıca ortalama bir çocuğun teorik olarak kavrayışını % 50’lik bir dilimden % 83’lük dilime artıracak bir etki yaptığını ölçmüşlerdir . Bu nedenle yapılan çalışmalar, kelime dağarcığı farklılıklarının anlama düzeyini etkilediğine ve kelime dağarcığı kazanma oranı arttığında, okuduğunu anlamada eş zamanlı kazanımlar elde edildiğine dair kanıtlar olarak görülmektedir.

—– Sponsor Bağlantı – Sponsor Bağlantı —–

HIZLI OKUMA DERNEĞİ’NDEN ÜCRETSİZ HIZLI OKUMA EĞİTİMİ

—– Yazının Devamı – Yazının Devamı —–

Kelime Öğrenme ve Yaş Arasındaki İlişki Nasıldır?

 İlk yılların sonunda ortalama bir çocuk yaklaşık 9000 kök kelime edinmiştir. Bu, 1 yaşından 8 yaşına kadar (2. sınıfın sonu) günde yaklaşık 2.2 kelime ve 9 – 12 yaşlarında günde 2.4 kelime öğrenmeyi yansıtır (Biemiller ve Slonim, 2001). Diğer bir deyişle, çocuklar yılda ortalama 800 ila 900 kök kelime öğrenir.

İkinci sınıfın sonuna kadar çocuklar arasında kelime dağarcığı açısından önemli farklılıklar olduğu iyi bilinmektedir. Yapılan çalışmalarda, en yüksek çeyrekte yer alan 2. sınıf çocukların, en düşük çeyreğe sahip olan çocuklar için 3000 kelimeye kıyasla, ortalama 7100 kök kelimeden oluşan kelime dağarcığı vardır. En yüksek kelime bilgisine sahip olanlar, bir yaşından beri günde 3 kök kelimeden fazla öğrenmektedirler. Oysa en düşük çeyrekte olan çocuklar günde yaklaşık 1 kelime edinmektedirler. İkinci sınıftan sonra, tüm çocuklar yaklaşık olarak aynı oranda kelime hazinesi ekliyor gibi görünmektedir. Bununla birlikte, beşinci sınıfta bile, en düşük çeyrekte olan çocuklar 7100 kök kelimeye ulaşamamaktadır. Bu seviye ikinci sınıfta yüksek kelime bilgisine sahip çocukların ulaştığı seviyedir (Biemiller ve Slonim, 2000). Bu, ilk yıllarda kelime dağarcığı oluşturmanın önemini göstermektedir.

Araştırma sonuçlarının da gösterdiği gibi iyi bir okuma – anlama ilişkisi için kelime dağarcığı önemli olmakta ve bu dağarcığın oluşması için öncelikle ilkokul ikinci sınıfa ve devam eden sürede 5. sınıfa kadar olan süre kritik görülmektedir. Bu sürenin iyi değerlendirilmesinin sonraki yıllar için büyük avantaj sağlayacağı anlaşılmaktadır.

Peki. Yukarıda bahsedilen kritik süreçte kelimeler çocuk tarafından nasıl öğrenilmektedir?Mega Hafıza - setler

Kelime Dağarcığı ve Kritik Süreç

10 yaşın altındaki çocuklar sadece “bağlamdan” birkaç kelime edinirler (Stahl, 1999, s.28), (Beck ve McKeown,1990). Yani daha çok sosyal etkileşimle kelimeler öğrenir ve diğer kelimeleri bu öğrenmiş oldukları kelimeleri kullanarak türetirler. Burada aile, okul ve çevre son derece güçlü etkiye sahiptir.

Beşinci ve altıncı sınıflardaki çocuklar öğrendikleri kelimelerin çoğunun doğrudan açıklamaların sonucu olduğunu bildirmişlerdir (Biemiller, 1999a). Dolayısıyla, kelimeleri elde etmek için, çocukların bilinmeyen kelimelerle anlamlı bir bağlamda karşılaşmaları gerekmektedir. Bilinmeyen kelimelerin anlamlarını açıklamak ve yeni edinilen kelimeleri kullanmaya devam etmek öğrenmeyi pekiştirecek ve kalıcılığı sağlayacaktır (Stahl ve Fairbanks, 1986).

Ayrıca yapılan çalışmalar kelime hazinesinin çoğu çocuk tarafından büyük ölçüde aynı sırayla elde edildiğine dair kanıtlar sunmaktadır. Ampirik kelime normlarının varlığı (Peabody Kelime Testi ve Dale ile O’Rourke’nin ‘Yaşayan Kelime Haznesi’,1981) bazı kelimelerin genellikle diğer kelimelerden daha sonra elde edildiğini göstermektedir.

Yapılan bir diğer çalışmada, farklı sınıflarda elde edilen kelimelerin ortalama puanları arasında çok yüksek korelasyonlar (çoğunlukla % 90’ın üzerinde) bulunmuştur (Biemiller ve Slonim, 2001). Veriler, sınıf düzeylerinden ziyade çocukların kelime seviyelerine göre sıralandığında, iyi bilinen (% 75’in üzerinde) kelimeleri, (% 74-25 bilinen) ve az bilinen kelimeleri açıkça tanımlanabileceğini göstermiştir.

Kelime edinmede herhangi bir noktada, bir çocuğun muhtemelen 13.000-15.000 kelimelik bir diziden yaklaşık 2000-3000 kelimelik kök sözcük öğrenmesi muhtemeldir. Bu, bir “kelime müfredatı” oluşturulmasını akla yatkın hale getirmektedir (Biemiller ve Slonim, 2001).

Yukarıdaki veriler ingilizce dili için geçerlidir. Türkçe ve İngilizce dilleri arasında İngilizce lehinde bir kelime fazlalığı bulunmaktadır. Bu nedenle kelime öğrenme süreci aynı olmakla birlikte, kelime köklerinden yeni kelimeler öğrenme için verilen sayısal veriler Türkçe için farklı olabilecektir.

Öğrenilmesi gereken günlük yaşam kelimeleri için ilk 2500 kök kelime erken öğrenilirken, daha ileri kelime seviyeleri için gerekli olan ileri level 2500 kelime kökü lise son sınıf öğrencileri tarafından bile tam olarak bilinmemektedir.Mega Mental Aritmetik - Çocuklar için Konsantrasyon ve Zeka Eğitimi

Peki Çocukların Okuduklarını Daha İyi Anlamaları İçin Ne Tavsiye Edilmektedir?

Yapılan bilimsel çalışmalardan sınıf düzeyinde okuduğunu anlama için normal bir kelime dağarcığının ön koşul olduğunu gördük. Düşük kelime dağarcığının okuduğunu anlama üzerindeki etkisi ve yazılı materyalin anlaşılması için gerekli olan kelime dağarcığı çocuğun kelime dağarcığını aşmaya başladığında, özellikle üçüncü, dördüncü ve üzeri sınıflarda belirgin hale gelecektir.

  • Kelime dağarcığındaki farklılıkların çoğunun, kelime edinme oranlarında büyük bireysel farklılıklar olduğu üçüncü sınıftan önce geliştiğini ve ikinci sınıftan sonra, çoğu çocuğun yaklaşık aynı oranda yeni kök kelimeler edindiğini artık biliyoruz. Öyleyse ailelerin yapması gereken en önemli şey ev içinde konuşulan dili daha nitelikli hale getirmek olacaktır. Bunun için anne ve babaların çok okuması gerektiğini söylemeye bilmem gerek var mıdır?
  • Ayrıca çocuklarda anaokulundan önceki süreçte büyüyen kelime dağarcığı açığını ikinci sınıfa taşımaktan kaçınabilirsek ve muhtemelen anaokulunun başında eksik olan bazı kelimeleri çocuklara öğretebilirsek, çocukların okuduğunu anlama kabiliyetini geliştirilebiliriz.
  • Benzer şekilde özellikle birinci sınıfta okul programlarına kelime bilgisi veren dersler eklenmesi veya evde, kurslarda benzer şekilde kelime bilgisi veren uygulamaların yapılması çocukların ilerleyen yıllarda okuduğunu anlama becerilerini geliştirecektir.
  • Aileler, evde çocukların ilgilerini çekecek hikâyeleri okumalı ve hikâyede geçen ve çocuklar tarafından bilinmeyen kelimeleri açıklamaları faydalı olacaktır. Benzer şekilde ev içinde yapılan konuşmalarda çocuk tarafından bilinmeyen ve yeni kelimeler üretmesine katkıda bulunması olası kelimeleri de çocuğun anlayacağı şekilde açıklanması önemli görülmektedir.

Esas Sorun Kelime Bilgisi Eksikliği

Tavsiye edilen şekilde kelime bilgileri takviye edilmediğinde eğitim sisteminin eksikliği nedeni ile sorunlar ortaya çıkmaktadır. Birçok öğretmen bir yıl içinde 100 veya 200 kelime öğretebilirken, çocukların yılda en az 800 kelime edinmeleri gerekmektedir. Ayrıca, ikinci sınıfın sonunda, günde iki (ortalama) kelime öğrenmek yerine günde ortalama bir (en düşük çeyrek) oranında kelime öğrenen çocuklar, ortalama çocukların gerisinde, yaklaşık 2000 kök kelime ve yaklaşık türetilmiş 4000 kelime geride kalmaktadır. Bu çocukların öğrenmesi gereken eksik kelimeler, çoğunlukla ortalama veya ortalamanın üzerinde kelime bilen çocuklar tarafından bilinen kelimelerdir.

İkinci sınıftan sonra, en düşük çeyrekte olanlar da dahil olmak üzere tüm çocuklar, görünüşe göre yeni kök kelimeleri daha hızlı öğrenir – günde 2.5 ila 3 kelime (Biemiller ve Slonim, 2001). Bununla birlikte, düşük kelime dağarcığı olan çocuklar daha ortalama seviyelere doğru yaklaşırlarsa, kelimeleri daha büyük kelime dağarcığından ve daha hızlı bir oranda öğrenmeye başlayacaklardır (günde 3.5 veya 4 kök kelime). Günde dört kelimeyle, düşük kelime bilgisi olan çocuklar ancak beş veya altı yıl içinde “ortalama” çocuklara yetişebileceklerdir. Kelime edinme oranı daha da yükselebilirse, daha erken “yetişme” gerçekleşebilmektedir. Bu da ailelere daha öncede birçok defa belirtildiği gibi önemli vazifeler vermektedir.

Hızlı Okuma Kaç Yaşında Başlamalı?

Peki. Çocuklarda Hızlı Okuma Eğitimi Bunun Neresinde?

Hızlı Okuma Kaç Yaşında Başlamalı – Detaylı şekilde anlatılmaya çalışılan araştırmalarda sizin de gördüğünüz gibi ilkokul öğrencileri için hızlı okumadan hiç bahsedilmemiştir. Çocukların okuduklarını daha iyi anlamaları için eğitimlerinin ilk yıllarında hızlı okuma eğitimine kesinlikle ihtiyaçları yoktur. Hatta okuduğunuz tüm bu bilgilerden beynin kelime kapasitesini arttırmak için öncelikle ilkokul 2. sınıfa kadar olan ve devamında 5. Sınıfa kadar olan sürede müthiş bir yapılanma içinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu süreç de öğrendiği köklerden yeni kelimeler üretebildiği ve bunu da çevre etkileşimiyle, belirli bir sırayla yaptığı görülmektedir. Böyle bir süreçte, yani 6. Sınıfa kadar olan dönemde çocukları hızlı okuma için zorlamak sadece zaman kaybı, atlayarak okuma ve doğru telaffuz edememe gibi ek sorunlara neden olacaktır.

Hızlı Okuma Kaç Yaşında Başlanmalı?

Hızlı Okuma Kaç Yaşında Başlamalı – Hızlı okuma eğitimi, temel kök kelimelerinin öğrenildiği, kelimelerden anlam ilişkisi ile çıkarımlarda bulunulabileceği soyut işlem dönemine geçiş dönemi ile yani 6.sınıf ile birlikte başlayabilecektir. Bu dönemde çocuklar öğrendikleri birçok kelimeyi anlayabilmekte ve kullanabilmektedirler. Ayrıca bu dönem sonrasında alınacak iyi bir hızlı okuma eğitimi çocuklarda gelişebilecek kötü okuma alışkanlıklarını da engelleyecektir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus hızlı okuma eğitiminin sadece göz açılarını geliştiren bir programdan ibaret olmamasıdır. Hızlı okurken öğrencinin nasıl daha iyi anlayabileceği konusunda önemli öğrenme teknikleri içeren bir hızlı okuma programı seçmek son derece önemlidir.

“Hızlı Okuma Kaç Yaşında Başlamalı” başlıklı bu önemli yazımdan çocuklarımızı geliştirmek için öncelikle kendimizi geliştirmemizin önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunun için hem kendimizin hem de çocuklarımızın farklı konularda çok kitap okumamız gerektiği aşikardır. Ayrıca çocukları 6. sınıftan önce hızlı okuma  eğitimine göndermenin çocuklarda atlayarak okuma, doğru telafuz edememe, kelimeleri anlamadan geçme, anlamadan okuma gibi alışkanlıklara sebep olabileceğini vurgulamak isterim.

Hızlı Okuma Derneği olarak ülkemizdeki yanlış uygulama ve bilgilendirmelerle mücadele etmeye çalışıyoruz. Bunlardan biri “Hızlı okuma kaç yaşında başlamalı?” konusudur, bir diğeri de ülkemizde sahte hızlı okuma rekorları ve bu konudaki bilgi kirlenmesiyle ilgili husustur. Bu tip sahteciler ve sahte olaylar sadece ülkemizde değil tüm dünyada da olmaktadır. Bu tip sahteciler tarafından aldatılan “Guinness Rekorlar Organizasyonu” bu sebepten dolayı dünyada hızlı okuma rekorlarını onaylamaktan çekilmiştir. Bu konuyla ilgili olarak ayrıca “GUINNESS “HIZLI OKUMA REKORLARI”NI ONAYLAMAKTAN NEDEN ÇEKİLDİ?” başlıklı makaleyi de okumanızı tavsiye ediyorum.

Okumak yoksa gelişmek de yoktur. İyi okumalar diliyorum.

Soner Polat
Hızlı Okuma Derneği Eş Başkanı
Türkiye Hafıza Şampiyonu
HIZLI OKUMA DERNEĞİ

Kaynaklar

  • Becker, W. C. (1977). Teaching reading and language to the disadvantaged–What we have learned from field research. Harvard Educational Review, 47, 518-543.
  • Chall, J. S., Jacobs, V. A., and Baldwin, L. E. (1990). The reading crisis: Why poor children fall behind. Cambridge, MA: Harvard University Press.
  • Biemiller, A. (2001a). The Relationship Between Vocabulary Assessed with Picture Vocabulary Methodology, Same Words with Sentence Context Method, Root Word Inventory, and Reading Comprehension. Presented at the Society for the Scientific Study of Reading Conference, June 2001.
  • Knight, D. F., & Gregg, N. (2001). Listening comprehension or verbal ability: Does it matter which measure is used in the identification of reading? A paper presented at the annual conference of the Society for the Scientific Study of Reading, Boulder, CO, June 1-3,
  • Stahl, S. A. (1999). Vocabulary development. Cambridge, MA: Brookline Books.
  • Biemiller, A. (1999a). Estimating vocabulary growth for ESL children with and without
  • Listening comprehension instruction. Paper presented at the annual conference of the
  • American Educational Research Association, Montreal, Quebec.
  • Stahl, S., & Fairbanks, M. M. (1986). The effects of vocabulary instruction: a model-based meta-analysis. Review of educational research, 56, 72-110.
  • Knight, D. F., & Gregg, N. (2001). Listening comprehension or verbal ability: Does it matter which measure is used in the identification of reading? A paper presented at the annual conference of the Society for the Scientific Study of Reading, Boulder, CO, June 1-3,
  • Biemiller, A., and Slonim, N. (2001). Estimating root word vocabulary growth in normative and advantaged populations: Evidence for a common sequence of vocabulary acquisition. Journal of Educational Psychology, 93, 498-520.
hızlı öğrenme - anlayarak hızlı okuma seti
Başa dön tuşu