Bebeklerin ve Çocukların Beynindeki Potansiyel – 5 ile 12 yaş arasındaki çocuklar için olan “Anzan Mega Aritmetik Konsantrasyon ve Beyin Egzersizleri” eğitimimize katılmış olan öğrencilerin matematik becerileriyle ilgili videolarını izleyen bazı insanlardan “Bu mümkün değil!”, “Küçücük bir çocuk 2 ve 3 haneli sayıları zihinden toplayamaz!”, “Aynı yaştaki çocuklar çarpım tablosunu bilemezken, bu çocuklar nasıl 3 veya 4 haneli sayıları zihninden çarpabiliyor?”, “İnsanları kandırıyorsunuz!” gibi çok sayıda mesaj alıyorum.
Bu mesajların nedeni maalesef benim bildiğim şeyleri onların bilmemeleri. Bir bebek veya çocuk beynindeki potansiyelin büyüklüğünün farkında olmamaları. Beyindeki gelişimsel plastisitenin çok esnek olduğu bebeklik ve çocukluk döneminde uyarılan beyne sahip çocukların ulaştığı sonuçları çok yaygın olarak görmemeleri. İşin ilginç tarafı şu: Bu çocuklar çok özel çocuklar değil. Özel olmalarını sağlayan şey ailelerinin çocuklarının beyin potansiyelinin farkında olmaları ve zaten mevcut olan potansiyeli geliştirmek için harekete geçmiş olmaları. Bu makalede bir araştırmaya atıf yaparak işte tam da bu konuya dikkat çekmek istiyorum. Sadece dikkat çekmek mi? Hayır, bizzat örnekler vererek sonuçları da göstermek istiyorum.
Çocukların Beynindeki Potansiyeli Küçümsemeyin!

Bebeklere Onların Anlayamayacaklarını Düşündüğümüz Şeyleri Okursak Ne Oluyor?
Küçük oğlunuza veya kızınıza bir şeyler okursanız, 5, 10 veya 15 yıl sonra o materyalin herhangi bir şekilde akılda kalmasını bekler misiniz? Tabi ki herhangi bir hatırlama beklemeyiz, ancak Burtt H. E.’nin (1932, 1937, 1941) yaptığı bir çalışmada elde edilen bulgulara göre böyle bir sonuç mümkün. Kullandığı materyaller, Sofokles’in Oidipus Tyrannus’undan orijinal Yunanca’dan çeşitli bölümlerden oluşuyordu ve her bölüm yaklaşık 20 satır veya 240 heceden oluşuyordu. Oğlu Benjamin 15 aylıkken, Burtt ona bu bölümlerden üçünü üç ay boyunca günde bir kez okudu – bu her bir pasajın toplam 90 kere bebeğe okunması demek. Bu bölümler daha sonraki yıllarda test için saklandı ve tekrar bebeğe okunmadı. Ancak sonraki üç ay boyunca her gün bu kez üç yeni pasaj bebeğe okundu ve sonra bu pasajlar da test için saklandı. Bu üç aylık bir süre boyunca günde üç bölüm okuma, ardından farklı bir bölüm seti vb. okuma prosedürü, çocuk üç yaşına gelene ve 21 farklı bölüm (toplam 21 ayda 7 kere 3 aylık 3 parça okuma eylemi) sunulana kadar sürdürüldü. Bu noktada test amaçlı yapılan bu okumalar tamamen durduruldu.
Benjamin 8,5 yaşındayken, her üç aylık dönemden birer tane olmak üzere yedi bölüm seçildi ve üç tane yeni bölümle birlikte, yeniden öğrenme yöntemi kullanılarak hafızada tutma ölçüldü. Daha sonra, özgün bölümlerin kullanılmamış üçte biri (7 adet bebeklik döneminde okunmuş olan) ve üç adet de yeni kontrol bölümü denek 14 yaşındayken hafızada tutmayı ölçmek için kullanıldı. Son olarak, kalan üçte biri ve üç kontrol bölümü de, Benjamin 18 yaşındayken hafızada tutmayı ölçmek için kullanıldı. Her hafızada tutma dönemi, önce 18 deneme boyunca 10 bölümün tamamının -yedi eski ve üç yeni- okunmasından oluşuyordu. 10 bölümün tamamının okunması tek bir denemeyi oluşturuyordu. On dokuzuncu denemeden başlayarak, her üçüncü denemede, deneycinin her bölümü yavaşça okuduğu ve deneğin metindeki bir sonraki heceyi tahmin etmeye çalıştığı bir ipucu yöntemi kullanıldı. Deneğin tüm bölümü kelimesi kelimesine ve ipucu olmadan okuması için gereken deneme sayısı, hafızada tutmanın ölçüsü olarak kullanıldı.
- Burtt’un bulguları şöyleydi: Benjamin, 8,5 yaşındayken daha önce sunulan materyal seçimlerini ezberlemek için ortalama 317 denemeye ihtiyaç duyarken, kontrol materyalleri için ortalama 435 denemeye ihtiyaç duydu.
- 14 yaşındayken, daha önce sunulan materyal için ortalama 149 deneme, yeni materyal için ise 162 denemeye ihtiyaç duydu.
- 18,5 yaşındayken, deneysel ve kontrol pasajlarını yeniden öğrenmek ve öğrenmek için ortalama deneme sayısı sırasıyla 189 ve 191 idi.
Dolayısıyla bebeğin anlamadan sadece tekrarlı olarak duyduğu materyalleri algıladığı, bunların beyin üzerindeki ağlarda yer ettiği, etkinin, tutma aralığı beş yıldan uzun olduğunda %27’lik bir tasarruf puanı sağladığı görülmektedir. Tutma aralığı yaklaşık 10 yıla ulaştığında tasarruf oranı %8’e düşmüştür. Son olarak, yaklaşık on beş yıllık bir tutma aralığının hiçbir tasarruf sağlamadı görülmüştür. Burtt (1941), son tutma aralığının “bebeklikteki orijinal uyarımın tüm izlerini tamamen ortadan kaldırmak için yeterli olduğu” sonucuna vardı (s. 437).
Bu deneyde seçilen ve sistematik olarak okunan parçalar kasıtlı olarak çocuğun test için tekrar kullanılıncaya kadar hiçbir zaman tekrar karşılaşmayacağı metinler olarak seçilmiştir. Ancak, bebeğin veya çocuğun maruz kaldığı bu sistematik uyarılar daha sonraki eğitim döneminde karşılaşacağı konular olsaydı durum ne olurdu bir düşünün. Bu sonuç, uyarıların sistematik olarak çocuğun zekâsını oluşturan fonksiyonlarda, matematik becerilerinin geliştirilmesinde ve okuduğunu anlama becerilerinin temelini oluşturan bileşenlerde olduğunda üstel bir etki yaratacağını gösteriyor.
Biz beynin en esnek olduğu bebeklik ve çocukluk döneminde, önce 3 – 5 yaş aralığında “ÇOCUK ZEKÂ VE HAFIZA” setimizle temel zekâ gelişimi için, 5-12 yaş arasında da “ANZAN MEGA ARİTMETİK” ve “MEGA AKTİF OKUMA / NÖRO AKTİK OKUMA” beyin temelli eğitimlerimizle çocukların matematik ve anlayarak akıcı okuma potansiyellerini geliştiriyoruz. Bunu tam da beynin gelişimsel plastisitesinin en esnek olduğu zamanda yapıyoruz. Unutmayın, “Gelişimsel Nöroplastisite” esnekliğinin %90’ını çocuk ergenlik çağına, yani yaklaşık 13 yaşına girdiğinde kaybediyor. Bundan sonra yapabileceğiniz çok az şey var. Bu dönemi kaçırdıysanız kontrol sizden çıkmış demektir.
Çocuklarda Zeka Gelişimi / Nöronlar ve Sinaptik Budama
Sinaptik budama, beyin olgunlaşmasının bir parçası olarak gerçekleşen sinaps bağlantılarının azaltılması işlemidir. İnsan beyni, erken embriyonik aşamada gelişimine başlar ve erken çocukluk döneminde maksimum sinaptik bağlantı sayısına ulaşır. Erken çocuklukta, beyindeki sinaps sayısı yetişkin bir beyinde normalde bulunanın sayının yaklaşık iki katı olur. Sinaptik budama olarak bilinen dönem, beyinde uyarılmayan ve fazlalık olarak duran sinapsların ortadan kaldırılmasının başladığı zamandır. Bu işlem, beyinde uyarılma oranına bağlı olarak tüm sinapsların neredeyse yarısını ortadan kaldırır. Bu işlemin büyük bir kısmı çocukların ergenlik dönemine kadar tamamlanır. Çok az bir kısmı da genç yetişkinliğe kadar devam edebilir.
Çocukların Beynindeki Potansiyel / Örnekler
Çocukluk dönemindeki beynin esnek dönemini sistematik olarak uyaran ailelerin ve eğitimlerin ne gibi sonuçlara ulaştığı birkaç örnek aşağıda verilmiştir. Lütfen, bebeklerin ve çocukların beyin potansiyellerini küçümsemeyin!
Brielle Milla / 5 Yaşında
Yiğit Küçükertan / 5 yaşında
Kaynaklar:
- Burrt, H. E. An experimental study of early childhood memory, Journal of Genetic Psychology, 1932, 40, s287-293.
- Burrt, H. E. A further study of early childhood memory, Journal of Genetic Psychology, 1937, 50, s187-192.
- Burrt, H. E. An experimental study of early childhood memory: Final report. Journal of Genetic Psychology, 1941, 58, s435-439.











