Müzik

Müziğin İyileştirici Gücü – Ruh ve Beden Sağlığımıza Faydaları

Müziğin İyileştirici Gücü – Müzik, görsel ve sözel becerileri geliştirir. Özellikle 4 ile 6 yaş arasında edinilen müzik becerileri, çocukluk çağında, kelimeleri anlama ve açıklama becerilerini olumlu etkiler. Beynin sağlıklı kalmasını sağlar. Daha mutlu olmayı sağlar. Tansiyonu düzenler. Uyku kalitesini arttırır. Ağrıları azaltır ve sinir sistemini güçlendirir. Bakarsanız, müzik sanki bir aspirin gibi, pek çok derde deva!

Müzik üzerine yapılmış o kadar çok araştırma, yazılmış o kadar çok akademik kaynak var ki, toplasanız ciltler tutar.

Her şeyden önce insan olarak müziğe karşı olumlu ön yargılarımız vardır. Türü ne olursa olsun, hoşlananı, hayran olunanı, kısacası taraftarı en çok olan sanat dalıdır desek yanlış olmaz.

Müzik ve beyin, müzikle tedavi, müzikle terapi, müzikle öğrenme, müzikle eğlenme gibi müziğin çok sayıda olumlu yan etkileri hakkında sayısız makale var.

Müziğin temel elemanı kulak ve onun fonksiyonu olan işitme duyusudur. İşitme duyusunun görme duyusundan daha önce oluştuğunu biliyoruz. Anne karnındaki bir bebek, fetüsken ilk duygulanımını, ilk duyduğu sesler olan annesinin kalp atışlarını, nefes alıp vermesini, dolaşım sesleri aracılığıyla hisseder. Bu sesler ile hiçbir duyusu aktif olmamasına rağmen, işitme yetisine sahip olur. Amerikalı Anestezi Uzmanı Dr. Fred Schwartz, bu sesleri özel bir mikrofonla erken doğmuş bebeklere dinletiyor. Bu şekilde bebeklerin sakinleşmesi sağlanıyor, büyüme ve gelişmeleri hızlanıyor. Aynı sesler ayrıca yetişkinlere de dinletildiğinde, yetişkinlerde anne karnındaki güvenli ortamı anımsatmasından dolayı, yetişkinlerin de sakinleşmesi sağlanıyor.

BİLİME GÖRE TÜM ZAMANLARIN BEYNİ DİNLENDİREN 10 MÜZİĞİ

Müziğin İyileştirici Gücü

Müzik terapisi nedir? Müzik bizi iyileştirmeye yardımcı olabilir mi? Müzik sağlığımızda ve mutluluğumuzda nasıl bir rol oynar? Müzik bir tür ilaç olabilir mi?

Müzik Terapisi ile İyileşen Felçli

Müziğin Gücü adlı kitabında yazar Elena Mannes, kitabında konuşma yeteneğini kaybeden bir inme hastasının hikayesini paylaşıyor. Felçli hasta normal konuşma kalıplarıyla yeniden konuşma girişiminde bulunduğu sırada, birden sözsüz melodi terennüm etmeye başlar.

Bu yöntem “melodik tonlama terapisi” olarak bilinir ve beynin sağ lobunda gerçekleşir. Sonuç olarak, beynin bu bölümü, normal dil alanının fonksiyonunu yerine getirebilir.

İlk bakışta, bu hikaye müzik ve sağlığı birleştirmek için çok spesifik bir yol gibi görünebilir, ancak aslında müzik terapisinin durumunu net bir şekilde gösterir.

Parkinson hastalarının hareket etmesine, otistik çocukların odaklanmasına ve öğrenmesine veya çoklu kas sertleşmesi çeken hastalarının spazmlarını azaltmalarına yardımcı olmak için kullanılan müzikler hakkında da birçok hikaye vardır. Ancak bu hikayelerin onları destekleyen hiçbir araştırma çalışması yoktur. Benim tahminim, bunların doğru olmasına rağmen, tüm popülasyonu tahmin etmek zor olan bireyselleştirilmiş sonuçlardır.

Bununla birlikte, müziğin iyi kabul gören ve bilimsel olarak kanıtlanmış bir avuç sağlık dolu faydası vardır.

MÜZİK VE ÖĞRENME – OLUMLU RUH HALİ BEYNİN DAHA YARATICI DÜŞÜNMESİNİ SAĞLIYOR

Araştırma: Bir İlaç Olarak Müzik

İlk olarak, müzik hastalarda ağrıyı hafifletmek için kullanılabilir.

Müziğin İyileştirici Gücü – Müzik tedavi amacıyla birçok alanda kullanılabilmektedir. Ameliyat olacak hastaların kaygı ve korkularını gidermek için; müziğin etkinliği konusunda birçok araştırma yapılmıştır ve sonuçlar müziğin ameliyat öncesi kaygı ve korkuyu azaltmada etkili olduğu yönündedir.

Örneğin, Cleveland Clinic’te kaydedilmiş müzik dinleyen cerrahi hastaları, ameliyat sonrasında ağrılarında 4 kat azalma gördü. Müziğin aynı zamanda operasyonlar sırasında ihtiyaç duyulan anestezi miktarını azalttığı de gösterilmiştir.

İkincisi, müzik stres ve kaygıyı hafifletmek için kullanılabilir. 

Müziğin İyileştirici Gücü – Sakinleştirici müzik kan basıncını düşürür, kalp atış hızını sabitler ve stresi azaltır. Araştırmalar, müziğin ameliyat ve kolonoskopi geçiren hastalar, tıbbi prosedürler geçiren çocuklar ve koroner kalp hastalığı olan hastalar için stresi azaltabileceğini göstermiştir.

Müzik dinlemenin stres hormonlarını azaltarak ve büyüme hormonlarını artırarak bağışıklık sistemi işlevini artırabildiğini gösteren bazı kanıtlar da vardır. Bu değişiklikler vücudun hastalıklardan kurtulmak ve hastalıklara karşı koymak için daha iyi bir durumda olmasını sağlamalıdır, ancak araştırma şu ana kadar zayıftır ve daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Kullanılan müziğin kişinin sosyokültürel durumuna ve gereksinimine uygun olması önemlidir. Türk müziği bu bağlamda bolca araştırılmıştır. Mesela, hiperaktif çocuklarda; Hicaz, Buselik makamları, Vivaldi’nin Dört Mevsim İlkbahar’ından Largo, nefesli ve yaylı çalgılar önerilmektedir.

Eğitim öğretim süreçlerinde; zihinsel işlevleri artırıcı, eğitimi pekiştirici yönleri araştırmalarda ele alınmaktadır.

Müzik, ergenlik sorunlarıyla başa çıkma, ergenin kendini ifade etmesi için; konuşma ve iletişim bozukluklarında kullanılabilmektedir.

Her zaman önemli ve yaygın sorunlarından olan depresyonda; doğum sonrası depresyonda hareketli, neşeli, enstrümantal müzik, Rast, Mahur, Rehavi makamları ve neşeli sözler içeren müzikler önerilmektedir.

Sinirlilik ve öfke durumlarında; teskin edici (Hüseyni) makamlar, Vivaldi Dört Mevsim İlkbahar’dan Largo müzik gibi müzikler önerilmektedir.

Kaygı ve travma sonrası stres bozukluklarında da müzik kullanılabilir; müziğin stres hormonları olarak bilinen ACTH ve kortizol düzeylerini düşürdüğü de araştırmalarda belirlenmiştir.

Uykusuzluk problemi çeken kişilerin uyku kalitesini artırmada müzik terapisinin yeri oldukça fazla. Uzun süreli insomnia hastaları; depresyon, bir şeyleri anımsamakta güçlük çekme, öğrenme zorluğu ve dikkat dağınıklığı gibi problemler de yaşar. Müzik terapisi uykuya dalma süremizi kısaltarak bu problemleri aşmamıza yardımcı oluyor.

Genellikle hızlı tempolar, mutluluk duygusu yavaş tempolar, hüzün duygusu uyandırırlar. Tek ve beş sesli müzikler tedavi edicidirler.

MÜZİK VE BEYİN: HANGİ MÜZİK BEYNİ NASIL GELİŞTİRİYOR?

Son olarak, müziği mutluluk ve haz ile farklı şekillerde ilişkilendiren bir dizi çalışma var. 

Müziğin İyileştirici Gücü – Bireysel çalışmalardaki farklılıklara rağmen, konuyla ilgili bilimsel fikir birliği, müziğin beynin diğer aktivitelerde zevki tetikleyen aynı alanlarını uyarmasıdır.

Bir dizi çalışma, zevkli müzik dinlemenin, mizah, lezzetli yiyecekler ve hatta kokain tarafından tetiklenen aynı “zevk merkezi” olan beyindeki mezokortikolimbik sistemi uyardığını bulmuştur. Bu şekilde müziğin bir ilaç gibi olduğunu söyleyebilirsiniz. Müzik sizi mutlu ediyorsa, sağlığınız için iyi olabilir. Hemen kulak üstlerinde bulunan beynin haz bölgesi Nucleus Accumbens, müzik gibi terapik bağımlılık yarattığı gibi, alkol ve uyuşturucu bağımlıllığının da merkezi olarak gösterilmeketdir. Daha fazla okumak isterseniz Bakınız: Yeşilay Danışmanlık Merkezi

Bu avantajlar kulağa hoş geliyor, ancak müzik bu faydaları sağlamada benzersiz mi? Pek sayılmaz.

Araştırmanın mevcut durumu göz önüne alındığında, müziğin iyileşmede diğer alternatiflerden daha iyi olup olmadığı bilinmemektedir. Müzik, ağrıyı hafifletmenin veya stresi azaltmanın tek yolu değildir. Müzik, A kişisi için iyi çalışabilir, meditasyon ise B kişisi ve derin nefes alma veya egzersiz için C kişisine yardımcı olabilir.

Müzik Terapisinin Sınırlılıkları

Müziğin İyileştirici Gücü – Müziğin beynimizi ve bedenlerimizi etkilediğini bildiğimizi söyleyerek müzik ve sağlık arasındaki mevcut araştırma durumunu özetleyebilirsiniz. Ancak müziğin bunu neden veya nasıl yaptığını tam olarak anlamıyoruz. Ve detayları anlamadığımız için, müziğin neden şifalı bir terapi olduğunu açıklamaktan aciziz.

Dürüst olmak gerekirse, araştırmacılar daha iyi çalışmalar yaparlarsa bu sorunların bir kısmı çözülebilir. Şu anda, araştırmacılar kendilerine bir iyilik yapmıyorlar çünkü müzik araştırmaları nadiren tipik bir format takip ediyor.

Brighton’daki Sussex Üniversitesi’nde nörobilim alanında kıdemli bir araştırma görevlisi olan Stefan Koelsch, müziğin iyileştirici etkilerini şöyle özetliyor:

Müziğin hastalıkları ortadan kaldırmak için bir hap olduğunu söyleyemem. Ama… Pek çok hapın hem fizyolojik hem de psikolojik olarak korkunç yan etkileri var. Müziğin ise -en azından- yan etkisi veya zararlı etkileri yok.

BİO-RİTMİK LARGOTM

KONSANTRASYONU ARTIRAN ÖZEL FREKANSLAR VE MÜZİKLER

Başa dön tuşu