Kolay İngilizce Öğrenmek İstiyorsanız Taklit Edin? Peki Ama Kimi?

Kolay İngilizce Öğrenmek – Kolay İngilizce öğrenmek istiyorsanız, önce size kolay İngilizce öğrenmemenin çok sağlam birinci kuralını söyleyeyim: “İşe kesinlikle gramer öğrenerek başlayın! Böylece başarısızlığı baştan garantilemiş olursunuz.“

Şimdi gelelim kolay İngilizce öğrenme konusuna. Çok yaygın olarak bilinen bir Japon atasözü vardır. Konu İngilizce öğrenmek olduğu için bu atasözünün İngilizcesini de vermekte fayda var.

“If one can do it, you too can do it.” – (Japanese proverb)

“Birisi yapabiliyorsa, sen de yapabilirsin.” – (Japon atasözü)

Bu atasözü aslında şunu söylüyor: “Kolay İngilizce öğrenebilen insanları inceleyin ve aynen onların yaptıklarını yapın, veya onları taklit edin!“

Ancak, işte mesele de budur. Tamam da, kimi kendimize örnek alacağız? Kimi taklit edeceğiz? Herkes için çalışan yöntemleri kullanan birilerini nereden bulacağız ki?

—– Sponsor Bağlantı —–

PARETO PRENSİBİYLE / MEGA İNGİLİZCE

—– Yazının Devamı —–

Polyglotları Taklit Edin Yeter!

Peki, kim bu polyglotlar? Polyglot nedir bilmiyorsanız hemen söyleyeyim. Beş veya daha fazla dil konuşabilen insanlara polyglot deniyor. Özellikleri, çok hızlı ve kolay yabancı dil öğrenebiliyor ve konuşabiliyorlar.

Bu insanların yabancı dil öğrenme konusunda ortak yanlarını öğrenebilir ve yaptıklarını taklit ederseniz, Japon atasözünün dediği gibi siz de İngilizceyi ve daha fazlasını kolayca öğrenebilirsiniz.

Hemen, “Peki nereden bulacağız bu polyglotları? Sırlarını nasıl öğreneceğiz? Bize sırlarını söylerler mi?” diye sorular sormaya başladığınızı duyar gibiyim.

Merak etmeyin, polyglotların üye oldukları internet siteleri var. Zaman zaman sözleşip belli bir yerde fiziksel olarak da bir araya geliyorlar. Bir araya geldiklerinde onların ortak yöntemlerini öğrenmek için sorulan sorulara verdikleri cevaplarda hızlı ve kolay dil öğrenmenin şifrelerini çözebiliyorsunuz. Ben bu makalede onların taklit etmeniz gereken yöntemlerini açıklayacağım. Polyglotların söylediklerinden hızlı ve kolay yabancı dil öğrenmelerinde şu yöntemlerin etkili olduğu anlaşılıyor:

Bir Dili Öğrenmek İstiyorsanız İşe Çok Dinlemekle Başlayın! Duyduğunuz Sesleri Taklit Edin!

Polyglotlar dil öğrenmek çok duymak ve çok dinlemekle başlar diyorlar. Dinlemenin telaffuz için, duyduklarınızı anlamak için, siz söylediğinizde karşınızdakinin anlaması için çok önemli olduğunu vurguluyorlar.

Çoğu insan yabancı dili öğrenmenin kelimelerin yazılışının, anlamlarının ve cümlelerin gramer yapılarının öğrenilmesi zannediyorlar. Bir cümleyi okuduklarında anlıyorlarsa ve cümle içindeki kelimeleri ve anlamlarını biliyorlarsa, dili öğrendiklerini düşünüyorlar, ama konuşamıyorlar. Konuşsalar da karşısındakiler onları anlayamıyorlar. Bu insanların böyle düşünmelerinin nedeni, bildiklerini düşündükleri kelimeleri ve cümleleri içeren bir sınavdan da çok iyi not alıyorlar. Bu da onlara “Zaten biz bunları biliyoruz” diye düşündürüyor.

Ama iş konuşmaya gelince konuşamıyorlar ve hızla konuşulan cümleleri anlayamıyorlar. Sebebi şu sınavda “düşünmek için yeterli zamanları” var. Ama konuşma sırasında düşünmek için zamanları yok. Çünkü söylemek istedikleri cümleleri oluşturmak için grameri ve hangi kelimeleri kullanmaları gerektiğini düşünmeleri gerekiyor.

Dili öğrenmek hızla söylenen kelime ve cümleleri algılayabilmek, ve düşünmeden otomatik konuşabilmektir. Konuşurken de sesleri doğru çıkartarak söylemek gerekiyor. Bunu başarmanın yolu ise çok dinlemek ve dinlenenlerin çok kere taklit edilerek üretilmeye çalışılmasından geçiyor.

İşe Kısa Cümleler Kurarak Konuşmakla Başlayın!

Polyglotlar “Öğrenilenleri hemen uygulamaya koyun ve konuşmada kullanın!” diyorlar. O dilin konuşulduğu ortama cesurca girmenin ve korkmadan konuşmaya başlamanın önemini vurguluyorlar. Karmaşık uzun cümlelerle başlamamak, dili bir iletişim aracı olarak kullanmak işin püf noktasıymış gibi görünüyor.

Hata Yapmaktan Korkmayın!”

İşe konuşmakla başlamanın da ön şartı bu olsa gerek. Öğrenmenin hatalar yaparak ilerleme olduğunu bilmemiz gerekiyor. Hayatta hata yapmadan öğrenmek diye bir şey yok.

Örneğin gramer öğrenmeden ana dilini öğrenen çocuklar da dili çok duyarak ve dinleyerek öğreniyorlar. Öğrendiklerini de taklit ederek yapmaya çalışıyorlar.

Örneğin ana dillerini evdekileri dinleyerek öğrenen Amerikalı ve İngiliz çocukların ana dilleri olan İngilizceyi öğrenirken fiillerin ikinci hallerinde genellikle “-ed” takısı olduğunu fark ediyorlar. Beyinleri bunu çok sayıda benzer şeyler duyarak otomatik olarak algılıyor. Ancak başlangıçta örneğin “go (gitmek)” fiilinin ikinci halini hızla söylerken, çocuklar “went” yerine “goed” diyebiliyorlar. Ancak dinleyerek öğrendikleri için, beyinleri bir müddet sonra hiç “goed” şeklinde bir ifade duymadıklarını fark ediyor. Beyin bunu otomatik algılıyor ve konuşma kulağa hoş gelenin söylenmesi şeklinde oluyor. Kulağa hoş gelme hissi ise çok dinlemekle oluşuyor.

Öncelikle Öğrendiğiniz Dilde En Sık Kullanılan İlk 500 Kelimeyi Öğrenin!

Günlük konuşmaların çoğu toplamda 400-600 kelime ile yapılıyor. İngilizceyi öğrenirken günlük konuşmalarda en sık kullanılan kelimeleri ve bu kelime kombinasyonlarıyla kurulan cümleleri öğrenerek işe başlıyorlar.

Polyglotların çoğu ilk 500 ila 1000 kelimeyi öğrenerek işe başlıyorlar. En sık kullanılan ilk 1000 kelimeyi ve bu kelimelerle kurulan cümleleri öğrenerek işe başlamak ideal bir yöntem. 1000 kelimeyle oluşturulan cümleleri küçümsemeyin. Sadece 30 kelime bilseniz, bunların kendi aralarında oluşturulabilecek kombinasyonlarıyla 1000 farklı cümle oluşturabiliyorsunuz.

Polyglotların bu işi nasıl başardıklarını öğrenince siz de şunun farkına varıyorsunuz; hiç kimse yabancı dil öğrenme dâhisi değil. Sadece doğru yöntemlerle çalışarak öğreniyorlar.

Ben size “Polyglotlar nasıl yapıyorlarsa, aynen onları taklit ederek siz de öğrenebilirsiniz” dedim. Ama şunu da düşünmeden edemedim:

Peki onlar bu teknikleri kimlerden öğrendiler? Onlar kimi veya kimleri taklit ederek öğrendiler?

Ama işin özü şu ki, sanki polyglotlar da çocukların ana dillerini doğal şekilde öğrenirken takip ettikleri süreci taklit ediyorlar. Grameri çok önemsemiyorlar. Hata yapmaktan korkmuyorlar. Önce günlük konuşmada en çok kullanılan kelimeleri ve bu kelime kombinasyonlarıyla oluşturulan cümleleri öğrenerek konuşuyorlar. Aynen çocukların ana dillerini öğrendikleri adımları taklit ederek…

Poliglotların Kolay Dil Öğrenme Sırları!

Aslında dil öğrenmeye giden gizli bir kısa yol var. Kısa süreç şu; ikinci bir dil öğrenirken biz de polyglotların takip ettiği süreci takip edebiliriz. Nasıl mı? Polyglotlar gibi ikinci dili çocukların ana dillerini doğal olarak öğrenirken takip ettikleri yolu taklit ederek;

• Gramer öğrenerek dil öğrenmeye çalışmayın (çocuklar gibi),

• Hata yapmaktan korkmayın (çocuklar gibi),

• İyi bir dinleyici ve taklitçi olun (çocuklar gibi),

• Öğrendiklerinizi hemen konuşmaya aktarmaya çalışın (çocuklar gibi),

• Önce günlük konuşmada en çok kullanılan 500 (sayı 1000 olursa bu mükemmel olur) kelimeyi ve bu kelime kombinasyonları ile oluşabilecek cümleleri öğrenerek uygulamaya başlayın (çocuklar gibi),

• Öğrenmeyi bir oyun haline getirin (çocuklar gibi).

Bu süreçleri aynen takip ederek dil öğreten bir sistem var mı diye sorarsanız, size aşağıdaki resimde görülen “Mega İngilizce – Hafıza Teknikleri İle İngilizce” linkine tıklayarak ilgili sayfayı incelemenizi tavsiye ediyorum. Kim bilir, koronavirüs nedeniyle izole olduğumuz şu günler başka faydalı bir öğrenmeye başlamanın başlangıcı olur.

İşte Hızlı ve Kolay İngilizce Öğrenmenin Bütün Sırrı Bu

Bu konuyla ilgili daha derin bilgi almak için ayrıca “NEDEN İNGİLİZCE ÖĞRENEMİYORUZ?” başlıklı aşağıda linki verilen makaleyi de okumanızı tavsiye ediyorum.

NEDEN İNGİLİZCE ÖĞRENEMİYORUZ?

Tavsiye Edilen İlave Makaleler:

İngilizce Kelime Hafızası – İngilizce Kelimeleri Unutmamak İçin Ne Yapmalısınız?