Yabancı Dil

Hızlı İngilizce Öğrenmek – Dil Öğrenmede Otobanlar Ve Kasisler

Hızlı ingilizce öğrenmek – Dil Öğrenmede Otobanlar ve Kasisler: Türkiye’de İngilizce öğrenmek mümkün mü? Binlerce okul, onbinlerce İngilizce öğretmeni İngilizce öğretmek için görevli. Öğrenmeye hazır onbinlerce öğrenci var; sonuç bekleneni karşılamıyor. Bunun nedeni ne mi? Hemen söyleyeyim. Herkes gramer anlatıyor ve gramer öğretmeye çalışıyor. Siz hiç gramer anlatılarak ana dilini öğrenen bir çocuk gördünüz mü? Bunun bir örneğini bulamazsınız.

İngilizce öğrenmek mi istiyorsunuz? İngilizceyi kısa sürede çözmek mi istiyorsunuz? İngilizceyi öğrenemeyeceğinize dair bir ön yargınız mı var? Bu ve buna benzer soruların cevabını bu yazıda bulabileceksiniz.

Özellikle İngilizce öğrenmek, en az bir veya ikinci bir yabancı dil öğrenmek bu ülke insanlarının en büyük hayallerinden biridir. Ama aslında sorun, sadece yabancı bir dili öğrenme değil, büsbütün “dil öğrenmeyi nasıl öğreneceği”mize dair eksik bilgilerimizin olmasıdır. Hatta bir hamle daha ileri gidelim, dil öğrenmeyi de geçelim; asıl olan “Nasıl bir dili hızlı bir şekilde öğrenebilirim?” sorusuna tatminkar bir karşılık veremeyişimizdir.

İngilizce Öğrenme – Hipnopedi Konusu

“Eskiden” okul, aşağı yukarı güzel bir yerdi, ama okulun çoğu zaman öğrenmeye engel olduğunu çoğumuz fark etmişizdir. Çocukken kafamızda şekillenen onlarca soru cevapsız kaldığı için merakımızın soyu kesilmiştir. Çünkü okulların bu meraklı konulara verecek cevapları yoktur. Örneğin “Sizin dersinizi nasıl daha hızlı öğrenebilirim?” diye sorsanız, eğitimcilerin yüzü değişiveriyor.

Bir de ingilizce öğrenmek konusunda hüsrana uğramış insanlara tuzaklar ve oltalar hazırlayan gruplar var. Bazıları “5 Günde İngilizce” ve “7 Günde İngilizce Öğren!” iddiasıyla ortaya çıkarken, bazıları da “Hipnopedi ile hızlı ingilizce öğrenme” gibi yeni egzotik ifadeler ve kelimeler üreterek gizemli meraklar oluşturmaya çalışıyorlar. Geçenlerde bir ingilizce öğretmenine “İngilizce öğrenmede hipnopedi tekniği diye bir şey duydum, nedir bu?” diye sordum; nafile! Hiçbir fikri yoktu. Hemen cep telefonunu çıkarıp merakla Google’dan araştırma yapmasını bekledim. Nerde? Merak bile etmedi. Hipnopedi uykuda öğrenme demek, bir kayıt cihazı edinip, yatağınızın yanına koyuyorsunuz gece yarısı siz uykudayken açılıyor ve siz de öğrenmeye başlamış oluyorsunuz! Ne kadar hoş(!), değil mi?

Çocuklar ve IQ Zeka Geliştirme

İngilizceyi hızlı öğrenme derken kastettiğim “7 Günde İngilizce Öğren!“, “Hipnopedi ile uykuda ingilizce öğren!” gibi iddialar değil. Bunlar ingilizce öğrenmede karşınıza çıkacak kasis değil, aksine içine düşmeniz için hazırlanmış tuzak uçurumlar ve çukurlardır. Güzel gibi görünen fikirler bunlar; iddia işi çok da basitleştiriyor, “7 günde (!)” ve “uykuda (!)“; ama ne yazık ki işe yaramıyorlar. Ancak, hipnopedi bahanesiyle araştırma yapmak, bir kaç makale okumak yararlı olabilir!

Gerçeklere ve bilimsel araştırmalara ulaşıp, neyin mümkün, neyin mümkün olmadığını öğrenebilirsiniz. İnternette çöp niteliğinde bilgilerin yanında, bilimsel makalelere ve kaynaklara da ulaşma imkanı vardır. Ama ne yazık ki, bilimsel kaynaklara ulaşmak, okumak ve anlamak için de ingilizce bilmeniz gerekiyor. Bu anlamda güvenilir kurumları ve kişileri takip etmelisiniz.

yüksek dha oranlı - balık yağı - mega vitamin - mega-o-mega

İngilizceyi Hızlı, Kolay ve Kalıcı Olarak Öğrenmek Mümkün mü?

Hızlı İngilizce öğrenmek için en önemli ve ilk adım işte burada. Sorumu şuna indirgiyorum: Normal bir yetişkine, veya ikinci bir dil olarak İngilizceyi yeni öğrenen bir çocuğa, bu yeni dili, hızlı, kolay ve kalıcı bir şekilde öğrenmesi için nasıl yardım edebilirsiniz?

Bu soru, günümüz dünyasında gerçekten çok, çok önemli. İngilizce evrensel bir dil olmuş vaziyette. Dünyada büyük bir çoğunluğun ortak olarak öğrendiği dil İngilizce. Dünyalıların birbirlerinin dillerini öğrenmelerine ihtiyaçları var. Küresel sorunları birlikte çözmek için de bu ihtiyaç hissedilir. Toplumsal düzenin bozulması, savaşlar, bin bir çeşit şeyle ilgili büyük sorunlarımız var. Ve eğer birbirimizle iletişim kuramazsak, bu sorunları çözmekte gerçekten zorluk yaşayacağız.

hızlı öğrenme - anlayarak hızlı okuma seti

O halde soru şu: Hızlı İngilizce öğrenmek kolay mı?

Çözüm için bu konularda başarılı olmuş insanları inceleyin. Ayrıca insanlar küçük bebek ve çocukken dil öğrenme süreçleri nasıl ve hangi adımlarla ilerliyor gözlemleyin. Hızlı dil öğrenenler sadece doğuştan yetenekli olarak açıklanamazlar. Başarının arkasında edindikleri yöntemler kadar, kişisel isteği ve disiplini göz ardı edemeyiz. Çevrenizde bu türden dil öğrenme başarısı olan kişileri arayın, hali hazırda işe yarayan yöntemlerini tespit edin. Örnek almanız gereken prensipleri tanımlayın ve onları uygulayın. Buna modelleme deniliyor. En iyi dilciler dil öğrenmede bu yöntemi 15-20 yıldır modelliyorlar. Bu anlamda Mega Hafıza’nın “Mega English” online İngilizce öğrenme setini de incelemenizi tavsiye ediyorum.

Türkiye’ye “Hafıza Teknikleriyle İngilizce” kavramını ve tekniğini 1997 yılında tanıtan ve bu kavramı Türkçe lisanına sokan Dünya Hafıza Şampiyonu Melik Duyar ve Mega Hafıza, ilk olarak TOEFL ve İngilizce yeterlilik sınavlarında en çok sorulan kelimeleri öğreten “Accelerated Word Memory Power” setini  yayınlamış ve birçok insanın problemini çözmüştü. Bu seti ben de edinmiş ve etkisini görmüştüm. Bu seti edinip, setteki tekniklerden etkilenen Bülent Kaya adlı bir okurumuz bu web sitemizdeki konuyla ilgili “İngilizce Konuşmak için Kaç Kelimeye İhtiyaç vardır” başlıklı makalenin altına yorum olarak “Bu seti edinmiştim. Gerçekten müthiş bir süratle ve hafızada kalıcı olarak öğretebilmesine, ben sihir, bu esere de sihirli değnek diyorum..” yazmıştır.

Şimdi de Melik Duyar ve Mega Hafıza hızlı İngilizce öğrenmek isteyenler için, uzman yazılım kadrosuyla birlikte çocukların nasıl dil öğrendiğini modelleyerek yaklaşık 25 yıllık bir çalışmayı “Mega İngilizce” adıyla yayınlamışlardır. Seti hemen alıp inceledim. Yazılım sadece hafıza teknikleriyle kelime öğrenme değil, doğal ingilizce öğrenme hedefli olarak hazırlanmış.

mega ingilizce - kolay ingilizce

Melik Duyar ve uzman yazılım ekibi hızlı İngilizce öğrenmek için şu dört metodun İngilizce öğrenme sisteminin içinde olması gerektiğine karar vererek sistemin içine sokmuşlar. İşte tespitlerim;

Hızlı İngilizce öğrenmek için olmazsa olmaz dört metot şunlar;

  1. İlk hedefiniz İngilizcede en çok kullanılan ilk 1000 kelime kökü ve bunlardan türetilmiş olan alt kelimeleri öğrenmek olmalıdır.
  2. İngilizce kelimelerin öğrenilmesinde doğru hafıza tekniklerinin kullanılması gerekmektedir.
  3. İngilizce öğrenmek için sistematik aralıklı tekrar kullanılmalı. Unutmanın önlenmesi için öğrenilen kelimelerin ve bu kelimelerden oluşan farklı ifadelerin çok yoğun tekrar değil, sistematik tekrar denen aralıklı tekrarın bir yapay zeka ile takip edilmesi gerekiyor.
  4. İnsanların doğuştan dil edinme yetenekleri vardır. Bu yetenek kullanılmalı. Çocuklar kendilerine gramer anlatılmadan ana dillerini öğrenmektedirler. Bu öğrenme önce çok dinleme ve duyma şeklinde olmaktadır. Aynı kalıplara benzer cümleleri duyan beyin kendi içsel gramer kalıplarını oluşturmaktadır. Önce kulak öğrenmekte ve öğrendiklerini duyduğunda ayırt ederek anlamaktadır. Kulağın öğrendiğini dil de doğru söylemektedir. Bunu ihmal eden İngilizce öğretim programlarında şu sorun oluşmaktadır. Kişi öğrendiği kelime veya  kelime kombinasyonlarıyla oluşan cümleleri anadili İngilizce olan bir yabancıdan duyduğunda söyleneni anlamamakta, hatta kendisinin gramer olarak doğru olarak söylese de söylediği şeyi (kendi ana dilindeki seslerle söylediği için) bir Amerikalı veya İngiliz anlamamaktadır. Yani öğrendiğinizi düşündüğünüz kelime ve cümleleri bile çoğu kez iletişimde kullanmak mümkün olmamaktadır.

—– Sponsor Bağlantı – Sponsor Bağlantı —–

MEGA İNGİLİZCE

İNGİLİZCE’Yİ ÇOCUKLARIN ANA DİLLERİNİ ÖĞRENDİKLERİ GİBİ DOĞAL ÖĞRENİN!

—– Yazının Devamı – Yazının Devamı —–

HIZLI İNGİLİZCE ÖĞRENMEK İÇİN OTOBANLAR VE KASİSLER

Başaramayacağınıza Dair Telkinleri Düşüncelerinizden Çıkarın!

Dil öğrenme mücadelesinde bazen kendi kendimize negatif telkinler yaparız. Bazen de etrafımızdan bize telkinler gelir: “Yapamıyorum!”, “Beceriksizsin!”, “Dil öğrenip de ne yapacaksın?”, “Başaramıyorum!”, “Bu yaşta mı?” vb. Bu tip düşüncelere son vermelisiniz. Hata yapmaktan korkmamalısınız. İngilizce hatalar yapılarak öğrenilmektedir.

Öğrenilecek Dili Konuşan Ülkeye Gitme Fikri

Başlangıçta doğru ve cazip görünse de, imkanı olmayanları da düşünerek şunu söyleyebilirim: İnsanlar yeni bir ülkede yoğun konuşma pratiğinin dil öğrenmenin iyi bir yolu olduğunu düşünür. Ancak bu herkes için ve her zaman geçerli değildir. ABD’de öğrenci olduğum yıllarda çeşitli vesilelerle New York’ ta çok sayıda Türk tanıdım. Çoğu İngilizce konuşamıyordu. Okuma-yazma ise oldukça düşüktü. Bunların çoğu gemilerle kaçarak ABD’ye gelmişlerdi. Üstelik 15 – 20 yıldan bu yana oradaydılar. Ama İngilizce konuşmayı çözememişlerdi. Almanya’da çalışıp da Almanca konuşamayan birinci nesil çok Türk gördüm.

Sadece Türkler mi? Tabi ki “hayır”. Hong Kong gibi yerlerde 10 yıldır yaşayan ama tek bir kelime Çince konuşamayan batılılar görürsünüz. Ya da tersi, Amerika’da, Britanya’da, Avustralya’da, Kanada’da yaşayan Çinlilere bakın, 10, 20 yıldır oradalar ve büyük bir kısmı İngilizce konuşamıyorlar. Demek ki, etrafında dil konuşulsa da sizin alıcılarınız açık değilse, sittin sene kalsanız yine o dili öğrenemezsiniz. Neden? Çünkü boğulan adam yüzmeyi öğrenemez.

Öyleyse, Önemsemeniz Gereken Nedir?

Dört kelime öneriyorum:  Önem, Anlam, Alaka ve Hafıza.

Bunlar çok önemli şekillerde birbirleriyle bağlantılıdır. Özellikle de öğrenmeden bahsederken.

Benimle bir orman gezintisi yapın. Ağaçların arasında yürüdüğümüzü hayal edin. Şöyle bir şeyler görüyorsunuz diyelim: Ağaçlarda küçük küçük işaretler var. 50 metre daha gidiyor ve bu işaretlerden bir kez daha görüyorsunuz… Hemen merakınız artıyor. Şimdi dikkatinizi veriyor olmalısınız. Bir 50 metre daha gidiyorsunuz, daha önce dikkat etmediyseniz de bunu artık tam görürsünüz. İşte bu noktada dikkatinizi gördüklerinize tam olarak veriyorsunuz. Bunun hayatta kalmanız için önemli olduğunu öğrendiniz diyelim. Hayatta kalmayla ilgili her bilgi dikkat edeceğiniz şeylerdir ve bundan dolayı bunu hatırlayacaksınız. Ağaçlardaki işaretler eğer şahsi hedeflerinizle ilgiliyse, o zaman dikkatinizi vereceksiniz. Sizinle ilgiliyse, hatırlayacaksınız demektir.

  • Demek ki, önce önem veriyorsunuz; bu işaretler de neyin nesi diye?
  • Sonra, bu işaretlere bir anlam veriyorsunuz.
  • Daha sonra ilgileniyorsunuz.
  • Hafızanıza kazıyarak unutmuyorsunuz.

Mega Hafıza - Beyin Temelli Eğitim Setleri

Bu yüzden, dil öğrenmenin ilk kuralı, ilk prensibi, sizinle ilgisi olan dilin içeriğine odaklanmaktır. Bu da bizi dil öğrenme araçlarına getirir. Bu araçları kullanarak ustalaşırız ve bizimle ilgili olduklarında bu aletleri en hızlı yoldan öğreniriz. Çünkü ilgiliyiz, anlamlı buluyoruz ve önemsiyoruz.

Dil öğrenmenin ikinci prensibi, dilinizi, ilk günden iletişim kurmak için bir araç olarak kullanmalısınız.  Bir çocuğun yaptığı gibi…  Fırsatları kullanarak her defasında dil ile iletişim kurun. Bahaneniz bol olsun.

Üçüncü prensip dili bilinçsizce kazanmalısınız (Gramer dersleri alarak değil). Bu gerçekten iyi belgelenmiş bir şey, buna “anlanabilen girdi” deniliyor. Bunun üzerine 20-30 yıllık araştırmalar var. İkinci dil öğrenmenin doğal yollarını öğrenmek için, bu alanda lider olan ve fikirleriyle ikinci dil öğrenme tekniklerine müthiş katkılarda bulunmuş olan Güney Kaliforniya üniversitesi dilbilimcisi Prof. Stephen Krashen’in ikinci dil öğrenme teorisini mutlaka incelemelisiniz.

Krashen, araştırmasında mor ve yeşil renk insanlar kullanıyor; bunu farklı dil testlerindeki puanları göstermek için kullanıyor:

  • Mor insanlar, dil bilgisi ve resmi eğitimle ikinci dil öğrenmiş olanlar;
  • Yeşil insanlar ise, anlaşılabilir girdiyle yani çocuk gibi doğal ve bilinçli olmayan yolla öğrenmiş olanlardır.

HIZLI İNGİLİZCE ÖĞRENME OTOBANI

1-) Doğru Duymak Önemlidir

Sizin de çevrenizde yaşanmıştır: İngilizceyi okulda çok iyi öğrenmiş, okul hayatı boyunca da hep 100 almış, üniversiteye gitmiş, hep 100 almış bir kişi düşünün. Sonra bu kişi Amerika’ya gidiyor, orada insanların ne söylediğini anlamadığını keşfediyor. İnsanların ne konuştuklarını anlamıyor. Ayrıca onun doğru söylediklerini de yabancılar anlamıyor.

Çünkü ana dilinizdeki ses ve vurguları yoğun olarak kullanan beyin, bu seslerin dışındaki ses ve vurgulara olan hassasiyetini kaybediyor. Yani İngilizcedeki birçok sese sağır oluyorsunuz. Çünkü beynimizde, aşina olduğumuz sesleri ve vurguları süzerek içeri alan filtreler var ve bunlar aşina olmadığımız dillerin seslerini dışarı atıyor, hatta hiç duymuyor, veya ana dilinizdeki seslere benzeterek duyuyor.  Eğer doğru duyamazsanız, tabi ki anlamayacaksınız. Ayrıca doğru duyamazsanız, doğru söyleyemezsiniz. Ana dilinizde mevcut olmayan sesleri ana dilinizde mevcut olan seslerle üreterek konuşamazsınız. Ayrıca İngilizce kelimeleri kendi ana dilinizde aşina olduğunuz seslerle söyleme çabanız (siz doğru söylediğinizi düşünseniz de) karşınızdakinin sizin ne söylediğinizi anlayamaması anlamına geliyor.

Beyninizin ana dilinizde olmayan sesleri tanımasını ve duymasını sağlamanın yolları var ve bu fizyolojik bir eğitim de gerektiriyor. Önce çok dinleyerek öğrendiğiniz yabancı dildeki sesleri doğru duyuyor ve doğru algılıyor olmanız gerekir. Sonra sıra doğru duyduğunuz seslerin doğru çıkartılması etabına geliyor. Buna konuşma kasları eğitimi de diyebiliriz. Yüzünüzde 43 konuşma kası vardır. Bu kasları,  çıkardığınız sesleri diğer insanların anlayacağı şekilde koordine etmelisiniz.

Anlam karmaşasını gidermeniz gerekiyor. Eğer siz de her duyduğunuz kelimeyi yüzde 100 anlamak isteyenlerdenseniz, kafayı yersiniz; çünkü mükemmel olmadığınız için hep üzgün olacaksınız. Oysa hangi kelimeyi ne kadar öğrendiğinize bakmazsanız; sadece anladığınıza dikkatinizi verirseniz, iyi ve rahatlamış olur ve çabucak öğrenirsiniz.

Bu anlamda hızlı İngilizce öğrenme otobanında başka neler var?

2-) Çok dinleyin. Temel olarak hedefiniz duyduklarınızı anlamak olmalı.

Ben buna beyni daldırma diyorum. Kendinizi bir dil denizindeki dalgalara bırakın. Anlayıp anlamamanız önemli değil. Tekrarlayan ritimleri, kalıpları anlayarak dinleyin.

Kelimelerden önce söylenenin anlamını anlayın. İkide bir “Bunu nasıl yapacağım? Kelimeleri bilmiyorum!” diyorsunuz. İnsan iletişimi genellikle kelimeden önce beden diliyle yapılır ve anlaşılır. Beden dilinden daha fazla mesajı anlayabilirsiniz. Yani, anlaşılabilir girdi ile anlar ve yakalarsınız.

Mega Matematik - Zihinsel Matematik ve Hafıza Teknikleri

3-) Hedef en az ile en çok anlamaksa, önce İngilizcede en çok kullanan ilk 1000 kelimeyi öğrenin.

Karıştırıyorsanız iyi yoldasınız demektir. Belki de bunu hiç düşünmediniz.

Elinizde 10 fiil, 10 isim ve 10 sıfat var diyelim. Sadece bunlarla 1000 farklı şey söyleyebilirsiniz.

Bırakın kelimeler karışsın. Dil yaratıcı bir süreçtir. Bebekler ne yapar? Düzgün cümle mi kurarlar. Hayır! Önce kelimeleri ayrı ayrı söylerler. Sonra bunları birleştirerek çeşitli kombinasyonlar oluştururlar; “Beni”, “yıka”, “şimdi”. Böyle iletişim kurarlar.

Öyleyse karıştırmaya başlayın, yaratıcı olun ve eğlenin, mükemmel olmak zorunda değilsiniz.  Ve bunu yaparken, iletişime ve anlamaya odaklanın. İngilizcede en çok kullanılan il 1000 kelimeyle ilgili daha detaylı bilgi için ayrıca aşağıda linki verilen makaleyi de okuyunuz.

Gündelik İngilizce İçin Kaç Kelime Bilmelisiniz?

İngilizcede en çok kullanılan ilk 1000 kelime günlük iletişimde söyleyeceğiniz şeylerin yaklaşık yüzde 85’ini kapsamaktadır. İngilizcede en çok kullanılan ilk 3000 kelime ise size günlük konuşmada söyleyeceğiniz şeylerin yüzde 95’ini vermektedir. 3000 kelimeden fazlası pastanın kreması gibidir.

hafıza geliştirme - fotografik hafıza teknikleri

4-) Hızlı İngilizce öğrenmek için kendinize bir dil ebeveyni edinin!

Çocukların ve ebeveynlerin nasıl iletişim kurduğuna bakarsanız, bunu anlayacaksınız. Bir çocuk konuşurken, basit kelimeleri, basit birleşimleri, bazen oldukça garip, bazen çok garip telaffuzları kullanır, aile dışındaki insanlar onun konuşmasını anlamaz. Ancak ebeveynler anlar.

Bu nedenle çocuk güvenli bir çevreye sahiptir ve güven kazanır.

Ebeveynler çocuklarla beden diliyle ve çocuğun anladığını bildikleri basit dille konuşurlar.

Bu yüzden güvenli bir anlaşılabilir bilgi çevreniz var, bunun işe yarayacağını biliyoruz; aksi takdirde hiçbiriniz ana dilinizi konuşamazdınız.

Yani kendinize bir dil ebeveyni bulun, kişisel olarak sizinle ilgilenen, eşit olarak sizinle iletişim kuracak, mesajı anlamanızı yardım etmek için size kulak verecek biri.

Bir dil ebeveyninin üç kuralı vardır.

Birincisi, ne dediğinizi anlamak için yanlış yapsanız bile size tahammül ederler.

İkinci olarak, hatalarınızı düzeltmeyeceklerdir.

Üçüncüsü, söylediğinizi anladıklarıyla ilgili geri bildirim verecekler ki böylece doğru olarak cevap verebilir ve o geri bildirimi alabilir ve sonra sizin bildiğiniz kelimeleri kullanabilirsiniz.

5-) Yüz ifadesi ve el kol hareketleri konuşmayı tamamlar

İletişimde, yüzdeki görüntü ve el kol hareketleriyle işleyen bir geri bildirim döngüsü vardır. Tercihen, bir konuşana bakabilir ve yüzünü nasıl kullandığını gözlemlerseniz, bilinçaltınızın kuralları içine çekmesini sağlarsınız.

Peki, İngilizce öğrenmede sorun nerede? Çoğu insan ikinci bir dil öğreniyor, ana dilinden ve hedef dilden kelimeleri alıyorlar ve üzerinden gramer kuralları ile geçiyorlar. Tekrar tekrar deneyerek hatırlamaya çalışıyorlar. Bu gerçekten verimsiz bir yöntem. Yapmanız gereken şey, bildiğiniz her şeyin kafanızda bir imaj ve bir his olduğunun farkına varmanızdır.

mega ingilizce - kolay ingilizce

SONUÇ

Bu makalede tavsiye edilen yöntemlerden sadece herhangi birini uygulasanız da gelişirsiniz. Ancak bunların hepsinin bir öğrenici olarak kontrolünüz altında olduğunu unutmayın.  Örneğin İngilizce öğrenmek için bunların hepsini yaparsanız, en fazla altı ay içinde anadili İngilizce olan biriyle rahat bir şekilde iletişim kurabilir ve konuşabilirsiniz.

***

Tavsiye Edilen İlave Makaleler:

İngilizce Kelime Hafızası – İngilizce Kelimeleri Unutmamak İçin Ne Yapmalısınız?

Mega İngilizce – İngilizce’yi Hafıza Teknikleriyle Mega Hızlı Öğrenin!

Başa dön tuşu