Stres YönetimiZihinsel Sağlık

Mutluluk – Mutluluk Neden Zihinsel Bir Yorumdur?

Mutluluk – Mutluluk Neden Zihinsel Bir Durumdur? Herkesin yaşamı boyunca başarmayı umduğu çok sayıda hedefi vardır. Bu hedeflere ulaştığında yaşayacağı son bir hedef vardır. Hemen tahmin edebilirsiniz. Kendinize de sorarak yanıtı bulabilirsiniz. Şöyle sorun isterseniz: “Bu yaşamdan beklentilerim nelerdir?” Kendinize vereceğiniz cevaplar ayrıntılı beklentiler olduğu halde, “Peki bununla hangi hedefe ulaşmak istiyorsun?” diye sorulduğunda cevabınızın ortak olduğunu görüyorum: MUTLULUK.

Hepimizin mutluluk algıları bir sebebe bağlanmış görülüyor. “Şunu elde edersem mutlu olacağım.”, “Şu hedefimi yakalarsam çok sevineceğim (mutluluk)” gibi nihai hedefte mutluluğu yaşamak olduğunu söylüyoruz. Peki yaşama hakkınız olan mutluluk illa bir sebebe mi bağlı olmalı?

Mutluluk Bir Yan Üründür

İlla bir sebebe bağlanmış mutluluklar acı vericidir; bu vahim bir durumdur. Çünkü mutluluk anlık yaşanan bir varlık hali değildir; bu bir düşünme biçininden doğan zihniyettir; düşünme biçimidir. Mentalitedir. Algı biçimimizdir. Mutluluk, size verilen şeyleri, size yarar sağlayacak şekilde yorumlama yeteneğidir. Dürüst olmak gerekirse, mutluluk, sevgi dolu, anlamlı yaşam sürmenin bir yan ürünüdür.

Size “mutlu” bir yaşam sürmeyi öğretecek bir rehber ya da kurallar dizisi yoktur. Bunun için insanların yazmış olduğu bir rehber kitap da yoktur. Piyasada mutluluk üzerine güzel yazılar veya kitaplar görebilirsiniz; sakın onlara inanmayın; bu işin kitabı filan olmaz. Bununla birlikte, size en iyi sonucu elde etmek için belirli durumlara nasıl yaklaşılacağını öğretebilecek bir tavsiyem var.

Mutluluk, çevrenizde olup bitenlerle değil, sizin zihninizde olanlarla belirlenir. Çoğu insan kendi mutluluğunu başkalarına bağlamıştır; yani bağımlı mutluluk alışkanlığına bağımlıdırlar. Gerçek şu ki, mutluluk, tamamen, senin olaylara ve insanlara verdiğin tepkidedir. Zihninde yaptığın yorumlardadır. Bu tepki olumlu ise sana mutluluk verecek, olumsuz ise mutsuz edecektir. Bu bakımdan daima hayatta “her şeyin iyisine bak!” kuralını benimsemekte fayda vardır.

Bahçe Analojisi

Bir meyve bahçesine girdiğinizde, ağaçların başlarında harika meyveler olduğu halde, diplerinde de çürüyerek düşmüş ve kokuşmuş meyveler görürsünüz. Şimdi size sorum şudur: Ağaçların başındaki harika görünümlü meyvelere mi bakarsınız; yoksa yerlere dökülüp çürümüş ve kokmakta olan meyvelere mi?

Bu analojide, bakış açımız önem kazanıyor. Bahçeyi nasıl yorumladınız?

Mesela biri dedi ki “Bu bahçe çok iğrenç; nasıl da pis kokuyor ve çürümüş meyvelerle dolu!” Bu bakış açısı hastalıklı bir bakıştır; kendisine eziyet eden mazoşist ruhların yorumudur ve bu kişilerin mutlu olması asla mümkün değildir.

İkinci bakış açısı ise şudur: “Harika meyveler ve harika ağaçlar. Nasıl da mis gibi kokuyorlar. Nasıl da güzel görünüyorlar!” İşte bu bakış pozitif bakıştır. Sağlıklı ruhların bakış açısıdır. Mutluluğa daha yakın insanların bakışlarıdır.

Mutluluk

Mutluluğumuz Başkalarının Mutluluğuyla İlişkilidir

Bir adım ötede ise, kendi mutluluğun da kendine yetmeyecektir. Çünkü gerçek mutluluk, çevrenizdeki insanların da mutluluğuna bağlıdır. Yüz aç adamın önünde iştahla yemek yiyemezsiniz. Hasta insanların yanında keyif çatamazsınız. İçinde ölen çocukların, annelerin, bebeklerin olduğu bir savaşı TV’den izlerken iştahla bir şeyler yiyemezsiniz. Hatta seyirci bile kalamazsınız.

O halde doğru insanlarla çevrelenmeniz gerekir. Etrafınızdaki insanlar size mutsuzluk aşılıyorlarsa, onları eksiltmenin zamanı gelmiştir. Hayattaki en büyük zorluklardan biri, insanları gerçekte olduğu gibi kabul etmeyi öğrenmektir. Çevrenizde eksiltilmeyi bekleyen çok sayıda insan varsa ve siz yalnızsanız ilişiklerinizi gözden geçirin. Ya da orayı terk edin. Neden sizi yükselten insanlarla çevrelenebileceğiniz halde, sizi geride tutan insanlarla zaman geçirmeyi tercih ediyorsunuz?

Eski barikatlar üzerinden tökezlerken hayatınızda gerçek bir ilerleme kaydetmek çok zordur. Etrafınıza, yakın çevrenize bakın. Hayatınıza değer ve anlam getirmeyen bir şey varsa, onlardan kurtulun. Sizi sadece perişan eden bir şeye tutunma zorunluluğu hissetmeyin. Mümkün olan en iyi yaşamı sürdürmek için kendinize söz borcunuz yok mu?

Mutluluğunuzun kontrolü yalnızca sizdedir. Zihninizi genişletmeyi, iyiye ve güzel olana odaklanmayı seçtiğinizde daha mutlu olacaksınız. Bu herkes için farklıdır, ancak neden mutlu olamayacağınıza dair bahaneler aramayı bıraktığınızda, neden olabileceğinize dair birçok neden bulacaksınız.

Louise Hay’ın beğendiğim bir sözü vardır. “Sorunları çözmüyorum. Düşüncelerimi düzeltiyorum. Sonra problemler, kendileri düzeliyor.

Mutluluk “Her Şeyde Hayır Vardır” Düşüncesindedir

Yaşamınız boyunca deneyimlediğiniz her şey size özgüdür; çünkü algınız realitenizi şekillendiren şeydir. Beklenti hastası olmayın. Beklentiler sizi mahvedebilir. Beklenti, kalbinizi yaralayan bir davranıştır. Hayal kırıklıklarına neden olur. Çünkü yanlışlıkla birisinin davranışının beklentilerinizi karşılayacağını gördüğünüzde büyük bir hata yaptığınızı anlarsınız. Ama geç olur.

İnsanlardan bir şey beklemeyin. Beklentiniz, eğer inancınız varsa, sadece sizi yaratıp ihtiyaçlarınızı bilen birine yöneltin. Tıpkı bir doktora gidip ilaç istemek gibi; doktor istediğiniz ilacı vermeyebilir. Çünkü hastalığınızı bilen doktordur. Belki daha çabuk iyileştirecek olanı verir. Yaratıcıdan da beklentiniz bu düzeyde olmalıdır. Her istediğiniz gerçekleşmeyebilir. O zaman Anadolu insanının mutluluk sırrı olan şu cümleyi siz de kullanın; rahatlarsınız: “Her şeyde (veya ‘şerde’) hayır vardır. Hayırlısı olsun…

Bir durumu ölçerek sizi mutlu edecek şeyleri yapabilirsiniz. Koşullar sizi üzecekse, o koşullardan kaçının. Neyin neşe getirdiğini ve neyin üzüntü verdiğini aktif olarak anlayın; bu mutlu bir varoluş sağlamanın bir başka yoludur. Bunu tanımanın daha basit bir yolu yoktur. Bir şey ya size acı verecek ya da mutluluk getirecektir; sizi mutlu eden şeyler, zamanınızı daha çok ayırmanız gereken şeylerdir.

—– Sponsor Bağlantı – Sponsor Bağlantı —–

Çocuklarınızın Mutluluğu İçin

ONLARIN KONSANTRASYON VE ZEKALARINI GELİŞTİRİN!

Anzan Dahi Çocuk Merkezi

—– Yazının Devamı – Yazının Devamı —–

Mutluluğu Arayan Bir Yolcu Olun 

Mutluluğu aramak bir yolculuktur. Ulaşılacak hedef olmamalıdır. Bu “hedefe” ulaştığınızda ne olacak? Sahip oldun ve bitti. Bu hayatta mutluluk veren şeylerin ya kendi ömürleri kısadır, ya da senin ömrün! Mutluluk kapınıza gelecek bir şey değildir. Mutluluk yolculuğuna çıkın ve ondan öğreneceğiniz dersleri içselleştirin.

Şu ana odaklanmak çok önemlidir. Vaktinizi geçmişteki sıkıntılarla oyalanmak veya gelecekle ilgili endişelerle boğuşmak için geçiremezsiniz. Şu anda yaptığınız işe aktif olarak katılın ve kendinizi tam olarak bırakın. Yaptığınız her şeyi iyi yapın. Kendi yaşamınızı şekillendirmede ne kadar şanslı olduğunuzu fark edin.

Başkalarına bağımlı olmayınız; mutluluğunuz da bağımlı olur. Bu nedenle kendinize güvenmeyi öğrenin. Sadece bir kez kendi başına mutlu olursan bile bu çok keyifli yolculuk başlamış demektir. Bunu yapmazsanız mutsuzluğunuz yeniden ortaya çıkar ve kendini yıkıcı yollarla size gösterir.

Başa dön tuşu