Dil Öğrenme Teknikleri – Dil öğrenme her zaman geçerliliğini koruyan bir uğraşı alanıdır. Bizimle başlamadığı gibi bizimle de bitmeyecek. İnsanlar yabancı bir dili kolay yollardan öğrenmek için yıllardır çare aramışlar ve farklı yöntemler sunmuşlardır. Bunların bir kısmını sitenizde farklı başlıklardaki yazılarda işlemiştik.
Bu yazıda da sizin için derlediğimiz bazı dil öğrenme ipuçlarını sunmak istiyoruz. İşte o ipuçları:
1- Konuşun, Konuşun, Konuşun
Dil Öğrenme Teknikleri – Yeni bir dil öğrenmek için vereceğim ilk sır, her öğrendiğiniz yeni kelimeleri diğer bildiğiniz kelimelerle birleştirerek cümlelerde kullanmaya çalışın. Böyle bir çalışmanın öğrenmede nasıl kümülatif bir etki yarattığını “İlk 10 Temel İngilizce Kelime ile Nasıl Hemen İngilizce Konuşmaya Başlarsınız?” başlıklı makaleyi de okumanızı tavsiye ediyoruz.
Ayrıca her fırsat bulduğunuzda, öğrenmek istediğiniz dili, bu dilde sizden daha iyi insanlarla saatlerce konuşmaya çalışın. Böyle bir saatlik konuşma, düzeltmeleri ve sözlük kullanmayı dahil edin, bir sınıfta beş saat ders almak veya bir dil kursunda 10 saat ders almak kadar etkilidir.
Bunun etkili olmasının birkaç nedeni vardır. Birincisi dil öğrenme motivasyondur. Çalışma kitapları veya dokümanlardan daha etkili olan elbette insandır. Önünüzdeki canlı bir kişiyle konuşma yapmak, cansız çok sayıdaki ders materyallerinden daha etkilidir.
İkinci neden, dilin ezberlenmesi değil, işlenmesi gereken bir şey olmasıdır. Bu açıdan bir insanla konuşmak, diğer pek çok öğretim materyalinden daha etkilidir.
Bunun nedeni, aklımızın, gerçek insani ve sosyal deneyimleri içeren anılara, kendilerine bağlı duyguları olan anılara daha fazla öncelik vereceğidir.
Örneğin, “to complain” fiilini yeni bir arkadaşımla bir cümle içinde kullanırsam, muhtemelen bu kelimeyi onunla yaptığım belirli etkileşim ve konuşma ile ilişkilendireceğim. İngilizce kelime ve ifadelerin beyinde kurulan ilişkilerle öğrenildiğini çok güzel anlatan aşağıdaki video filmi de izlemenizi tavsiye ediyorum.
2- Yoğun ve sürekli çalışın
Dil Öğrenme Teknikleri – Bununla kastettiğim, iki hafta boyunca günde dört saat bir dil öğrenmenin, sizin için günde bir saat çalışıp bunu iki aya yaymaktan daha faydalı olacağıdır.
Bu kadar çok insanın okulda dil dersi almasının ve hiçbir şeyi hatırlamamasının bir nedeni budur. Çünkü haftada sadece 3-4 saat çalışıyorlar ve sonra yoğunluk bitince öğrendiklerinin arkası kesiliyor. Bu konu ile ilgili araştırma bulguları için “Dil Öğrenenlerin 3 Başarılı Alışkanlığı” başlıklı makaleye de göz atabilirsiniz.
Dil, çok fazla tekrar, çok sayıda deneyim, onu öğrenmeye gösterilecek azim ve yatırım gerektirir.
3- Dil Kursları zaman ve parayı emer; üstelik verimli de değillerdir.
Dil Öğrenme Teknikleri – Her şey düşünüldüğünde, dil kurslarındaki grup derslerinde zaman ve çaba harcamak boşa kürek çekmek gibidir. Burada iki sorun vardır:
Birincisi, grup öğrenmesi en zayıf öğrenciye göre ayarlanmaktadır. İkincisi, dil öğrenmenin oldukça kişisel bir süreç olmasıdır.
Herkes doğal olarak bazı kelimeleri veya konuları diğerlerinden daha kolay öğrenir. Bu nedenle grup çalışmasında her öğrencinin kişisel ihtiyaçlarını göz ardı etmek durumu kaçınılmazdır.
4- En yaygın kullanılan 100 kelime ile başlayın.
Dil Öğrenme Teknikleri – Öğrenmek istediğiniz öncelikli kelime listeleri aynı değildir. Bazıları size diğerlerinden daha iyi bir yatırım getirisi sağlar.
En yaygın kullanılan 100 kelime ile başlayın ve daha sonra onlarla tekrar tekrar cümleler kurun. Bunu yapabilmek için yeterli dilbilgisi öğrenin. Hepsini rahat ifade edene kadar uygulayın.
Konuşmada hangi kelimelerin diğer kelimelere göre daha fazla ağırlığı olduğunu öğrenmek için “İngilizce Konuşabilmek İçin Kaç Kelime Öğrenmek Gerekir?” başlıklı makaleyi de okumalısınız.
5- Cep sözlüğü taşıyın.
Dil Öğrenme Teknikleri – Bu iyi bir yardımcıdır. Cep sözlüğü ve aplikasyonları bazen eliniz ayağınız olur. Hatta birkaç dile meraklıysanız o dillerle ilgili cep sözlükleri uygulamalarını cep telefonunuza indirebilirsiniz. Böylece bir diyaloğun içinde bir iki saniye içinde anlamlarını bulabilirsiniz.
Son teknolojilerle birlikte, şimdi doğrudan diller arası anlık tercüme yapan programlar da var.
6- Kafanızda pratik yapmaya devam edin.
Dil Öğrenme Teknikleri – Sözlüğünüzün diğer bir kullanımı da, yalnız yaptığınız yolculuklarda kimseyle konuşmadan pratik yapabilmenizdir. Hedef dilde düşünmek için kendinize sorular sorun.
Hepimizin kafasında çalışan monologlar vardır. Bu iç konuşmalar doğal olarak kendi anadilimizde çalışır. Kafanızda yeni bir dilde cümleler uygulamaya ve inşa etmeye devam edebilirsiniz. Aslında, bu tür görselleştirme, gerçekte sahip olduğunuzdan çok daha kolay konuşmalara yol açar.
Örneğin, bir konu hakkında bir görüşme tasarlayabilir ve pratik yapabilirsiniz. İşinizi nasıl tarif edeceğinizi düşünmeye başlayabilir ve yabancı ülkede neden yeni bir dilde konuşmaya çalıştığınızı açıklayabilirsiniz. Kaçınılmaz olarak, bu sorular ortaya çıkacak ve onlara cevap vermeye hazır olacaksınız.
7- Çok aptalca şeyler söyleyebileceğini baştan Kabul edin
Yabancı bir dilde konuşmaya çalışırken, sözlüğünüzden öğrendiğiniz bir kelimenin anlamının o kültürde ayıplı kelimeler olabileceğini önceden öğrenmelisiniz. Aksi takdirde nerede kullanılacağını bilemezseniz pot kırabilirsiniz.
8- Telaffuz kalıplarını belirleyin.
Dil Öğrenme Teknikleri – Tüm Latin tabanlı diller, Latince kelimelere dayanan benzer telaffuz kalıplarına sahiptirler. Örneğin, İngilizcede “-tion” ile biten herhangi bir kelime neredeyse her zaman İspanyolca’da “-ción” ve Portekizce’de “-ção” ile bitecektir. İngilizce konuşanlar, bilmedikleri İspanyolca kelimeleri söylemek için İngilizce kelimelerin sonuna “-o” “-e” veya “-a” eklemekle ün salmışlardır. Ancak böyle kurallar tamam da bazı kelimeler çok yakın akrabadır. Mesela, “destiny (ing)” “destino (isp.)”, “motive (ing.)” “motivo (İsp.)”, “part (ing.)” “parte (isp.)” vb.
Bu etapta “Neden İngilizce Öğrenemiyoruz? Neden İngilizce Konuşamıyoruz?” başlıklı yazıyı da okumanızı tavsiye ediyorum. Bu makale dil öğrenme sürecini ve ne yapılması gerektiğini bir çocuğun ana dilini öğrenme süreciyle ve bilimsel temellerle açıklamaktadır.
—– Sponsor Bağlantı —–
PARETO PRENSİBİYLE / MEGA İNGİLİZCE
—– Yazının Devamı —–
9 – İlk 100 kelimeden sonra konuşmaya odaklanın.
Dil Öğrenme Teknikleri – Çalışmalar, herhangi bir dilde en yaygın 100 kelimenin tüm konuşulan iletişimin % 50’sini oluşturduğunu göstermiştir. En yaygın 1.000 kelime, konuşulan tüm iletişimin % 80’ini oluşturur. En yaygın 3.000 kelime iletişimin % 99’unu oluşturur. Başka bir deyişle, daha fazla kelime öğrenmenin ciddi azalan getirileri vardır.
Temel dilbilgisi birkaç gün içinde temel cümleleri söylemenizi sağlamalıdır.
“Where is the restaurant?”
“I want to meet your friend.”
“How old is your sister?”
“Did you like the movie?”
Dilbilgisi, deyimler, argo ve yeni dilde düşünceler, şakalar ve fikirler oluşturmak için bunları mümkün olduğunca rahat hale getirmek için sık sık kullanın.
Yeni dilde sürekli şaka yapabildiğinizde, bu, kelime dağarcığınızı genişletmenin zamanı geldiğinin oldukça iyi bir işaretidir.
Birçok insan kelime hazinelerini çok hızlı ve çok erken genişletmeye çalışır. Bu zaman ve çaba kaybıdır, çünkü öncelikli kelimeleriniz değişebilir. Çok kelime bilmek değil, size lazım olacak kelimeleri öğrenmeye yoğunlaşalım. Bu maddede anlatılanları ve diğer maddelerde vurgulanan birçok özelliği uygulayan bir aplikasyon olarak “Mega İngilizce“yi de incelemenizi tavsiye ediyorum.
10 – Beynin pelte seviyesine gelmesini hedefleyin.
Dil Öğrenme Teknikleri – Saatlerce ve entelektüel olarak yoğun bir iş yaptığınızda öyle bir nokta gelir ki beyninizi bir pelte gibi hissedersiniz. Dil öğrenirken de böyle bir seviyeyi hedeflemelisiniz. Beyniniz böyle bir aşamaya gelene kadar çok ama çok çalışmalısınız.
11- Bire bir özel ders almak, zamanın en iyi ve en verimli şekilde kullanımıdır.
Diline ve ülkesine bağlı olarak, dil genellikle zamanın en pahalı sermayesidir. Ancak paranız varsa, sağlam bir öğretmen seçmek ve onunla her gün birkaç saat oturmak, şimdiye kadar bulduğum yeni bir dili öğrenmenin en hızlı yoludur. Ancak bu çok masraflı bir seçenektir.
12- Ana dilinizi değil, hedef dilinizi konuşan kişilerle arkadaşlık yapın.
Dil Öğrenme Teknikleri – İmkan varsa, bulunduğunuz yerde öğrendiğiniz hedef dili konuşan insanlarla arkadaşlık kurun. Çok sayıda farklı konularda konuşun. Farkları görün. Zihninizde anlam veremediğiniz pek çok konuyu o dilde düşünmeye başlarsınız. Böyle giderseniz, birkaç ay içinde akıcı bir şekilde konuşuyor olursunuz.
13- Sana katlanacak bir arkadaş bulamıyorsan, çevrimiçi bir dil arkadaşı bulabilirsiniz
İngilizce öğrenmek isteyen yabancıların, kendi dillerinizde pratik yapmak için kendi dillerinde alıştırma yapmak isteyecek bir dizi web sitesi bulunmaktadır. Bunlardanbiri Bilingua programıdır.
14 – Yeni bir kelime öğrendiğinizde, onu birkaç kez kullanmaya çalışın.
Dil Öğrenme Teknikleri – Bir sohbette durup, konuşmada kullanılacak yeni bir kelime ararken, bu kelimeyi hemen iki veya üç cümlede kullanmaya dikkat edin.
Dil öğrenme çalışmaları, bir kelimeyi öğrendikten sonra en az üç defa tekrarlamanızı önermektedir. Bu tekrarları bir dakika içinde, bir saat içinde ve bir gün içinde kullanmalısınız.
Dil öğrenmede geniş zamana yayılan bir tekrarın nasıl yapılması gerektiğini öğrenmek için ayrıca “İngilizce Öğrenmede Sistematik Tekrar” başlıklı makaleyi de okuyunuz.
15 – TV şovları, filmler, gazeteler ve dergiler; dil öğrenmede iyi birer tamamlayıcıdır.
Ancak her birini doğru bir amaç için ve yerinde kullanın. Film izleyecekseniz, öncesindeno filmle ilgili bir özet veya bir makale okuyun. Konuya hakim olursanız kelimeleri ve diyalogları daha kolay anlarsınız.
16 – İnsanlardan yardım isteyerek konuşma fırsatı bulun.
Yabancı bir ülkedeyseniz, sözgelimi, bir şeyler satın almaya çalışıyorsanız herhangi bir insandan yardım isteyin. Bir şeyi nasıl isteyeceğinizi ve nasıl söyleyeceğinizi sorun. Onlara sorular sorun. Çoğu insan dostça ve size yardım etmeye isteklidir. Bir dil öğrenmek utangaç insanlar için değildir.
17 – Farklı anlamları olan kelimeleri yerinde kullanın.
Dil Öğrenme Teknikleri – Mesele şu ki, birçok kelime için çeviriler doğrudan değildir. “Gustar” kabaca İspanyolca’da “beğenmek” anlamına gelebilir, ancak kullanımda bundan daha nüanslıdır. Bu kelime belirli durumlar ve bağlamlar için kullanılırken, İngilizcede hoşlandığımız veya önemsediğimiz her şeyi kapsayan bir sınırsızlık fiili olarak “like”ı her yerde kullanıyoruz. Ancak “love” ve “adore” gibi nüans faklılıkları olan diğer “sevmek” anlamında nüanslı kelimeler de vardır.
Bu ince farklılıklar, özellikle ciddi veya duygusal konuşmalarda yerinde olmayabilir. Niyetler kolayca yanlış yorumlanabilir.
Yeni dilinizde ne kadar iyi olursanız olun, yerli bir konuşmacının yıllarca kendi ülkesindeki yaşamından elde ettiği kültürel dili kadar olamayacaktır. Ancak o kültürde uzun süre kalmanız durumunda bu farkı kapatabilirsiniz.
18 – Bunlar geçtiğiniz aşamalardır.
Dil Öğrenme Teknikleri – Dil öğrenmede en önemli aşama çok dinlemektir. Çocukların ana dillerini öğrenirken uzun süre pasif olarak dinlediklerini, konuşmaya ise etap etap, yoğun dinleme sonrası başladıklarını unutmayınız. Yeni bir dil öğreniminin ilk zamanlarında küçük çocuklar gibi biraz konuşabilirsiniz; ama hiçbir şey anlayamayabilirsiniz. Ancak ilerledikçe daha çok anlarsınız, daha az konuşabilirsiniz. Böylece konuştuğunuzdan çok daha fazlasını anlayabilirsiniz.
Sonra konuşmaya başlarsınız, ancak bu biraz zihinsel çaba gerektirir. Devam ettikçe, bilinçli zihinsel çaba olmadan konuşabilir ve anlayabilirsiniz.
Bunu düşünmeden konuşup dinleyebildiğinizde, aslında yabancı dilde çaba harcamadan düşünmeye başlayacaksınız. Bu geldiğiniz nokta en iyi noktadır.
—– Sponsor Bağlantı – Sponsor Bağlantı —–
MEGA İNGİLİZCE
İNGİLİZCE’Yİ ÇOCUKLARIN ANA DİLLERİNİ ÖĞRENDİKLERİ GİBİ DOĞAL ÖĞRENİN!
—– Yazının Devamı – Yazının Devamı —–
Peki son seviye nedir?
İster inanın ister inanmayın, ana dili İngilizce olan kişiler arasındaki bir konuşmayı takip ederek anlıyorsanız ve onlarla sohbet edebiliyorsanız iyi bir seviye yakaladınız demektir.
Bu gerçekleştiğinde siz de istediklerinizde konuşabilir, araya girip çıkabilirsiniz; yani oldukça hazırsınız demektir. Bundan sonra, o dilin konuşulduğu ülkede en az bir veya iki yıl yaşamak, o dilde tam akıcılığa kavuşmuş olursunuz.
19 – Son olarak, dil öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek için bir yol bulun.
Her şeyde olduğu gibi, öğrendiğiniz dili eğlenceli hale getirmenin bir yolunu bulmalısınız.
Konuşmaktan hoşlandığınız kişileri bulun, mesela.
Eğlenceli bir şey yaparken pratik yapabileceğiniz etkinliklere katılın.
Kısacası öğrendiğiniz dili kullanma ortamlarına girin.
Size polyglotların çok sayıda dil öğrenme becerilerine dair önerilerini okumayı da tavsiye ediyorum.
Polyglot Nedir – Polyglotlar Nasıl Kısa Sürede Birçok Yabancı Dil Öğrenebiliyorlar?
