Psikoloji

Hata Yapmak – İlk Seçimlerimizde Neden Hatalı Kararlar Veririz?

Hata Yapmak –Hata” ve “Hayat” kelimelerinin söylenişleri, aralarında bir dil bağı varmış gibi, sesteş gibiler. İnsan, hayatında hata yapan bir varlıktır. Büyümemizde, yetişmemizde ve gelişmemizde hataların önemli katkısı vardır. Hatalar, onlardan ders aldığımızda dolaylı doğrulardır. Kural olarak, her insan hata yapmaktan korkar. Ancak diğer yandan özellikle hayati konularda isabet etme olasılığı nedeniyle insan kendine karşı inanılmaz düzeyde sıkı ve temkinlidir.

  • Çevremizdeki ilk üç kişiden koptuğumuzda, sonsuza dek yalnız kalmaya mahkum olacağımızı düşünüyoruz.
  • Bir okuldan mezun olduğumuzda, hayat boyu sevmediğimiz bir işi yapmak zorunda kalmayı başarısızlık olarak hissediyoruz.

Bu gibi durumlarda, karmaşık ve çok yönlü bir şey yapmaya çalıştığımızda, yanlış yapmanın aslında bir şeyi doğru yaptığınızın bir işareti olduğuna inanıyorum.

İlk yapılan yanlışa kaza, ikincisine hata, üçüncüsüne ise tercih denir. Fyodor Dostoyevski

İlk Seçim, En Uygun Seçime Karşı…

Hata Yapmak – Bazı nedenlerden dolayı, ilk tercihimizin genellikle en uygun (optimal) seçim olmasını bekliyoruz. Ancak, ilk denemenizin yanlış olması aslında oldukça normaldir. Bu özellikle hayatta verdiğimiz önemli kararlar için de geçerlidir.

Örneğin…

Evlenecek Doğru Kişiyi Seçmek 

Hata Yapmak – Tanıştığınız ilk kişiyi düşünün. Yaşınız da henüz yeni yetmeydi. Şimdi 30-40-50 vs. yaşındasınız. Tekrar düşünün; ilk aşkınızın sizin için doğru bir eş olabilme ihtimaline hala hak veriyor musunuz? Bu kişi hayat arkadaşlığınız için en iyi seçim miydi? Harika bir eş bulmak karmaşıktır; ilk defada doğru karar vermeyi beklemek mantıksızdır. Böyle kararlar sonradan makul çerçeveye oturmadığı takdirde evlilikler devam etmiyor. Burada gençlerin evlilik konusunda doğru danışmanlara ihtiyacı var. Gençliğinde kararsız kalıp evlenemeyenler de, daha sonra hiç evlenemiyorlar. Tam bir sarmal durumu!

Kariyerinizi Seçmek

Hata Yapmak – Üniversiteden mezun olduğunuzda 22 yaşındaydınız. Toy ve hayata karşı şaşkın bakışlarınız vardı. Bu yaşta, yani 22 yaşında; hatta üniversiteye başlamadan, liseden mezun olduğunuzdaki kendinizin 40 yaşındaki siz için en uygun olan kariyeri belirleyebilmesi ne kadar doğrudur? Hadi bunu 30’a indirelim. 18 veya 22 yaşından beri kendiniz hakkında ne kadar şey öğrendiğinizi düşünün. Yaşadıkça insan ne kadar çok şey öğreniyor. Çünkü değişim ve büyüme hayatımızı kapsamış durumda. Oysa mezun olduğunuzda kariyerinizi elde ettiğinizi sanıyordunuz. Demek ki çiçeği burnunda yeni mezun biri olarak “kariyerimi seçtim” diyorsanız ilk seçim hatasının kurbanı olursunuz!

İş Kurmak 

Hata Yapmak – İlk iş fikrinizin sizin için en iyisi olacağını beklemek de yanlıştır. Muhtemelen bu ilk tercih sizin için iyi olmayacaktır. Bu bir girişimcilik gerçeğidir.

Bir eş adayında istediğiniz kriterleri belirleme, kariyer yolunuzu seçme gibi karmaşık konular söz konusu olduğunda, ilk kararınız sizi nadiren en uygun tercihe götürür.

Yanlıştan Doğru Çıkarmak İçin 5 Ders

Hata Yapmak – Hatalı olmak, yanlışı işlediğimiz kadar kötü değildir. Hepimiz hata yaparız. “Hatasız kul olmaz”, demişti Orhan abimiz. Lincoln de “Hata yapmak hile yapmaktan daha onurludur.” demişti. Önemli olan hatayı defalarca işlememektir. Buna “aptallık tercihi” denir.

Buradan çıkarılacak beş önemli ders vardır.

Zayıf görünen seçimler, kişisel değerlerinizin veya zekanın değil, büyümenin bir göstergesidir. 

Çok eski yılları boş verin; bir yıl önceki seçimlerinize geri dönüp baktığınızda, şu anda size aptalca görünen birkaç karar bulursunuz. Çünkü bu büyüyor olduğunuz anlamına geliyor. Eğer sadece hata yapmama psikozu içinde, uğraşmayı göze alamayacağınız bir kişisel güvenlik bölgesinde yaşıyorsanız, karar vermeyerek bu defada da gerçek potansiyelinizi asla ortaya çıkarmayacaksınız. İlk denemede en uygun ve en optimal kararı verecek bir şey hakkında yeterli bilgiye ve kanıtlara sahipseniz, korkmayın, ilk tercihinizde de isabet edebilirsiniz.

İlk seçiminizin yanlış olacağını düşünüyorsanız, bunu anlamanın yolu hiç başlamamak değil, hemen başlamaktır. 

Hiç hata yapmayan kişi, yeni hiçbir şey denemeyen kişidir. Albert Einstein

Yanlıştan ne kadar hızlı öğrenirseniz, doğru olanı o kadar çabuk keşfedebilirsiniz. İlişkiler veya girişimcilik gibi karmaşık durumlarda, kelimenin tam anlamıyla kendinizi hazır hissetmiyorsanız bile hemen başlamalısınız. Çünkü bu konularda kimsenin gerçekten hazır olması mümkün değildir. Öğrenmenin en iyi yolu uygulamaktır. Hata yaparım veya kaza yaparım korkusuyla araba sürmedikçe, asla iyi bir şoför olamazsınız.

Büyük konularda doğru karar verebilmek için, onları küçük parçalara ayırın. 

Kariyer gibi, iş yaşamına doğru atılacak adımlar hassas konulardır. İlk seçimleri yapmada daha iyi olmak istiyorsanız, daha küçük bir arenada oynayın. Nobel Ödüllü fizikçi Nebel Bohr bir defasında şunu demişti:

“Uzman, çok dar bir alanda yapılabilecek tüm hataları yapan kişidir” dedi. Nebel Bohr

Bağırsağınıza güvenmenin zamanı, onu destekleyecek bilgi veya deneyime sahip olduğunuz zamandır. 

Kanıtlanmış uzmanlığa sahip olduğunuz alanlarda keskin kararlar vermek için kendinize güvenebilirsiniz. Diğer her şey için neyin işe yaradığını keşfetmenin tek yolu bir deney felsefesi benimsemektir.

Başarısızlığın gerçekleşmesi, başarısız olmayı beklemek için bir mazeret değildir. 

Depresyonda olmak ya da vazgeçmek için bir neden yok; çünkü birkaç yanlış seçim yapacaksınız. Daha da önemlisi, her seferinde elinizden gelenin en iyisini yapmalısınız; çünkü öğrenme sürecini yönlendiren çaba ve pratiktir. Başarısız olsanız bile çaba ve uygulama gereklidir.

Bu konudaki bir diğer yazıyı kaçırmayın; aşağıdadır!

DÜŞÜNCE HATALARI – YANLIŞ İNANÇLARA NEDEN BOYUN EĞERİZ?

Başarısızlığın kaynağı olarak tek bir seçim yoktur, Başarısızlığın ödemek zorunda olduğunuz bir maliyet olduğunu fark edin. Başlangıçtan itibaren kazanmayı umun, kuralına göre oynayın.

İlk seçiminiz nadiren en uygun seçimdir. Ama kaçınılmaz kararlarınız nedeniyle hata da yapsanız kendinizi haksız yere yargılamayı bırakın ve büyümeye başlayın.

Başa dön tuşu