Kişisel Gelişim

Hızlı Öğrenme ve Önemi – Nasıl Daha Hızlı Öğrenebiliriz?

Hızlı Öğrenme ve Önemi – Nasıl Daha Hızlı Öğrenebiliriz? Çağ hızla değişiyor.  Şartlar değişiyor. Yaşam değişiyor. Meslekler değişiyor. Bu değişime ayak uydurmak için kaçınılmaz olarak hızlı öğrenmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

21 yy. başında ilerleme treni bir kez daha perondan ayrılmak üzere. Bu belki ‘Homo Sapiens’ isimli perondan yapılacak son sefer olacak ve treni kaçıranların ikinci bir şansı olmayacak.” – Alvin Toffler

Alvin Toffler bu güçlü cümleyle ne demek istiyor?

İçinde bulunduğumuz çağ hızla değişen ve gelişen bir dinamiğe sahip.  İletişimin hızı inanılmaz, büyük şirketler şu anda aklımıza bile gelmeyen çok çeşitli ürünler üretmek için çalışıyor. Bilgi hızla üretiliyor ve tüketiliyor ve yeniden üretiliyor. Genetik mühendisliği, bilgisayar yazılımları, uzay artık bizler için şaşırtıcı olmayacak yeni keşiflerle ve atılımlarla günden güne gelişiyor.  Örneğin,

  • 1900’lü yılların başında radyonun 50 milyon insana ulaşabilmesi 35 yıl sürmüşken, bu süre
  • 1960’lı yıllarda televizyonla 13 yıla düşmüş,
  • 2004 yılında Facebook ile 6 aya inmiş ve nihayet
  • 2010 yılında kullanıma açılan instagram 50 milyon kişiye 35 günde ulaşmıştır.

Hafıza Eğitimi - Fotografik Hafıza Teknikleri Seti

Hızlı Öğrenme ve Önemi

2020 yılında ise henüz piyasaya bile sürülmemiş oyunları satın almak için binlerce kişi sıraya giriyor. Yeni bilgiye ulaşım hızı yakın geçmişe oranla inanılmaz arttı. Üstelik yaşadığımız çağda sadece bilmek yeterli değil, bilgiyi diğer bilgilerle harmanlayabilmek ve yeni ürün ortaya koymak da çok önemli.

Evet, bilgi üstel hızla artıyor. 2000’li yılların başında 3 yılda 2 kat artan bilgi, 2020 yılında 3 ayda 2’ye katlanıyor. Bilginin bu denli hızla arttığı ve hızla yayıldığı bir dönemde öğrenmek ve gerektiği zaman hatırlamak her zamankinden daha büyük önem taşıyor.

Bu baş döndüren hıza bizler, öğrenme becerilerimizle hazır mıyız?

Beyinlerimiz hızla öğrenerek ve gerektiğinde hızla hatırlayarak bu çağa uyum sağlayabiliyor mu?

Bu soruların cevabı elbette EVET. İnsan, öğrenmeyle ilgili zihinsel donanımlarla doğar ve limitsiz bir öğrenme kapasitesi vardır(Bloom 1979). Fakat bunun için farklı, yeni ve beyinle uyumlu öğrenme metotlarını bilmek bu hıza ayak uydurmakta büyük fırsat sağlar. Bu noktada yapılması gereken ilk şey beyinlerimizin doğal olarak eğilimli olduğu öğrenme yöntemlerini öğrenmek.

Nasıl Daha Hızlı Öğrenebiliriz?

Hızlı Öğrenme ve Önemi – Öğrenci merkezli kuramlara göre, eğitimde beynin sağ ve sol yarım küresinin koordineli bir şekilde kullanımı beyin kapasitesini arttırarak hızlı, etkili ve kalıcı öğrenmeye olanak sağlar(Caine&Caine 1990). Beynimiz bilgiyi görselleştirebildiği ölçüde hızlı öğrenmektedir. Örneğin okuduğumuz romanları hafızamıza hızla yerleştirebiliriz. Ve yıllar sonra bile hatırlayabiliriz. Oysa ilkokul 1.sınıftan itibaren öğrendiğimiz ve her sene bir önceki seneyi tekrar ederek ve biraz genişleterek tam 12 yıl dinlediğimiz, okuduğumuz, her sene aynı konuyu defalarca çalışarak sınavlarına girdiğimiz kendi yakın tarihimizi nedense hatırlamakta genellikle zorlanırız.

Nedeni aslında çok basit. Görselleştiremediğimiz bilgi bize ait değildir. Mevcut eğitim sistemi içinde sol yarım küre fonksiyonları aktif olarak kullanılır. Oysa bu yeterli bir öğrenme sağlamayacağı gibi beynin optimum kullanımı da değildir. Sağ yarım küre, yani hayal gücü ve duygular öğrenmeye dahil edilirse ancak o zaman aktif ve kalıcı öğrenme gerçekleşir. Bu düşünceyi destekleyen Caine&Caine(2002) şöyle demiştir;

Uzamsal bellek sistemi, deneyimleri tekrar gerektirmeden belleğe almak için tasarlanmıştır.

Öyleyse, bilgiyi somutlaştırarak ve bir deneyimmiş gibi hayal ederek öğrenmek kalıcı belleğe almak için önemli bir adımdır.

Hafıza tekniği kullanarak öğrenme, öğrenmeyi ve hatırlamayı kolaylaştırdığı gibi son derece eğlenceli ve zamandan tasarruf sağlayan bir yöntemdir. Duyguları öğrenmeye dahil etmek bilginin başka birçok bilgi ile ilişkilendirilmesini ve yaratıcı düşünme süreçlerini tetikler. Bu açıdan duyguları kullanmak büyük önem taşır. Hem duyguları, hem geçmiş deneyimleri, hem de görsel-işitsel hayal gücünü kullanarak içinde yaşadığımız çağın sunduğu bilgi yığınına ayak uydurabiliriz. Hafıza tekniği kullanarak yapılan çalışmalar, daha az tekrarla ve daha az zaman harcayarak, daha çok bilgiyi daha eğlenceli yöntemlerle hafızaya yerleştirmeyi ve hatırlamayı sağlayan olağanüstü etkili bir beyin temelli öğrenme metodudur.

KAYNAKÇA

  • Bloom, . S. (1979). İnsan nitelikleri ve okulda öğrenme (Çev: D. A. Özçelik). Ankara: MEB Basımevi
  • Caine,R.N.,& Caine ,G.(1990). Understanding a brain-based approach to learning and teaching. Education, Leadership, 66-70
  • Caine,R.N.,&Caine , G.(2002). Beyin Temelli Öğrenme. (Çev.Ed : G. Ülgen) Ankara:
  • Kuran E., (2016) https://www.youtube.com/watch?v=YJtCZZ5dy-g
  • Toffler, A. (2008). Üçüncü Dalga  SS: 198 İstanbul Koridor Yayıncılık

Mega Mental Aritmetik - Çocuklar için Konsantrasyon ve Zeka Eğitimi

Tavsiye Edilen İlave Makaleler:

Öğrenilen Her Şeyin % 90’ı Nasıl Hatırlanır?

Unutma Eğrisi ve Kolay Öğrenme – Öğrendiğinizi Nasıl Unutmazsınız?

İngilizce Kelime Hafızası – İngilizce Kelimeleri Unutmamak İçin Ne Yapmalısınız?

Başa dön tuşu