Hafıza Geliştirme

Hafıza Geliştirme Stratejileri – Hafızanın 3 Aşaması İçin Uygulanabilir 20 Yöntem

Hafıza Geliştirme Stratejileri – Günlük hayatta sıkça yaşadığınız unutma probleminden dolayı kendinizi suçladığınız oluyor mu? Eminim çoğu insan bu sorunla baş etmeye çalışıyor.

Öteden beri, insanlar hızlı öğrenmeyi istedikleri gibi, öğrendikleri bilgileri de unutmak istemiyorlar. İstiyorlar ki, “bir bilgiyi öğrendiğim zaman, onu, artık ömür boyu onu unutmayayım” diye umut ediyorlar.

Eh, haksız da sayılmazlar hani. Süper bir beyne sahip olmak, gördüğünü unutmamak, insanlarla karşılaşınca “neydi şu adamın adı yahu!” demek yerine, hemen o kişiye ismiyle seslenmek ne kadar da şık olur değil mi?

İnsanlar basit, sade ve yalın yaşamayı severler. Öyle karmaşık, zor işlere girmekten kaçınırlar. Günlük yaşamı kolaylaştıracak basit hatırlamaları yaparken zorluk çekmek istemezler.

Bu gerçeklerin ilacı var elbette: Hafızayı eğitmek…

Beyinle ilgili bilimsel çalışmalara göre, uygun teknikler kullanıldığı takdirde insan hafızası geliştirilebilir ve yukarıda saydığımız beklentilere ulaşılabilir.

Günümüzde gelişmiş teknoloji, bir yandan “hafızaya gerek kalmadı” diyenlere dayanak teşkil ederken, diğer yandan insan hafızasına geliştirdiği elektronik cihazlar yoluyla yardım ediyor; yani bakış açışınıza bağlı.

Telefonunuza tüm randevuları not etmek, toplantıları takip etmenize yardımcı olacak hatırlatıcı programlar indirip bir çevrimiçi takvim oluşturmak bunlardan bazılarıdır.

Günlük yapılacaklar listesi oluşturmak, tamamlanması gereken önemli görevleri unutmamanızı sağlayabilir.

Peki ya uzun süreli belleğinize gerçekten yerleştirmeniz gereken tüm önemli bilgiler ne olacak?

Bu ciddi olarak bir eğitim çabası gerektirebilir ve hatta normal çalışma rutininizi en azından önemli ölçüde değiştirmenizi gerektirebilir.

Kodlama, Depolama ve Geri Çağırma Stratejileri

Hafızada bilgiyi işlemenin temelde üç aşaması veya adımı olduğunu biliyoruz: Kodlama, Depolama ve Geri çağırma.

Kodlama stratejisi

Hafıza Geliştirme Stratejileri – Hafıza oluşturmanın ilk aşamasıdır. Bir olayı fark ettiğinizde veya bir bilgi parçasıyla karşılaştığınızda, beyniniz bilinçli olarak sesleri, görüntüleri, fiziksel hissi veya ilgili diğer duyusal detayları algılar.

Örneğin, İstanbul’a ilk seyahatinizi ele alalım. Bu olayla ilgili hafızanız, görsel sisteminiz (örneğin, abartılı bir şekilde tasarlanmış uzun gökdelenleri ve yemyeşil peyzajı fark ederek), işitsel sisteminiz (trafik gürültüsü) ve belki de koku (Boğazdan deniz kokusu) tarafından oluşturulur.

Araştırmalar, anlamsal kodlamayı kullanarak anlamla ilişkilendirdiğimizde, şeyleri daha iyi hatırladığımızı ve daha uzun süre tuttuğumuzu gösteriyor.

Bu duyusal girdilerden herhangi birine anlam veya olgusal bilgi eklerseniz, buna anlamsal kodlama denir

Depolama stratejisi

Hafıza Geliştirme Stratejileri – Tüm bu küçük bilgi parçaları daha sonra beyninizin farklı alanlarında depolanır. Nöronlarınızla (beyninizdeki sinir hücreleri), algıladığınız şey hakkında birbirlerine sinyaller iletir, birbirleriyle etkili bir şekilde “konuşur” ve geçici veya uzun süreli bağlantılar kurar. Nörobilimciler, hafızayı oluşturan şeyin bu sinirsel aktivite ve bu bağlantıların gücü olduğuna inanıyor.

Beynimizdeki nöron ağı, anıları saklamanın ve geri getirmenin anahtarıdır.

İki tür bellek:  Kısa süreli ve uzun süreli 

Kısa süreli veya işleyen bellek, beyninizin “karalama defteri” gibidir.

Bu, beyninizin bilgiyi göndermeden veya uzun süreli belleğe aktarmadan önce geçici olarak depolamasıdır. Örneğin, öğle yemeği için yapacağınız siparişin ne olduğunu hatırlamak gibi. Yemeğiniz size teslim edildiğinde ve yediğinizde artık bu bilginin beyninizde tutulmasına gerek yoktur. Beyniniz bu bilgiyi atabilir.

Uzun süreli anılar, birkaç gün ya da yıllarca sakladığınız anılardır. Bisiklete ilk kez binmek ya da aşık olduğunuz ilk kişiyle yediğiniz ilk akşam yemeği gibi şeyler.

Her iki tür hatıra da yaşla birlikte zayıflayabilir; çünkü beyin, nöronlar arasındaki bağlantılar için kritik olan hücreleri zamanla kaybeder. Ancak bu kaçınılmaz değildir. Kas gücünde olduğu gibi, beyninizi de çalıştırabilirsiniz. Hafıza bir “kullan ya da kaybet” ruletidir.

Hatırlamak stratejisi

Hafıza Geliştirme Stratejileri – Son olarak, bir anıyı geri getirmek için beyniniz, “anı” oluşturulduğunda oluşturulan sinir yollarını “tekrarlar” veya yeniden ziyaret eder. Bilgileri tekrar tekrar hatırlamak, bu bağlantıları ve anılarınızı güçlendirmeye yardımcı olur, bu nedenle notlarınızı gözden geçirmek veya bilgi kartları kullanmak gibi teknikler bilgileri saklamanıza yardımcı olur.

Bununla birlikte, bir şeyi hatırladığınızda, bir olayı ilk kez deneyimlediğiniz veya bir gerçekle karşılaştığınız zamanın tam bir kopyası değildir.

Anılar zamanla donmaz ve eski hatıralara yeni bilgiler ve öneriler dahil edilebilir. Bu nedenle, hatırlama, yaratıcı bir yeniden hayal etme eylemi olarak düşünülebilir.

Bu nedenle insanların yanlış anıları da olabilir veya olaylarla ilgili anıları zamanla değişebilir.

Uygulanması Kolay 20 Hafıza Yöntemi

Makalenin bu bölümünde, bu 3 stratejiyi destekleyecek, test edilmiş, onaylanmış bazı hafıza stratejilerinden söz edeceğim. Araştırmayla kanıtlanmış bu stratejiler, hafızayı etkili bir şekilde geliştirebilir, hatırlamayı sağlar ve bilginin kalıcılığını artırabilir.

Başlayalım:

1-) Dikkati yoğunlaştırma ve odaklanma

Hafıza Geliştirme Stratejileri – Dikkat,  hafızanın en önemli bileşenlerinden biridir. Bilgilerin kısa süreli belleğinizden uzun süreli belleğinize geçebilmesi için bu bilgilere aktif olarak katılmanız gerekir. Televizyon, müzik ve diğer eğlenceler gibi dikkat dağıtıcı unsurların olmadığı bir yerde çalışmaya çalışın.

Özellikle gürültülü oda arkadaşları veya gürültülü çocuklarla çevriliyseniz, dikkat dağıtıcı şeylerden kurtulmak zor olabilir.

2-) Yalnız kalmak için kendinize özel zaman ayırın

Çalışma ortamını uygun şekle getirmek için oda arkadaşlarınızdan size biraz yer vermelerini isteyin veya eşinizden çocukları bir saatliğine yanına almasını isteyin, böylece işinize odaklanabilirsiniz.

3-) Zamanı lokmalara ayırın

Öğrendiklerinizi birkaç oturuma ayırarak öğrenin. Araştırmalar, düzenli ve aralıklı olarak çalışan öğrencilerin, tüm çalışmalarını tek bir maraton oturumunda yapanlardan çok daha iyi hatırladıklarını sürekli olarak göstermiştir.

4-) Yapı ve Organize Etme

Araştırmacılar, bilginin bellekte gruplandığını, öğrenilecek bilginin de ilgili kümelerde toplandığını bulmuşlardır. Yani bilgi, beyinde kategorize ediliyor. Öyleyse yapman gereken, benzer kavramları ve terimleri birlikte gruplamayı deneyin.

5-) Bana her şey seni hatırlatıyor!

Hafıza Geliştirme Stratejileri – Hatırlatıcılar hayatımızın bir parçasıdır. Öğrendiğimiz veya bildiğimiz bir bilgi sonraki öğrenmelerimiz için ilişkilendireceğimiz bir hatırlatıcı olabilir ve olmalıdır. Bir hatırlatıcı, bir bilgiyi hatırlamanın basit bir yoludur. Örneğin, hatırlamanız gereken bir kavramı, çok aşina olduğunuz ortak bir öğeyle ilişkilendirebilirsiniz. En iyi hatırlatıcı bilgiler ise zihnimizde pozitif imgeler oluşturan veya mizah içeren hatırlatıcılardır.

6-) Detaylardaki farklılıkları hafızanıza alın ve prova yapın

Bilgileri geri çağırmak için, okuduklarınızı uzun süreli belleğe kodlamanız gerekir. En etkili kodlama tekniklerinden biri ayrıntılı “prova” olarak bilinir.

Bu tekniğin bir örneği, bir anahtar kavramın tanımını okumak, o kavramı incelemek ve ardından o kavramın ne anlama geldiğine dair daha ayrıntılı bir açıklama okumak olabilir. Bu işlemi birkaç kez tekrarladıktan sonra, muhtemelen bilgiyi hatırlamanın çok daha kolay olduğunu fark edeceksiniz.

7-) Kavramları Görselleştirin

Birçok insan, çalıştıkları bilgileri görselleştirmekten büyük ölçüde yararlanır. Ders kitaplarınızdaki fotoğraflara, tablolara ve diğer grafiklere dikkat edin. Yardımcı olacak görsel ipuçlarınız yoksa kendinizinkini yapın. Notlarınızın kenarlarına çizelgeler veya şekiller çizin. Yazılı çalışma materyallerinizde ilgili fikirleri gruplamak için farklı renklerde fosforlu kalemler kullanın.

😎 Yeni bilgileri bildiğiniz bilgilerle ilişkilendirin

Bilmediğiniz bir materyali incelerken, bu bilginin zaten bildiğiniz şeylerle nasıl ilişkili olduğunu düşünmek için zaman ayırın. Yeni fikirler ve önceden var olan anılar arasında ilişkiler kurarak, yeni öğrenilen bilgileri hatırlama olasılığını önemli ölçüde artırabilirsiniz.

9-) Sesli okuyun

2017’de yayınlanan bir araştırma, materyalleri yüksek sesle okumanın öğrendiğinize ilişkin hafızanızı önemli ölçüde geliştirdiğini göstermiştir. sessiz okumanın da materyali, yeri ve zamanına göre önemi olsa da özellikle konsantrasyon problem çekenlerin sesli okuma yapması kişiyi okuduğuna odaklayabilir.

10-) Zor bilgilere ekstra dikkat edin

Hafıza Geliştirme Stratejileri – Araştırmalar, öğrenilen bilgileri sıra ve seri konumda öğrenmenin hafızamıza yardım edebileceğini gösteriyor. Bu özellikle zor bilgileri hatırlamada uygulandığında verimli olur.

Mesela, hatırlanması zor bir bilgiyi sıralamada iki kolay bilginin arasına yerleştirip öylece öğrenmek avantaj sağlayabilir. Ortadaki bilgiyi tek başına hatırlamak zor olsa da, öncesindeki ve sonrasındaki kolay bilgilerle birlikte olunca hatırlanabilir.

11-) Çalışma Rutininizi Değiştirin

Hatırlamanızı artırmanın bir başka harika yolu da ara sıra çalışma rutininizi değiştirmektir. Belirli bir yerde çalışmaya alışkınsanız, bir sonraki çalışma seansınız sırasında farklı bir yere taşınmayı deneyin. Akşam çalışıyorsanız, her sabah birkaç dakika önceki gece çalıştığınız bilgileri gözden geçirmeye çalışın.

12-) Biraz uyuyun

Hafıza Geliştirme Stratejileri – Uyku ile ilgili tüm araştırmalarda, uykunun hafıza ve öğrenme için önemli olduğu ortaya çıkarılmıştır. Özellikle, yeni bir şey öğrendikten sonra, biraz şekerleme yapmanın daha hızlı öğrenmenize ve daha iyi hatırlamanıza yardımcı olabileceğini göstermiştir.

Bu, kütüphanelerde, bireysel çalışma odlarında öğrenme aralarında kestirmek için konulan kanepeleri anlamlı kılıyor.

2014’te yayınlanan bir araştırma, yeni bir şey öğrendikten sonra uyumanın aslında beyinde fiziksel değişikliklere yol açtığını buldu. Uykudan yoksun bırakılan fareler, bir öğrenme görevinin ardından iyi dinlenmiş farelere göre dendirtte daha az büyüme yaşadılar.

Bunun yanında,  uyku beynimizi “sıfırlıyor” ve hafıza ve öğrenme için kritik öneme sahip. Uykusuz kalırsanız, beynin nöronları o kadar çok elektriksel aktiviteyle aşırı bağlantılı hale gelir ki, yeni hatıralar kaydedilemez.

Araştırmacılar, yeni bir şey öğrendikten hemen sonra yaklaşık 45-60 dakika kestirmenin hafızanızı %500 artırabileceğini buldu . O yüzden kaliteli uyku çekin. Patronunuz veya iş arkadaşlarınız sizi işyerinde uyuklarken yakalarsa, onlara bu bulguları göstermeniz yeterlidir!

14-) Bir Hafıza Sarayı Oluşturun

En iyi hafıza sporcularının kullandığı bir numaralı teknik hala hafıza sarayıdır ve her zaman öyle kalacaktır. Birisi bir şey öğrenecekse, o da bu olmalıdır.

Hafıza sarayı, olabildiğince denenmiş ve gerçek olan ve kendine ait bir bölümü hak eden bir anımsatıcı cihazdır.

Antik Roma ve Yunan döneminde hatipler tarafından icat edilen hafıza sarayı (ya da zihin sarayı ya da “loci yöntemi”) tekniği, vermek zorunda olduğunuz bir konuşmayı, bir konuşmanın ayrıntılarını hatırlamaya çalışıyor olsanız da, hem etkili hem de kullanımı zevklidir.

Hafıza sarayı tekniği ile, daireniz, büyüdüğünüz blok veya işe ya da okula giderken gittiğiniz yol gibi aşina olduğunuz bir yeri hatırlamaya çalıştığınız öğelerle ilişkilendirirsiniz. İşe yarıyor, çünkü zaten güçlü anılarınız olan yerlerde hatırlamak istediklerinizin temsillerini görsel olarak ilişkilendiriyorsunuz (veya “yerleştiriyorsunuz”).

Hafıza sarayı tekniğini kullanmak için:

14a) Hafıza sarayınızın üzerinde durduğunuzu hayal edin. Eviniz bir saray olmasa bile başlamak için harika bir yerdir.

14b) Hatırlamak istediğiniz şeyleri saklamak için kullanabileceğiniz ayırt edici özellikleri fark ederek bu sarayda zihinsel olarak yürüyün. 

Bu yoldaki her durak, fikri veya nesneyi atayabileceğiniz bir “yer”dir. Örneğin, ön kapınız bir mekan, fuayenizdeki masa ikinci mekan, oturma odanızdaki lamba başka bir mekan olabilir. Bu özellikleri hafızanıza kazıyın, böylece sarayınızı düşündüğünüzde, rota ve içindeki nesneler zihninize kazınsın.

14c) Hatırlamanız gerekenleri sarayınızdaki ilgili mekanlarla ilişkilendirin.

Örneğin, alınacak siparişlerle ilgili bir market listeniz varsa ve alınacakları hafızanızda tutmak istiyorsanız şöyle hayal edebilirsiniz.

Birinci siparişiniz süt olsun. Marketin ön kapısında süt şelalesi gibi içeriden kapıdan taşan sütü hayal edebilirsiniz.

Sonra fuayeye geçersiniz; masa, üzerine yığılmış tüm çikolatalı kurabiyelerin tavana doğru dizilmişler.

Ve oturma odanızın lambasında bir ampul yerine floresan sarısı muzlar görüyorsunuz.

Kulağa oldukça saçma geliyor, ancak daha sonra daha ayrıntılı olarak tartışacağımız gibi, anılarınızı ne kadar görsel, hareketli ve çirkin hale getirirseniz o kadar iyi olur.

Bu konudaki diğer bir makalemizi okuyabilirsiniz:

2016 Dünya Hafıza Şampiyonu Alex Mullen’dan , kelimelerin nesnelere ve konumlara hafıza sarayı tekniğiyle nasıl “iliştirileceğini” ayrıntılı bir şekilde anlatan bir videosunu izleyin. Videoyu izledikten çok sonra bu 20 kelimeyi hatırlayacaksınız.

15-) Ortak Anımsatıcılar Kullanın

Yıllar boyunca duyduğunuz bazı anımsatıcıları düşünün. Anımsatıcıların yardımıyla gerçekleri, kuralları veya yazımları iyi hatırlayabilirsiniz.

“KaKaT SaY, MeLeMe”

Örneğin, gökkuşağının dıştan içe doğru ilk yansımada renkleri şu şekilde sıralanır: Kırmızı, Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi, Lacivert, Mor.

Bu renkleri sırayla sayabilmek için Fotografik Hafıza Dünya Şampiyonlarından olan Melik Duyar‘ın ürettiği Türkçe Kat KaT SaY, MeLeMe” (gökkuşağının renkleri için kullanılan bir kısaltma) şeklindeki tekerleme, gökkuşağını oluşturan renk tonları dizisini “anımsatıcı” bir kısaltmadır. Şüphesiz bu tekerlemenin bir de ilişkisel görsel tamamlayıcı anımsatıcısı mevcuttur. Bu konuyla ilgili olarak ayrıca “Gökkuşağı Nedir? Gökkuşağının Renklerini Hafıza Teknikleri İle Öğrenin!” başlıklı makaleyi de okuyabilirsiniz.

Yine İngilizce’den bir örnek verirsek, ABD’de öğrencilerin heceleme yarışmalarında (“spelling bee”) kullandıkları “Big Elephants Can’t Always Understand Small Elephants” (“Büyük Filler Küçük Filleri Her Zaman Anlayamaz”) ifadesi baş harflerden “Because” kelimesini oluşturan bir “anımsatıcı” örneğidir.

Detaylı Bilgilenmek İçin Bu makaleyi de Okuyunuz

16-) Gruplama ile daha fazlasını hatırlayın

Gruplama, büyük miktarda bilgiyi daha akılda kalıcı hale getirebilen başka bir anımsatıcı öğrenme aracıdır.

Muhtemelen bunu zaten kullanıyorsunuzdur. Bir telefon numarasını hatırlamak veya paylaşmak için, sayıları hatırlaması daha kolay olacak şekilde yığınlarsınız: “888” “555” “0000” gibi.

Araştırmalar, insan beyninin çalışma (kısa süreli) belleğinde ortalama olarak 4 farklı öğeyi tutabildiğini gösteriyor.

Ancak bilgiyi daha küçük kümeler halinde gruplayarak, daha fazlasını hatırlamak için “çalışan belleğimizin sınırlarını aşabiliriz.”

Gruplama tekniği, öğeleri gruplandırmayı, içlerindeki kalıpları bulmayı ve öğeleri düzenlemeyi içerir.

Örneğin, alışveriş listenizdeki öğeleri koridora göre gruplayabilir veya 1920’lerde ABD Anayasası’nı içeren bölümler gibi parçalarını oluşturmak için tarihsel bir dönemdeki olaylar arasındaki bağlantıları arayabilirsiniz.

Bunu kendiniz uygulamaya koymak için, öğrenmekte olduğunuz yeni bir dil için kelimeleri konuya göre gruplayabilir, listedeki öğeleri ilk harfe veya sahip oldukları harf sayısına göre düzenleyebilir veya öğeleri olabilecekleri daha büyük bütünle ilişkilendirebilirsiniz.

17-) Görselleştirin (Hatta çirkin ve iğrenç olsun!)

Parçalanmış cam. Kokmuş çoraplar. Çığlık atan, kundaklanmış bebekler. Zihninizde oluşturduğunuz görüntüler ne kadar canlıysa ve çoğu zaman saçmaysa bu hafızanızda daha fazla kalacaktır.

Görselleştirme, hafıza söz konusu olduğunda önemli bir beceridir. İsimleri ve sayıları hatırlamak zordur çünkü bunlar soyuttur ve beynimiz onları kolayca kavrayamaz. Ancak beynimiz görüntüleri çok daha kolay depolar ve hatırlar.

İşte işe yarayan bazı görsel numaralar:

İsimlerin sesini görüntülere dönüştürün: Bir yabancı “Merhaba, ben Melik” dediğinde, siz “Merhaba Melik” dersiniz. Unuttuğunuz kişilerin isimlerini unutma sebebiniz, muhtemelen o ismi hiçbir kişi veya nesne ile ilişkilendirmediğiniz içindir.

Sembollerle (harfler ve sayılar gibi) ilgilenen hafıza sarayı tekniği ve diğer ezberleme teknikleri ile en iyi strateji, soyut bir şeyi sesli ve görsel bir temsile dönüştürmektir.

Bir görüntüye dönüştürmek için kelimedeki sesleri kullanın. “Melik” söz konusu olduğunda, geçmiş ünlü bir kralı (melik) hayal edebilir ve onunla ilişkilendirebilirsiniz.

Çok heceli adlar için her hece için bir görüntü oluşturun.

“Melike” için, bu defa da tacını giymiş bir kraliçeyi tahtta otururken hayal edin.

Ardından, ikinci adım, o görüntüyü hatırlayacağınız yere sabitlemek (veya tutturmak). Yeni arkadaşınız Melik’in uzun bıyıkları varsa, bıyığın her bir telinin bir ip olarak yumak oluşturduğunu hayal edebilirsiniz.

Hafıza sarayı tekniğine benzer, ancak yeni görsel bilgiyi bir konuma demirlemek yerine, onu hatırlamaya çalıştığınız şeyin fiziksel bir özelliğine demirlersiniz.

18-) Notlarınızı ellerinizi kullanarak yazın 

Dizüstü bilgisayarınızı kaldırın. Elle yazdığınız notlar, yazdıklarınızdan daha fazla hatırlamanız daha olasıdır.

Bellek söz konusu olduğunda, dizüstü bilgisayarınızı kullanmak yerine el yazısının tercih edilmesinin birkaç nedeni vardır.

İlk olarak, fiziksel yazma eylemi, beyninizin tabanındaki Retiküler Aktivasyon Sistemi (RAS) olarak adlandırılan hücreleri uyarır.

RAS tetiklendiğinde, beyniniz o anda ne yaptığınıza daha fazla dikkat eder. Elle yazarken, beyniniz her harfin aynı tuşlarla temsil edildiği bir klavyede yazmaya kıyasla her harfi oluştururken daha aktiftir.

Ayrıca araştırmalar, insanların dizüstü bilgisayarlarına not aldıklarında, dersleri kelimesi kelimesine yazma eğiliminde olduklarını göstermiştir. Tersine, elle not alırken, bilgiyi kendi kelimelerimizle yeniden çerçevelendirme eğilimindeyiz – daha aktif bir öğrenme türü.

Belki daha da iyisi: Öğrendiğiniz konular için zihin haritaları  oluşturun.

Görsel öğeyi (unutmayın, beynimiz görüntülere takılır) el yazısıyla yazılmış sözcüklerle birleştirir.

19-) Aralıklı Tekrar Yöntemini Kullanın

Bir sınav için o kadar çalıştığınız halde veya bir kitaptan ilginç yerler okuyup da hafızanıza aldığınızı sandığınız halde, hemen unutabileceğinizi de biliyor musunuz?

Bu problemden kurtulmak ve bu bilgiyi korumak için aktif olarak tekrar yapmadıkça, birkaç gün veya bir iki hafta içinde unutma ihtimaliniz yüksektir. Unutma eğrisi tarafından gösterildiği gibi, unutmanın doğası budur. Kaynak

20-) Öğrendiklerinizi Paylaşın

Son olarak, “bir şeyi öğrenmenin en iyi yolu onu başkasına öğretmektir” diye eski bir atasözü vardır.

Öğrenciler, öğretmeye hazırlanırken, kendi anlayışlarını ve hatırlamalarını geliştirerek bilgilerini düzenlerler.

2009 yılında Journal of Science Education and Technology‘de yayınlanan bir araştırma, bir konuyu bir başkasına ders veren öğrencilerin, öğretmeye hazırlık olarak, öğrenim materyalini gözden geçirmek için daha fazla zaman harcadıklarını ve konuyu daha kapsamlı öğrendiklerini ortaya koydu.

Özetle: Hafıza bizim için hala bir gizem olabilir.

Araştırmalar yukarıdaki tekniklerin öğrendiklerinizin çoğunu hatırlamanıza yardımcı olacağını göstermiştir. “Fotoğrafik bir hafızam yok ve bazen hala anahtarlarımı nerede bıraktığımı hatırlamakta zorlanıyorum” diyorsanız, yukarıdaki tekniklerden en az birini kullanarak bir bilgiyi hafızaya almaya çalışabilirsiniz.

En azından isimleri hatırlarsınız!

Başa dön tuşu