Kişisel GelişimLiderlikYaratıcı Düşünme

Değişim Ve Gelişim – Değişim Kaçınılmaz, Gelişim Bir Tercihtir!

Değişim ve Gelişim / Değişim kaçınılmaz; gelişim bir tercihtir – İnsan türünün en önemli özelliği “farkında olmaktır.” Bu farkındalık, kişisel ve sosyal hayatta, onun “birey” ve “kişi” olmasını sağlayan etkenlerdir. “Birey” olarak, diğer insanlardan ayrılan hususi yeteneklerimizle farklılığımızı, “kişi” olarak da ortak yönlerimizle diğer insanlarla aynı olan birlikteliğimizi belirlemiş oluruz. Böylece “farklılıklarımızla birlikte” yaşayarak bir sosyal hayat oluşturmuş oluyoruz.

İster bireysel isterse sosyal kimliği ile olsun, mikro dünyada insan ve makro dünyada toplumlar değişimin kaynağıdır. Hatta değişim ve gelişim kanunu tabiatta, dört mevsimde de geçerlidir. İnsan nesli asırlar boyunca hem isteyerek gelişirken, istemese de değişimin kaçınılmaz yolunda ilerlemiştir. Bob Proctor’un dediği gibi, “Değişim kaçınılmaz; gelişim bir tercihtir.

İnsan toplumlarında değişime ve gelişime damga vuranlar, o toplumun %20’sini geçmez. Belki de % 5’lere çekebiliriz bu rakamı. Bireysel farklılıkları keşfedebildiğimiz günden bu yana, belki de ürettiğimiz en güzel işlerden biri yetenek avcılığı olmuştur.

ABD’de akademik çevrelerde şöyle bir önerme konuşulur. Farkları belirgin iki çeşit başarılı insan vardır. “Nehir insanları” ve “Amaç insanları”.

NEHİR İNSANLARINA YAKINDAN BAKALIM

Bu tür insanlar belirli görevler için doğmuş, buna göre yeteneklerle donatılmış talihli insanlardır. Da Vinci, Mozart gibi sanatçılar ve bilim insanları gibi. Bugün dünyada binlerce nehir insanı yaşamaktadır. Bunlar çocukluğundan itibaren gelecekte ne yapacakları belirli insanlardır. Hayatlarını belirli amaçlar için harcarlar. Kendilerini boydan boya nehre sokarlar. Para amaçlı olmazlar. İşleri güçleri yeteneklerini icra etmektir. Yetenek nehrinin harika yüzücüsü olurlar. Büyük başarıların ve kurumsal beklentilerin sorumluluğunu taşırlar.

Bu tür insanların hikâyelerini yakından biliriz. Alexander Graham Bell ve Thomas Edison mesela. Bu iki mucidin icatlarıyla dünya hareketlendi. Sanayi gelişti. Einstein da öyle bir nehir insanı; ne yaptılar bu insanlar? Sorumluluk aldılar. Adını bilmedikleri bir başarının ve bu başarıları daha ileriye götürecek insanların öncülüğünü yaptılar. Onların çalışması her şeydir. Onların başarıları ve çalışmalarının ürünleri ortaya çıkmadan ne kadar sıradan görülüyorlardı değil mi?

Dr. Abraham Maslow bu insanlar hakkında şöyle demişti:

İnsanlar ve yaptıkları işler arasında inanılmaz güzel bir eşleşme vardır. Tıpkı kilit ile onun anahtarı veya bir orkestradaki şarkıyı yöneten ile enstrümanları çalanların uyumu gibi. İşte bizi tanımlayan şey de tam budur”, diyor Maslow, “İyi ve dolu yaşamamızı sağlayan strateji ve taktikler seçtiğimiz alanla ne kadar örtüşüyorsa, işte biz oyuz.”

Eh, atalarımız da değişim ve gelişim için bunu söylemiş zaten: “Su akar yatağını bulur.

Günlük hayatın rutinleri ve hızı içerisinde kendi kimliğimizi unutmak çok kolay; özellikle gençler için. Hayatın gündeliği içinde, uyarıcıların çokluğu ve bunlara karşı gösterdiğimiz reaksiyonlar, ödüller ve cezalar, acil durumlar, acılar ve korkular, diğer insanların talepleri, yüzeysellik bakımından çoğu kez sadece pasif cevaplayan durumundayız.

DEĞİŞİM VE GELİŞİM – Peki ne yapmalı?

Bu durumda özel şuurlu bir gayret sarf ederek, en azından ve öncelikle, dikkatimizi ilgi alanlarına ve değer taşıyan şeylere çevirmektir.  Belki kişi hususi bir fiziksel yalnızlık istiyordur. Belki içindeki müzik hislerini dışarı vurmak istiyordur. Belki güzel insanlara veya güzel tabiata yönelmek istiyordur. Kim bilir? İşte nehir insanı olmak için doğru arayış, doğru rehberlik ve yönlendirme yapılmasıdır.

Şuna inanıyorum ki, genetik mirasımızın birikimi nedeniyle, her birimiz belirli bir alanda yüksek yeteneklere sahibiz. Tıpkı bir kültür arkeoloğu gibi çalışmalıyız. Araştırma yaptığımız toprak parçasında gizli olan mirası kırmadan dökmeden ince kazılarla, hassasiyetle kazarak, o mirası ve potansiyel bulguları ortaya çıkarmaktır. Aynı şekilde biz de hem kendimizdeki yetenekleri hem de kariyerine yardım ettiğimiz insanların yeteneklerini bu şekilde ortaya çıkarmalıyız.

Sonuç: NEHRİ TAKİP EDİN!

Eğer kendi ilgi/yetenek nehrimizi bulduysak, yapmamız gereken kendimizi o nehre atmaktır. Tam sorumluluk alarak, günlerimizi öğrenerek geçirmek, büyümek, yeni gelişen alanları sınırları içinde keşfederek nehri takip etmeliyiz.

Sadece nehri takip edin!

Başa dön tuşu