Anne-baba iletişimi ve çocuklar üzerinde etkisi – Çocuk sahibi olan her birey çocuğuyla nasıl iletişim kuracağı konusunda sık sık düşünür ve bunun için araştırmalar yapar. Çocukla kurulan direkt iletişim çok önemlidir ve asla arka plana atılamaz. Ancak çocukla kurulan birebir ilişkinin yanında anne-baba iletişimi ve kendi aralarında kurduğu etkileşimin de çocuk üzerinde ciddi etkileri olduğunu unutmamak gerekir. Çocuklar çok iyi gözlemcilerdir. Etraflarında olan her davranışı, her konuşmayı kısaca olan biten her şeyi gözlemler, kendi süzgecine alır ve bir sünger gibi içine çeker.
“Bir çocuğun üç ebeveyni vardır. Annesi, babası ve annesi ile babasının ilişkisi.” – Byron Norton
—– Sponsor Bağlantı —–
5-12 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN KONSANTRASYONLARI İÇİN
ANZAN MEGA ARİTMETİK BEYİN EGZERSİZLERİ EĞİTİMİ
—– Yazının Devamı —–
Bu noktada çocuğunuzdan yola çıkmadan önce kendinizi bir düşünün. Ebeveynlerinize ne kadar benziyorsunuz? Onların davranışlarını kendiniz de görüyor musunuz? Örneğin eşinizle bir problem yaşadığınızda, zor bir durumla karşı karşıya kaldığınızda, diğer insanlarla kurduğunuz ilişkilerde, iş yerinizde anne-babanızın davranışlarını görüyor musunuz? Çünkü sizde çocuk oldunuz ve onların birbiriyle ya da diğer insanlarla olan iletişimlerini/ilişkilerini gözlemlediniz ve kendinize çektiniz. Bu yüzden çocuklarınıza bırakabileceğiniz en güzel miras aslında davranış örüntülerinizdir. Çocuklar bir sünger gibi davranışlarınızı alır, süzgecinden geçirir ve kendisine çeker demiştik. Peki hangi davranışları nasıl yorumlayarak alırlar bunu inceleyelim:
- Anne-baba arasında bir sorun olduğunda birbirilerine bağırıyor, kızıyor, suçu karşı tarafa atıyor (sen zaten…, sen hep böylesin, senin yüzünden): Çocuk bu noktada; bir sorun yaşadığında karşındakine bağırabilirsin, onu suçlayabilirsin ve hatta sorunu bu şekilde çözebilirsin, mesajı almış olacak.
- Anne-baba arasında bir sorun olduğunda bir ebeveyn duymazdan geliyor, dinlemiyor, önemsemiyor: Çocuk burada diğerlerinin düşüncesi önemli değildir, onları dinlemek zorunda değilsin mesajı alacaktır.
- Konuşmalarında ya da yaşanan olaylar sırasında duygularını belli etmeyen (üzülmesine, kızmasına vb. rağmen bir şey yokmuş gibi davranan) ebeveynler arasında çocuk duyguları belli etmenin kötü bir şey olduğunu, duygularını belli ederse belki de kendisinin sevilmeyeceğini düşünecektir.
- Tartışma veya konuşmalar içerisinde ebeveynler birbirlerinin düşüncelerine karşı ”Saçmalıyorsun, uyduruyorsun, of nereden çıkarıyorsun sen de, abartma öyle değil” gibi cümleler kuruyorsa bu noktada çocuk yine başkalarının düşüncelerinin kendi düşüncelerinin yanında önemsiz olduğunu, doğru olanın kendi düşünceleri olduğunu düşünecektir.
- Ebeveynler birbiriyle genelde konuşmuyor, iletişimleri çocuk üzerinden gerçekleşiyorsa ve söz konusu iletişim özellikle tartışma bazındaysa -düşen çocuk için; yanındaki çocuğa nasıl sahip çıkamıyorsun, bir ihtiyacı eksik kalmış çocuk için; ben sana işim var demiştim neden sen halletmedin gibi- çocuk bu noktada kendisini aile içinde daha sorumlu hissedecek ve kaygı seviyesinde artış gözlenecektir. Ayrıca özellikle tartışma konularında çocuğun sorumluluğu suçluluk duygusuna ve kendisinin sevilmediği duygusuna dönüşme ihtimali çok yüksektir.
Mutlu çocuklar; mutlu evlerde yetişmezler. Problemlerin konuşulabildiği, çatışmaların sağlıklı ele alınabildiği evlerde yetişirler.
Mutlu aileler, hiç tartışmayan ya da hiçbir sorunu olmayan aileler demek değildir. Kaldı ki hiç sorun olmaması da başka bir sorundur. Çünkü işin özünde evli olsanız dahi eşler de birbirinden farklıdır. Dolayısıyla elbette tartışmalar yaşanacak, anlaşmazlıklar ortaya çıkacaktır. Bu noktada önemli olan şey suçlamayı, önemsememeyi, yok saymayı bir kenara bırakıp birbirinizi anlamayı, konuşmayı ve dinlemeyi öne almanızdır.
Çocuğunuz sizi her zaman gözlemler, her zaman izler. Bu yüzden anne-baba arasındaki iletişim bazen çocukla direkt kurulan iletişimden daha etkili olabilmektedir. Bu yüzden:
Çocuklar gözlemler ve taklit eder. Bu onların en iyi öğrenme yöntemidir.
Ebeveynler birbirlerini severse çocuk sevgiyi öğrenir, ebeveynler birbirine saygısını yitirmezse çocuk saygı duymayı öğrenir, ebeveynler birbirini dinlerse çocuk karşısındakini dinlemeyi öğrenir. Ebeveynler birbirlerini takdir ederse çocuk taktir etmeyi öğrenir, ebeveynler birbirinden özür dilerse çocuk özür dilemeyi öğrenir, ebeveynler birbirine teşekkür ederse çocuk teşekkür etmeyi öğrenir, ebeveynler hatalarını kabul ederse çocuk hatalarının olabileceğini ve sorumluluğunu kabul eder. Tüm bunları tartışma veya anlaşmazlık anlarınızda da korumayı başarırsanız işte o zaman çocuğunuza sevginin, saygının, anlaşmanın, değer vermenin sürekliliğini öğretirsiniz. Bu durumu da örneklemek gerekirse:
- Anne-baba arasında bir sorun olduğunda ortamda gerginlik, kızgınlık, öfke gibi duygular olmasına rağmen ebeveynler birbirilerini suçlamak, önemsememek, duymazdan gelmek yerine dinlemeye, anlamaya, ortak bir paydada buluşmaya çalışıyorsa; çocuk bu noktada duygularını rahatça ifade edebileceğinin, problemlerin konuşarak bir çözüme ulaşabileceğinin ve bu şekilde de sevileceğinin mesajını alacaktır.
- Ebeveynler birbirlerinin ”abarttığı” konuya onun neden öyle düşündüğünü anlamaya çalışarak yaklaşıyorsa çocuk o noktada diğer insanların düşüncelerinin de kendi düşünceleri kadar önemli olduğunun alt mesajını alacaktır.
- Ebeveynler özellikle çocuk üzerinden yaşadıkları diyaloglarda daha yumuşak ve sorumlulukları paylaşarak ilerlemeyi denerse çocuk bu noktada kendini sevilebilir ve değerli bir birey olarak görecektir.
- Bir ebeveyn eşine teşekkür ediyor, onun iyi özelliklerini takdir ediyor ise çocuk bu noktada çocuk teşekkür etmenin, birini tebrik ve takdir etmenin değerini de öğrenecektir.
Çocuğunuzun üçüncü ebeveyni olan eşiniz ve sizin aranızdaki ilişki çok önemli bir etkendir. İleride çocuğunuzun olacağı kişiyi, benlik algısını, hayatı anlamlandırma biçimini, diğer insanlara bakış açısını ve daha birçok detayı içinde barındırmaktadır. Bunun yanında çocuğunuzla olan birebir iletişiminiz de aynı etkiye sahiptir. Dolayısıyla bu iki bağ arasında tutarlı ve dikkatli olmalısınız. Ayrıca incelemek isterseniz tıklayınız (Çocukta Benlik Saygısı).
Tüm bu bilgiler ışığında tekrar hatırlatmak gerekirse anne ve baba çocuk için bir bütündür ve kendi aralarında oluşan anne-baba iletişimi çok kıymetlidir. Çocuğun sorumluluğu tek bir ebeveynde kalamaz ve kalmamalıdır. Sahip olduğumuz kültür içerisinde annenin yeri yadsınamaz derecede önem taşırken lütfen babanın önemini azımsamayınız. Babanın çocuğun üzerindeki etkilerini incelemek isterseniz: Babanın Çocuğun Gelişimine Etkisi.