İlham Veren HikayelerKişisel GelişimKonsantrasyonMizah / Fıkralar

Gülümseten Toplantılar – Toplantıda Söz Almadan 30 Dakika Dayanabilme Sanatı

Zihinsel Sükûnetin, PowerPoint’in ve Gereksiz Cümlelerin Dansı

Gülümseten Toplantılar  – İnsanlık tarihine baktığımızda, ilk toplantı muhtemelen taş devrinde olmuştur.
Bir mağarada, bir grup insan ateşin etrafında toplanmış ve biri demiştir:

“Arkadaşlar, bir sonraki mamutu kim avlayacak?”
O günden beri toplantılar değişti ama his aynı kaldı: çok konuşan az iş yapan, az konuşan çok düşünen.

Günümüzde “toplantı” kelimesi, çalışanlar arasında pasif-agresif zen deneyimi anlamına gelir.
Zira orada en büyük meziyet, konuşmamakla konuşmuş gibi görünmek, not almakla anlamış gibi yapmak sanatıdır.

aktif akıcı okuma - okuduğunu anlama ve beyin temelli Eğitimler

1. “Toplantı Başlamadan Bitmeyen Cümleler Evreni”

Gülümseten Toplantılar  – Toplantıların bir ritüeli vardır. Henüz başlamadan 10 dakika boyunca şu cümleler yankılanır:

  • “Bağlantım dondu galiba.”

  • “Sesi açayım mı, geliyor mu?”

  • “Ben de aynı şeyi diyecektim aslında.”

  • “Sunumu kim paylaşacak?”

İşte o anlarda ruhunuz, evrende süzülen bir veri paketine dönüşür. İç sesiniz der ki: “Neden buradayım?”
Ama aynı anda biri “çok önemli bir konuya parmak basmak istiyorum” dediğinde, artık geri dönüş yoktur.

Düşündürücü Not:

Modern toplantılar, “iletişim” değil, ritüel sessizlik üretir.
Herkes konuşur, kimse anlamaz, herkes yazar, kimse okur.
Ama önemli olan katılmış olmaktır; verimlilik değil, görünürlük.

okuma ve anlamayla ilgili bilmedikleriniz - beyin ve okuma

2. “Söz Almadan Dayanabilmek: Kurumsal Sabır Egzersizi”

Toplantıda söz istemeden oturmak, aslında zihinsel bir spordur.
Bir tür “plank” (şınav çekmek) gibidir; kas değil, sabır yanar.

Dakika 5: Not alıyormuş gibi yaparsın.
Dakika 12: Kafanı sallayarak onay verirsin.
Dakika 18: Biri “aslında bu konuyu geçen hafta da konuşmuştuk” der; gözlerin parlar, ama susarsın.
Dakika 26: Artık fark edilmeden nefes egzersizi yapıyorsundur.

Bu, kurumsal mindfulness’tır.
Konuşmayarak var olma sanatı.

Düşündürücü Not:

Toplantılarda susmak bazen daha etkilidir.
Çünkü çok konuşanlar genellikle bir şey söylemek değil, duyulmak ister.
Oysa sessizlik, “ben zaten farkındayım” demenin en estetik yoludur.

beyin haritası ve okuduğunu anlama ilişkisi

3. “Sunumun Bitmeyeceğini Anladığın O An”

Her sunumda bir dönüm noktası vardır:

Sunumu yapan kişi “Son olarak…” dediğinde, kimse inanmamaya başlar.
Çünkü o “son olarak” en az 12 slayt daha içerir.
Grafikler, oklar, animasyonlu geçişler, ve asla okunmayan minik yazılar.

Ekranda Excel tablosu büyürken sen, içinden şu soruyu sorarsın:

“Acaba ben de bu sunumu rüyamda mı gördüm?”

Düşündürücü Not:

Toplantı sunumları, bilgi paylaşımından çok ego performansı hâline gelmiştir.
Her grafik, “Ben çalıştım!” demenin görsel halidir.
Ama ironik olan şu: en etkileyici sunum genellikle tek cümleyle olur.

“Arkadaşlar, bu konuya gerek yoktu aslında.”

bebek ve dha - çocuk ve dha

4. “Toplantıda Düşünüyormuş Gibi Yapma Teknikleri”

Toplantılarda pasif kalmamak için bazı klasik teknikler vardır:

  • Baş sallama: Her 15 saniyede bir, düşünüyormuş izlenimi verir.

  • Kalem çevirme: Zihinsel yoğunluğu simgeler.

  • Kaş çatma: Anlamadığını değil, fazla derin düşündüğünü ima eder.

  • Cümle başı rezervasyonu: “Ben aslında şunu demek istiyorum ama…”
    Bu cümleyi kurduktan sonra devam etmesen bile kimse fark etmez.

Düşündürücü Not:

Aslında herkes, toplantıda ciddiyetle oynadığı bir rolün içindedir.
Kiminin rolü “vizyoner”, kiminin “uyumlu çalışan”, kiminin “sessiz ama derin”.
Gerçek iş, toplantıdan sonra başlar; genellikle kahve makinesinin yanında.

mind maps, beyin haritaları ve anlayarak hızlı okuma

5. “Bir Sonraki Toplantıyı Planlamak Üzere Toplanalım!”

Her toplantının sonunda mutlaka şu cümle gelir:

“Bu konuyu netleştirmek için küçük bir toplantı daha yapalım.”
Ve o an herkesin içinden şu geçer:
“Az önce ne yaptık peki?”

Bu noktada evren kendi üzerine kapanır.
Toplantılar kendi kopyalarını üretir.
Bir tür kurumsal matruşka döngüsü başlar.

Düşündürücü Not:

Bu sonsuz döngü, modern kurumların zaman yönetimindeki paradoksudur:
“İş yapmak için toplanmak, iş yapmamayı meşrulaştırır.”
Ama kimse bunu dile getirmez; çünkü dile getirene “negatif” denir.
Oysa belki de en pozitif şey, sessizce odayı terk etmektir.

Sonuç: Sessizliğin Zen’i, PowerPoint’in Dramı

Gülümseten Toplantılar  – Toplantılarda konuşmamak, aslında modern çağın zihinsel detoks yöntemidir.

Bir tür farkındalık egzersizi:  “Ben buradayım, dinliyor gibiyim ama aklım çoktan kantinde.”

Toplantılar, insana iki şey öğretir:

  1. Sabır, çünkü kimse zamanında bitirmez.

  2. Empati, çünkü herkes aynı sıkıntıyı yaşar.

Sonuç olarak;

“Toplantıdan alınacak en büyük verim, bir sonraki toplantıya katılmamayı öğrenmektir.”

hızlı öğrenme ve fotografik hafıza teknikleri seti

Başa dön tuşu