Tembelliğin Nörobilimi – Tembellik, çoğu zaman ahlaki bir zayıflık, kişisel disiplinsizlik ya da kötü alışkanlık olarak etiketlenir. Harekete geçmek yerine ertelemek, işler yığılana kadar beklemek ya da sadece “hiçbir şey yapmamak” gibi davranışlar, toplumun büyük kısmı tarafından yargılanır.
Peki ya tembellik bir irade eksikliğinden değil de beynimizin evrimsel geçmişinden kaynaklanıyorsa? TED-Ed’in “The Science of Laziness” (Tembelliğin Bilimi) başlıklı videosu, bu yaygın davranış biçimini biyolojik, psikolojik ve nörolojik temelleriyle ele alarak şaşırtıcı gerçekleri gözler önüne seriyor. Görünüşe göre, “tembellik” sandığımız şey aslında hayatta kalma uyarısının bir ürünü olabilir.
Tembelliğin Nörobilimi / Tembelliğin Evrimsel Kökleri
İnsan beyni enerji açısından oldukça pahalı bir organdır. Vücuttaki enerjinin yaklaşık %25’ini tüketen bu organ, doğal olarak her işlemde “tasarruflu davranmaya” meyillidir. Evrimsel geçmişimize bakıldığında, kıtlık dönemlerinde enerjiyi korumak, hayatta kalmak için zorunluydu. Dolayısıyla, hareket etmeden mümkün olduğunca uzun süre hayatta kalmak, atalarımız için bir avantajdı. Bu biyolojik miras, bugün hâlâ davranışlarımızı etkiliyor.
Modern dünyada bol gıda, az hareket ve sınırsız ekran görüntüleri çağında yaşıyoruz. Ancak beynimiz hâlâ eski programları ile çalışıyor: Daha az enerjiyle daha fazla verim alma dürtüsü. Bu nedenle, bir işi ertelediğimizde ya da hareketsiz kalmayı seçtiğimizde, aslında içgüdüsel bir “enerji yönetimi” stratejisini uyguluyor olabiliriz. Nitekim bir araştırma, yüzeysel bakışın nedenlerinden birinin de beynin zamanı daha verimli kullanma ve aynı sürede daha fazla bilgiye ve zengin tecrübeye ulaşma isteği olduğunu ortaya koymaktadır.”
Beynin Motivasyon Mekanizması: Dopamin ve Beklenti
Tembellik, sadece fiziksel değil; aynı zamanda nörolojik bir olgudur. Beynin motivasyonla ilgili bölgesi olan nucleus accumbens, gelecekteki ödülleri işleyerek eylem kararlarımızı etkiler. Bu süreçte dopamin, yani “haz hormonu”, hayati bir rol oynar. Dopamin düzeyimiz, bir görevi yapma isteğimiz üzerinde belirleyicidir. Eğer bir iş bize yeterince ödül vaat etmiyorsa ya da ödül çok uzaksa veya ödül zor elde edilecekse, beyin bu işi önemsiz görür veya fazla enerji harcaması gerektiği bir iş olarak algılayabilir. Sonuç olarak harekete geçmek yerine ertelemeyi tercih eder.
Ayrıca, dopamin salınımı sadece ödülü elde ettiğimizde değil, onu beklerken de artar. Bu da beynimizin, en azından bir kısmının geleceğe dönük umutlarla beslendiğini gösterir. Dolayısıyla, yapılacak işin net ve anlamlı bir getirisi varsa, tembellik azalır. Tam tersine, belirsizlik ve anlamsızlık arttıkça motivasyon düşer.
Çözüm: Tembelliği Anlayarak Yönetmek
Tembelliğin Nörobilimi tembelliği bireyin ahlaki zaafı değil, beynin doğal eğilimlerinden biri olarak tanımlamaktadır. Fakat bu, ona tamamen teslim olmamız gerektiği anlamına gelmez. Aksine, tembelliği yenmenin yolu, beynin işleyişini anlamaktan geçer. Örneğin, büyük hedefleri küçük parçalara bölmek, net bir ödül sistemi oluşturmak, dopaminin harekete geçmesini kolaylaştırır. Çevresel tetikleyicileri düzenlemek (cep telefonunu uzaklaştırmak, çalışma alanını sadeleştirmek gibi) de dikkat dağınıklığını azaltır ve beynin karar vermesini kolaylaştırır.
Kısacası, beynin doğasını yargılamak yerine, onunla iş birliği yapmalıyız. Tembelliği kontrol altına almanın en etkili yolu, onu düşman olarak görmek değil; onun ardındaki sinyalleri doğru okumaktır.
Tembellik tarihinin en bilinen figürü ve lideri, aynı zamanda Rus Edebiyatının şaheserlerinden “Oblomov’dur. Gonchorov’un bu eseri okunmaya değer…
Oblomov Kimdir?
Oblomov, İvan Gonçharov’un aynı adlı romanında, hayatı boyunca eylemsizlik içinde yaşayan, hayal kurmayı seven ama harekete geçmekte zorlanan bir aristokrat karakteridir. Oblomov, soylu bir ailede büyümüş, çocukluğundan itibaren rahat bir yaşam sürmüş ve bu rahatlık içinde sorumluluk almaktan kaçınan biri hâline gelmiştir. Romanda en çok vurgulanan yönü, bir türlü yataktan çıkamaması ve sürekli ertelemelerle hayatını geçirmesidir. Onun bu hali, “Oblomovluk” kavramıyla edebiyata geçmiş ve tembellik ile hareketsizliğin sembolü hâline gelmiştir. Tembelliği bir sanat haline getiren Oblomov, Rus romanında “lüzumsuz adam” tiplemesinin ölümsüz karakterlerinden biridir.
Sonuç: Tembellik, dışarıdan basit bir “isteksizlik” gibi görünse de, aslında karmaşık biyolojik ve nörolojik süreçlerin bir sonucudur.
Beynimiz enerji korumaya programlıdır ve hareketsizlik çoğu zaman bilinçli bir tercih değil, evrimsel bir refleksin devamıdır. “The Science of Laziness” adlı TED-Ed videosu, bu içgörüyü bilimsel bir mercek altına alarak tembelliği yeniden düşünmeye davet ediyor. Belki de artık tembelliği sadece “bir sorun” değil, çözülebilir bir sistem hatası olarak değerlendirmeliyiz. Ve çözüm, beynimize karşı değil, onunla birlikte çalışmakta yatıyor.
Kaynakça
TED-Ed. (2020, April 28). The science of laziness [Video]. TED-Ed. https://ed.ted.com/best_of_web/UZcYwK1I
Raichle, M. E., & Gusnard, D. A. (2002). Appraising the brain’s energy budget. Proceedings of the National Academy of Sciences, 99(16), 10237–10239. https://doi.org/10.1073/pnas.172399499
Salamone, J. D., Correa, M., Farrar, A. M., & Mingote, S. M. (2007). Effort-related functions of nucleus accumbens dopamine and associated forebrain circuits. Psychopharmacology, 191(3), 461–482. https://doi.org/10.1007/s00213-006-0668-9
Schultz, W. (2007). Multiple dopamine functions at different time courses. Annual Review of Neuroscience, 30, 259–288. https://doi.org/10.1146/annurev.neuro.28.061604.135722
Goncharov, I. (1859). Oblomov (trans. by David Magarshack, 1954). Penguin Classics.
Tavsiye Edilen Makaleler:
Edebiyat – Oblomovculuk Nedir? Oblomov Kimdir?
Tembellik – 7 Temel Nedene Karşı 12 Temel Çözüm
Reklamlar ve Motivasyon – Motivasyon Kullanımını Reklamlardan Öğrenin!