Stres Yönetimi

Sınavda Hatırlama – Sınav Kaygısı ve Strese Karşı “Beyindeki Bilgiye Erişme Stratejisi”

Sınavda Hatırlama – Öğrenciyken, bir konuyu defalarca okuyup hafızama almama rağmen, o bilgiye ihtiyacım olduğunda onu bir türlü hatırlayamazdım. Hatta İngilizce kelimelerde yaşadığım sendromu anlatamam; bir iki saniye öncesinde öğrendiğim bir kelimenin anlamını, kullanmaya kalktığımda onu bir türlü hatırlayamaz, kendime kızıp öfkelenip, öğrenmeyi bırakırdım. Daha sonra bu durumu unutmamdan olsa gerek, yeniden başlardım.

Sınavlarda bu tam bir dramdı. Hay Allah! Bildiğim bir konu olduğu halde, soruyu görünce beynim allak bullak olup unutuyordum. Hafıza ve beyin eğitimi konusunda dünyanın 16 ülkesinde eğitimleri lisanslı olarak verilen ve medyanın “Unutmayı Unutan Adam” olarak adlandırdığı Melik Duyar ile  sohbetlerimden sonra bu durumun sınav kaygısından kaynaklandığını anladım.

“Beyindeki Bilgiye Erişme Stratejsi” Nedir?

Sınavda Hatırlama –Bilgiyi tekrar hatırlamaya çalışma“,  “Hatırlama Uygulaması”, “Bilgiyi Beyinden Geri Çağırma Uygulaması”, “Beyindeki Bilgiye Erişme Uygulaması” gibi anlamlara gelen “Retrieval Practice” kavramı ABD’de öğretmenlerin sınıflarında uyguladıkları bir tekniklerin toplandığı bir stratejidir.

Biz, bundan böyle “Retrieval Practice” ifadesi için “Beyindeki Bilgiye Erişme Stratejisi” ifadesini kullanacağız.

Strateji birden fazla yöntem ve teknik içeren bir kavramdır. Bir başka yazımızda beyindeki bilgilere erişme stratejisi içinde yer alan “yöntemleri” ayrıca ele alacağız. Burada bu stratejinin genel olarak nasıl işlediğini ve sınav gibi stresli durumlarda bu stratejinin stresi lehinize nasıl değiştirebileceğini konuşacağız.

Beyindeki bilgiye erişme, öğrencilerinizin bilgiyi uygun yöntemlerle öğrendikten ve hafızada tuttuktan sonra, o bilgileri geri çağırma, diğer bir ifadeyle kullanılmak üzere, beyindeki gerekli bilgilere farklı yollardan erişme yöntemlerini uygulamaktır.

Beyindeki bilgilere erişebilmek ne kadar önemli ise, bilginin hafızaya nasıl alındığı da bir o kadar önemlidir.

Aslında “öğrenmenin” başlangıç noktası bu aşamadır.  Dolayısıyla öğretmenlerin sınıftaki ders sunumu ve öğretim teknikleri öğrenme ve hafıza tekniklerine uygun bir şekilde uygulanmalı ki, bilgiye yeniden erişim için uygun kanallar oluşturulsun. Bu konudaki bir yazımızda söz ettiğimiz yöntemlere Bakınız

FHT

Öğrenme Sonrası ve Hatırlama Stratejileri 

Öğretmek” denilince, tipik olarak, bilgiyi öğrencinin beynine bir şekilde sokmak olarak görmekteyiz. Bu kadar basit mi sizce? Öğretmenler alışık oldukları yöntemleri kullanarak, sınıfta konuşabilir, not tutmaya öğrencileri teşvik edebilir, bir metni çözümleme yöntemlerini öğretebilirler. Oysa öğrencilere aynı tip elbise giydirilebilir mi? Çünkü bazen de öğrenciler, öğretmenin yöntemiyle örtüşmeyen öğrenme biçimlerini kullanabilirler.

Öğrenciler genellikle bir konuyu yeniden okuyarak, bazı önemli bilgilerin altını çizerek veya notlar alarak ders çalışırlar. Bununla bilgileri, gerektiğinde kullanmak için beyinlerinde depolamak isterler.

Öğretme ve öğrenme, gördüğünüz gibi, farklı araçlarla, teknik ve yöntemlerle yapılsa da bu bilgileri yeniden hatırlamak o kadar kolay değildir. Hatta çoğu bilgi kısa sürede unutulmaya mahkum olmaktadır.

İşte burada öğrenilen bilginin yeniden hatırlanması için öğretmenlerin neler öğrettiği, öğrencilerin neler yaptığı önemlidir.

Biz “Beyindeki bilgiye erişme stratejisi” ile öğrencilerin işini kolaylaştırma peşindeyiz. Bu bazen sınavlarda, test etkisi (Testing Effect) adıyla anılan sınav anında bir türlü hatırlayamama sendromunu yenmek için de önemidir. Aynı zamanda sınav kaygısını ve stresini azaltmak için de…

Bu yazıyla amacımız, beyindeki bilgiye erişme stratejisi yoluyla, bugünlerde sınavlara hazırlanmakta olan öğrencilere yönelik olarak psikolojik unutma travmasından kurtulmalarına, stres ve sınav kaygısı açılarından yaklaşıp, bazı pratik önerilerde bulunmaktır. Umarım faydalı olacaktır.

Öğrencilerin İki Düşmanı: Stres ve Sınav Kaygısı

Sınavda Hatırlama – Stres ve kaygının en temel sebebi sınavlardır; yani meşhur deyişle ölçme ve değerlendirmedir. Değerlendirme, öğrencinin öğrenme / hatırlama yeteneğini bozabilecek stres ve kaygının kaynağıdır.

Ancak, eğitimin önemli bir bileşeni olan ve eğitim süreçlerinin her aşamasında var olan ölçme ve değerlendirmeden vazgeçemeyiz. Çünkü öğrenci ihtiyaçlarını belirlemekle başlayan eğitim süreci, tasarlanan bir derste eğitimin verilmesi, konunun öğrenilip öğrenilmediğini izlemede ve sonunda öğrencilerin öğrenmelerini ve öğrenme farklılıklarını anlamada ölçme ve değerlendirme uygulaması kaçınılmaz bir eğitimsel adımdır.

Her öğrenci sınav kaygısı ve stresle birlikte yaşamak zorundadır. Kaygı ve stresi yok edemezsiniz; ama onu maniple edebilirsiniz. Hatta ölçülü stresi ve ölçülü kaygıyı başarınıza birer basamak haline de getirebilirsiniz.

Sınıf için odaklandığım nokta, temel olarak öğrencilerin öğrenmesi için en iyi koşulları sağlamak olduğunu düşünüyorum. Stres öğrenmeyi engelliyorsa, bu engelle mümkün olacak en kolay bir şekilde mücadele etmenin yollarını bilmeliyiz ve öğrencilere öğretmeliyiz.

Sınav Kaygısı Davranışları Etkiliyor

Sınavda Hatırlama – Sınav kaygısı öğrenciler arasında oldukça yaygındır. Öğrenciler bir ünite testinde, yazılı ve sözlü sınavlarda, LGS, TYT, YKS gibi toplumsal beklentili sınavlarda oldukça kaygılı olurlar. Özellikle yerleştirme gereken sınavlarda kaygı oranı zirveye çıkar.

Kaygı ve stres öğrencide olumsuz davranışlara ve ilişkilerinde sorun yaşamaya neden olabilir. Bu sinirlilik hali öğrencilerin bu testlerdeki performansını olumsuz etkileyebilir ve hatta okul ve eğitim hakkındaki duygularını etkileyebilir. Testleri tamamen durdurup durdurmamamız gerektiğini sorgulayanlar olsa da, bu yakın zamanda gerçekleşmeyecek, böyle bilinmelidir.

Sınav Kaygısını Lehinize Nasıl Kullanabilirsiniz?

Cevap: “Beyindeki Bilgiye Erişme Stratejileri” ile…

Sınavda Hatırlama – Stresin bilgiyi hafızaya almada olumsuz bir etkisi olduğu kabul edilmektedir. Ancak doğru yöntemlerle yapılacak bir öğrenme bu etkiyi engelleyebilir. Smith ve arkadaşları stres başlangıcından hemen sonra hafızayı test ettiklerinde, tekrarlanmayan veya pekiştirilmeyen bilgilerin kalıcı olmadığını; ancak beyindeki bilgiye erişme stratejisi ile stresin etkilerinin azaldığını ve hatırlanma oranının arttığını buldular. Ayrıca, tekrarlama testlerini ve bilgiyi hatırlamak için uygulanan bilinçli erişme yöntemlerini içeren etkili bir öğrenme tekniği kullanan öğrencilerin belleklerinin de stresin olumsuz etkilerine karşı korunduğunu gözlemlediler. Bakınız

Hafıza üzerinde stresin etkileri on yıldan fazla süredir çalışılmıştır. Sonuçlar, stresin hafızaya erişimi engelleyen önemli bir değişken olduğunu  desteklemektedir. Bu tür araştırmalar literatürde yaygındır. Bunlardan birinde, katılımcılara, kelimeleri veya görüntülerini öğrendikleri bir uygulamadan 24 saat sonra yapılan bir hafıza testinde, kelime ve görüntülerin normal hatırlama-unutma eğrisine uygun çıkmasına rağmen,  deneyin ikinci aşamasında testten önce yapay olarak psikososyal stres verildi. Yapay stres verildikten yaklaşık 25 dakika sonra Hafıza testi uygulandı. Stres hormonu olan kortizolun kanda zirve seviyelere ulaştığı görüldü. Araştırmacılar hafızayı incelediler; kortizolün beyin bölgelerini etkilediği görüldü.

2014 yılında yayınlanan bir makalede, beyindeki bilgiye erişme uygulamasının ortaokul ve lise öğrencilerinin deney kaygısı üzerinde oldukça olumlu etkisi olduğu belirlenmiştir (1).

11-18 yaş arasındaki 1408 öğrenci üzerinde deneysel bir araştırma yapıldı. Araştırma verilerine göre, öğrencilerin % 72’sinin  “beyindeki bilgiye erişme” uygulaması nedeniyle, sınavlara karşı daha az kaygılı oldukları görüldü. Öğrencilerin sadece % 22’sinde sınav kaygısının aynı oranda devam ettiği, % 6 ‘sının ise “beyindeki bilgiye erişme” uygulamasının onları daha çok strese ve kaygıya sürüklediği belirtildi.

Bu sonuç, konu içerik alanlarının çeşitliliği, cinsiyet ve özel hizmet alan öğrenciler arasında da tutarlı bir şekilde aynıydı.

Bu rakamlara ek olarak,  öğrencilerin % 81’i diğer sınıflara göre beyindeki bilgiye erişme uygulaması yapılan sınıflardaki stres ve kaygı düzeyinin benzerini veya daha azını hissettiklerini bildirmişlerdir. Bakınız 

Bu bulgu, “Beyindeki bilgiye erişme uygulaması” yapılan sınıflardaki öğrencilerin, sınavlar konusunda daha az kaygılı olduklarını göstermektedir.”

Mega Mental Aritmetik - Çocuklar için Konsantrasyon ve Zeka Eğitimi

Sonuç: “Beyindeki Bilgiye Erişme Stratejisi hafızayı strese karşı koruyor?

Sınavda Hatırlama – Beyindeki bilgiye erişme stratejisi kapsamında öğrenilen bilginin pekiştirilmesini istiyorsanız, sınıfınızda her derste ve her konu bitiminde bu tarz bilgiye erişme uygulamaları yaptırabilirsiniz.

Öğrenmenin sınıf içinde tekrar edilmesi ve pekiştirilmesi beyindeki bilgiye erişme yönteminin uygulanmasını daha da kolaylaştıracaktır. Zaten ünite sonlarında izleme testi olarak öğrenmenin sınıfta ne oranda gerçekleştiğini ve hangi düzeyde hatırlandığını da bilmek gerekiyor. Bu uygulama işinizi kolaylaştıracaktır.

Düşünmeniz ve araştırmanız için 2 soru ile yazıyı tamamlayalım:

Sınıfınızı geliştirmek için “Beyindeki Bilgiye Erişme Yöntemi”ni en iyi nasıl kullanabilirsiniz?

“Beyindeki Bilgiye Erişme Yöntemi”ni sınav stresini azaltmak sınıfınızda nasıl uygulayabilirsiniz?

KAYNAKLAR

1- Agarwal, P. K., D’Antonio, L., Roediger III, H. L., McDermott, K. B., & McDaniel, M. A. (2014). Classroom-based programs of retrieval practice reduce middle school and high school students’ test anxiety. Journal of Applied Research in Memory and Cognition, 3(3), 131-139.

2- Smith, A. M., Floerke, V. A., & Thomas, A. K. (2016). Retrieval practice protects memory against acute stress. Science, 354(6315), 1046-1048.

Hafıza Geliştirme Teknikleri – Hafıza İle İlgili Denenmiş 27 Yol

İngilizce – En Kısa Zamanda Nasıl Öğrenebilirsiniz ve Nasıl Unutmazsınız?

Başa dön tuşu