Kişisel Gelişim

Kedi Beslemek – Birlikte Yaşamanın Sessiz Psikolojisi

Kedi Beslemek İnsan Ruhuna Ne Katar, Ne Götürür?

Kedi Beslemek – Neden Bazı İnsanlar Kedileri Seçer? Evinde ya da çevresinde kedi besleyen birini mutlaka görmüşsünüzdür. Sessizce bir köşeye kıvrılan, bazen mesafeli bazen de beklenmedik bir şefkatle yaklaşan bu hayvanlar, insanlarla kurdukları ilişki bakımından benzersizdir. Kedi beslemek çoğu zaman yalnızca bir “hayvan sevgisi” meselesi değildir; kişinin ilişki kurma biçimi, yalnızlık algısı, kontrol ihtiyacı ve duygusal sınırları hakkında da güçlü ipuçları taşır.

İnsan–hayvan psikolojisi açısından bakıldığında, kediyle kurulan bağ; itaatten çok karşılıklılık, bağımlılıktan çok yan yana var olma üzerine kuruludur. Bu yönüyle kedi beslemek, insan ruhuna hem derin bir dinginlik hem de bazı psikolojik sınamalar getirir.

mao - beyin, okuma, öğrenme ve konsantrasyon

1. İnsan–Hayvan Bağı: Kediyle Kurulan İlişkinin Psikolojik Temeli

İnsanların hayvanlarla kurduğu bağ, psikolojide “insan–hayvan etkileşimi” (human–animal interaction) başlığı altında incelenir. Kediler bu bağlamda özel bir konuma sahiptir çünkü:

  • İnsan merkezli değildirler,

  • Sürekli ilgi talep etmezler,

  • Sahibini “otorite” olarak değil, eşlik eden bir varlık olarak algılarlar.

Bu durum, kedi besleyen bireylerde:

  • Duygusal sınırların kabulünü,

  • Karşılık beklemeden sevme becerisini,

  • Kontrol edememeyi tolere etme kapasitesini

geliştirebilir.

roman okumanın hafıza gücüne faydaları

2. Kedi Beslemenin Psikolojik Olumlu Etkileri

a) Duygusal Sakinlik ve Stres Azalması

Araştırmalar, kedilerin mırlamasının (purring) insanlarda:

  • Kalp ritmini yavaşlattığını,

  • Kortizol (stres hormonu) seviyesini düşürdüğünü,

  • Parasempatik sinir sistemini aktive ettiğini

göstermektedir. Bu nedenle kedi besleyen kişilerde anksiyete ve günlük stresle başa çıkma becerisi daha güçlü olabilir.

b) Yalnızlık Duygusunun Yumuşaması

Kediler, köpekler gibi sürekli etkileşim talep etmez; fakat varlıklarıyla yalnızlığı sessizce paylaşırlar. Bu durum özellikle:

  • Yalnız yaşayan bireylerde,

  • İçe dönük kişilerde,

  • Duygusal olarak mesafeli ilişkiler kuranlarda

rahatlatıcı bir etki oluşturur.

c) Şefkatin Zorunlu Olmadığı Bir Alan

Kedi sevgisi, koşulsuz ama zorlayıcı olmayan bir şefkattir. Bu, bireyin:

  • Sevgi vermeyi görev gibi değil, tercih olarak yaşamasını,

  • “Her an ilgi göstermeliyim” baskısından kurtulmasını

sağlayabilir.

okuduğunu anlama öğretimi - aktif okuma

3. Kedi Beslemenin Psikolojik Zorlukları ve Olası Olumsuzluklar

a) Kontrol İhtiyacı Olan Bireyler İçin Zorlayıcılık

Kediler:

  • Komutlara uymaz,

  • Programlara kolay adapte olmaz,

  • Mesafeyi kendileri belirler.

Bu durum, yüksek kontrol ihtiyacı olan bireylerde:

  • Hayal kırıklığı,

  • İlişkisel sabırsızlık,

  • Pasif öfke oluşturabilir.

b) Aşırı Yansıtma ve Antropomorfizm

Bazı insanlar kedilerine:

  • Kendi yalnızlığını,

  • Bastırılmış duygularını,

  • İnsan ilişkilerinden beklentilerini

yansıtabilir. Bu aşırı özdeşleşme, bireyin insanlarla kurması gereken ilişkileri ertelemesine veya daraltmasına yol açabilir.

c) Bağlanma Biçimiyle İlgili Riskler

Kaçıngan bağlanma stiline sahip bireyler, kedilerle kurdukları mesafeli ama güvenli ilişkiyi insan ilişkilerine tercih etmeye başlayabilir. Bu durum uzun vadede sosyal izolasyonu derinleştirebilir.

mega ingilizce - kolay ingilizce

4. Kedi ve Köpek Beslemenin Psikolojik Karşılaştırması

Psikolojik Boyut Kedi Beslemek Köpek Beslemek
İlişki Dinamiği Eşlik, mesafe Bağlılık, itaat
İlgi İhtiyacı Düşük–orta Yüksek
Kontrol Düzeyi Düşük Yüksek
Sosyal Etkileşim İçsel Dışa dönük
Sahip Profili (genel) İçe dönük, bağımsız Dışa dönük, yapılandırıcı

Bu karşılaştırma, birinin “daha iyi” olduğu anlamına gelmez; aksine bireyin psikolojik yapısıyla hangi hayvanın daha uyumlu olduğunu gösterir.

5. Kedi Beslemek Kime Daha Uygundur?

Psikolojik açıdan kedi beslemek:

  • Yalnızlıkla barışık,

  • Duygusal sınırları önemseyen,

  • Sessiz bağları tercih eden,

  • Kontrol ihtiyacı düşük bireyler

için daha uyumlu olabilir.

Köpek beslemek ise:

  • Rutin seven,

  • Sosyal etkileşimi artırmak isteyen,

  • Yönlendirme ve sorumlulukla rahatlayan kişiler için daha işlevseldir.

aktif akıcı okuma - okuduğunu anlama ve beyin temelli Eğitimler

6 – Manevî ve Kültürel Hafızada Kedi: İslam Geleneğinde Bir Yakınlık

Kediyle insan arasındaki bağ, yalnızca modern psikolojiyle değil, İslam düşünce ve kültür geleneğiyle de derin biçimde ilişkilidir. Rivayetlere göre Hz. Muhammed’in (sav) kedilere karşı özel bir şefkati vardı; kedisi olduğu ve bir defasında elbisesinin eteğini keserek üzerinde uyuyan kediyi rahatsız etmemeyi tercih ettiği aktarılır.

Ashabından Abdurrahman b. Sahr’a ise, kedilere olan düşkünlüğü sebebiyle bizzat Peygamber Efendimiz tarafından “Ebu Hureyre” (kediciklerin babası) lakabı verilmiştir. Bu isimlendirme, hayvana gösterilen merhametin küçümsenen bir ilgi değil, bilakis ahlâkî bir değer olarak görüldüğünü gösterir. Daha yakın dönemde ise Bediüzzaman kedilerin mırıldanmasını sıradan bir ses olarak değil; yaratılışın bir zikri olarak yorumlamış ve bu sesi “Ya Rahîm, Ya Rahîm” şeklinde manevî bir tesbih olarak okumuştur. Bu yaklaşım, kediyle kurulan ilişkinin yalnızca psikolojik değil, aynı zamanda metafizik ve manevî bir boyut taşıdığını; insanın merhamet, sükûnet ve tefekkür hâliyle irtibatlı olduğunu ortaya koyar. 

Bu konuyu daha da açıklığa kavuşturan açıklama hemen yukarıda geçenKedi Beslemenin Psikolojik Olumlu Etkileri” başlığı altında “Duygusal Sakinlik ve Stres Azalması” alt başlığı olarak verilen açıklamada Bediüzzaman’ın kedinin mırmırlarını “Ya Rahim” olarak okumasının şefkat ve dinginlik kazandırdığını belirtmiştir. “Araştırmalar, kedilerin mırlamasının (purring) insanlarda: Kalp ritmini yavaşlattığını, Kortizol (stres hormonu) seviyesini düşürdüğünü, Parasempatik sinir sistemini aktive ettiğini göstermektedir. Bu nedenle kedi besleyen kişilerde anksiyete ve günlük stresle başa çıkma becerisi daha güçlü olabilir.” denilmiştir. Gerçekten de Allah’ın bir güzel ismi olan “Rahim” çok derin anlamları olan bir isimdir.

Sonuç: Kedi Bir Hayvan Değil, Bir İlişki Biçimidir

Kedi beslemek, yalnızca bir hayvan sahiplenmek değil; belirli bir ilişki tarzını kabul etmek anlamına gelir. Bu ilişki, sessizdir, mesafelidir ama derindir. İnsan ruhuna huzur, kabullenme ve şefkat kazandırabilir; ancak aynı zamanda bireyin kaçındığı sosyal alanları görünür hâle de getirebilir.

Sonuç olarak; kediyle yaşamak, insana yalnızca bir dost değil; kendisiyle ilgili bir ayna sunar. Kedinin insana kattığı en büyük kazanım belki de şudur: Sevginin her zaman talepkâr olmak zorunda olmadığını öğretmesi.

Not: Bu yazıyı, her türlü önlemi almış olmamıza rağmen, 2024 Temmuz ayında 9. kattan düşerek ölen sevgili Miya’ ya adıyoruz.

Kaynaklar

  • Serpell, J. A. (2011). Animal-assisted interventions in mental health.

  • Wells, D. L. (2009). The effects of animals on human health. Journal of Social Issues.

  • Turner, D. C., & Bateson, P. (2014). The Domestic Cat: The Biology of Its Behaviour.

  • Beck, A. M., & Katcher, A. H. (2003). Future directions in human–animal bond research.

  • Fine, A. H. (2019). Handbook on Animal-Assisted Therapy.

anlama / beyin / hafıza / anlayarak okuma / hızlı okuma

Başa dön tuşu