Hafıza Geliştirme

Hafıza ve Öğrenme – Her Öğretmen ve Her Öğrencinin Bilmesi Gerekenler

Hafıza ve Öğrenme – 2017’nin sonunda Stephen Chew ve William Cerbin tarafından yayınlanan bir makalede, “Öğretme ve Öğrenme alanı, verimsiz ve çorak bir toprak haline geldiiddiasında bulunmuşlardı. Bu nedenle, öğretmenler ortaya çıkan teoriler ve kuramlar konusunda neyin işe yarayıp neyin yaramadığını anlamaya çalışıyorlar.

Bazı öğretmenler yeni bir stratejiyi sorgulamaksızın hızla benimserken, diğerleri uzun zaman önce terk edilmiş bir teoriyi yaşamaya çalışıyor. Bazı öğretmenler ise yıpranmış demode fikirlere yapışabiliyor.

Öğrencilerimiz de kavramları ve terimleri tanımlarken, çeşitli sınıflarda çok sayıda eğitimsel uygulamalara maruz kalıyorlar; öğrenmenin gerçekte nasıl işlediği konusunda bir fikre de sahip değiller.

Hiç bir şeyden emin olmamakla birlikte, emin olabileceğimiz ilk öğrenme-öğretme alanı hafızadır. Biz de hafızadan (bellek) başlayabiliriz. Öğretmenlerin ve öğrencilerin bilgilerin kodlanması, depolanması ve geri hatırlanması konusundaki temel süreçleri anladıklarından emin olmalıyız.

Biz de tam buradan, hafızadan başlayalım:

Duyusal Hafızayı Tanıyor musunuz?

Hafıza ve Öğrenme – Duyusal hafıza, adından da anlaşılacağı üzere, göz, kulak gibi duyu organlarımızın yapısal özelliklerinden kaynaklanan kısa süreli bellektir. Işık ve ses gibi uyarıcıların geçici bir süre duyu organı tarafından saklanmasıdır.

Duyu organlarına ulaşan sayısız uyarıcı vardır. Bunlardan bazılarına dikkat yoğunlaşır ve bilgi (uyarıcı), anlam kazanarak kısa süreli belleğe ulaşır. Duyusal hafıza, uyarıcıları çok kısa bir süre tutarak bu geçişi kolaylaştırır. Yapılan araştırmalar, gözün 100 milisaniye, kulağın da 1000 milisaniye gibi çok kısa süre ile uyarıcıları sakladığını göstermiştir.

Her şey burada başlıyor. Birçok insan bu aşamayı hafızanın bir parçası olarak tanımıyor. Duyu hafızası geçicidir; dediğimiz gibi, birçok olayda bir saniyeden daha az süredir. Deneyimlediğimiz her şeyi duyusal hafızamızda kaydederiz. Sonra da yığınlarca işe yaramaz bilgiyi hafızamızdan atarız.

Hani Anadolu’da söz tutmayan yaramaz öğrenciler için öğretmenler şöyle derler: “Söylediklerim bir kulağınızdan girip öteki kulağınızdan çıkıp gidiyor.”  Bu deyim sadece eski bir klişe söz değildir; duyusal hafızamız böyle çalışır. Önemli, yaşamsal, gerçekten yararlı vb. bilgileri tutar, çoğu basit ve önemsiz bilgileri ise tutmadan, anında dışarıya şutlar. Gördüğümüz veya duyduğumuz şeylerin çoğu o anda sonsuza dek kaybolur.

Öte yandan tüm bilgiler duyusal hafızadan atılıyor mu? Hayır. Duyusal hafızanın tuttuğu birkaç kıymetli bilgi külçesi bir sonraki seviyeye ulaşır. Duyusal hafıza aşamasında işlem yapılmaz, bunun için zaman yoktur; bu nedenle bilgi basitçe seçilir ve ya çalışan hafızaya aktarılır, ya da reddedilir ve kaybolur.

Çalışan Hafıza Nedir?

Hafıza ve Öğrenme – Çalışan hafıza ya da çalışan bellek geçici bilgiyi depolama ve işlememize ve dili anlama, okuma, öğrenme ya da akıl yürütme gibi karmaşık görevleri yerine getirmemize olanak veren süreçler dizisi olarak tanımlanabilir. Çalışan hafıza bir çeşit kısa süreli bellektir.

Çalışan hafıza belli bir görevi yaparken ihtiyacımız olan elementleri tutmamıza imkan veren kabiliyettir. Çalışan hafıza ya da çalışan bellek sayesinde:

Birbirine yakın olan iki ya da daha fazla şeyi birleştirebiliriz. Örneğin, bir konuşma esnasında söylenen bilgiyi hatırlamak ve buna zihnimizde karşılık vermek gibi.

Yeni bir kavramı daha önceki fikirlerle ilişkilendirebiliriz. Çalışan hafıza bir başka şeye dikkatimizi verirken bilgiyi tutmamıza olanak tanır. Mesela, bu hafıza sayesinde telefonda konuşurken yemeğin malzemelerini hazırlayabiliriz.

Çalışan hafızamızı yani çalışan belleğimizi günlük olarak çok sayıda işte kullanırız.

Hafıza ve Öğrenme – Bir yere yazmadan önce ya da bir konuşmanın tam ortasındayken bir telefon numarasını hatırlamaya çalıştığımızda; biraz evvel ne söyleneni hatırlamamız, işlememiz ve kendi fikrimizi katarak buna karşılık vermemiz gerekir.Hafıza Eğitimi - Fotografik Hafıza Teknikleri Seti

Okulda notlar alırken; öğretmenin az önce ne söylediğini hatırlamalıyız ki böylece kendi kelimelerimizle notlar alabilelim. Markette ödeme için yeterince paramız olup olmadığını hesaplamak için matematik işlemleri yaptığımızda.

Görüldüğü gibi, önemli görülen bir bilgiye, geçici (duyusal) hafızada el konulunca, çalışan fafızamız devreye giriyor. Bu aşama sınırlı bir süreye ve kapasiteye sahiptir (bir dakikadan az, yaklaşık 5-9 bilgi öğesini kapsar.). Ancak Duyusal Hafızanın aksine, burada daha karmaşık işlemler gerçekleşir. Birçok durumda, çalışan hafızamızda bilgileri kullanana kadar (örneğin, bir telefon numarası) veya sonunda “Uzun Süreli Hafıza“ya geçene kadar tekrarlayabiliriz. Bu basit prova, sadece kısa bir süre için erişmemiz gereken bilgiler için işe yarar, ancak ayrıntılı tekrar Uzun Süreli Bellek oluşturmak için daha etkilidir.

Uzun Süreli Hafıza ve Unutma

Hafıza ve Öğrenme – Uzun süreli hafıza ya da uzun süreli bellek (İngilizce – Long-term memory – LTM), iki depolama hafıza modeli teorisinin bir parçası olarak, ögeler arasındaki ilişkilerin depolandığı bellektir. Teoriye göre uzun süreli hafıza, kısa süreli hafızadan farklı işlevlere sahiptir. Bu da kısa süreli belleğin 20 ila 30 saniye içerisindeki bilgileri çağırmasından farklı olarak, depolanmış bilgileri uzun sürelerde tekrar çağırabilmesidir. Bu iki bellek arasında bir fark görünmüyor gibi olsa da, her ikisi bilgiyi farklı yer ve alanlarda depolamaları bağlamında modelleri farklıdır.

Bilgiler Uzun Süreli Bellekte saklandığında işlem sona ermez. “Unutma”, öğrenme sürecinin doğal bir parçasıdır. Yeni bir bilgiye maruz kalma nedeniyle, bilgilerin genellikle uzun süreli bellekte tutulma için yeterli değildir. Klasik unutma eğrisi, ilk öğrenmeden hemen sonra öğrendiklerimizin çoğunun unutulduğunu, ancak bu bilgilerin tekrarlanan ve aralıklı olarak anılmasıyla öğrenmenin daha dayanıklı hale geleceğini göstermektedir.Mega Mental Aritmetik - Çocuklar için Konsantrasyon ve Zeka Eğitimi

Öğretmenler ve Öğrenciler Neler Yapmalı?

Hafıza ve Öğrenme – Hafızayla ilgili hap şeklindeki bu bilgilerden sonra, hem öğretmenler için hem öğrenciler için çıkarımlar ve paket bilgiler hazırladık. Bir de bunlara bakarak, hafızanızda tutun:

Öğretmenler İçin Çıkarımlar

  1. Dikkat”, öğrenmek için çok önemlidir. Öğretim sürecinizde dikkat toplayıcı ve odaklanmayı sağlayıcı etkinlikler düzenleyin.
  2. Çalışan hafızanın sınırlamalarına dikkat edin ve yeni görevleri öğrenirken öğrenciler için yabancı uyaranları en aza indirmeye özen gösterin.
  3. Öğrencilere daha derin işleme yöntemleri kullanarak kavramlar ve bilgilerle çalışma fırsatı sağlayın.
  4. Unutmayı önlemek için oyunlar veya diğer aktiviteler düzenleyin; sık sık izleme sınavlarından (quiz, ünite sonu testler vb.) yararlanın.

Öğrenciler İçin Paket Bilgi

  1. Dikkat”, öğrenmek için çok önemlidir. Sınıfta veya bağımsız okurken dikkat dağıtıcı unsurları en aza indirin. Örneğin, dijital cihazları kaldırın veya sınıfta farklı yerlerde oturun.
  2. Çalışan hafızanızın sınırlı olduğunu unutmayın. Aynı anda çok iş yapmak, çok şey öğrenme çabası etkili değildir. Duygusal ve sosyal stresle başa çıkmak, yönetilmediği takdirde çalışan hafıza veya çalışan bellek kapasitesini de olumsuz etkileyebilir.
  3. Beyin temelli etkili öğrenme stratejilerini kullanın. Bilgiyle yapabileceğiniz hemen hemen her tür düşünce okumak, tekrar okumak, tekrarlamaktan daha iyidir.
  4. Çalışmanızı olabildiğince zamana yayın; hızlı olacağım diye bilgiyi kaçırmayın.

Özetle, yukarıda verilen hafıza (bellek) ile ilgili bilgileri aşağıdaki grafikte özet haliyle görebilirsiniz:

Calisan-Hafiza-Kisa-Sureli-Hafiza

Not: Hafıza ve öğrenme konusunda eğitimler ve pratik bilgiler için ayrıca Mega Hafıza’nın “Beyin Temelli Eğitimler” konusundaki programlarını da inceleyebilirsiniz.

Melik DUYAR

www.MrMemory.com
Başa dön tuşu