İngilizce Öğreniyorum

Possessive Adjectives – İyelik Sıfatları – Örnek Cümlelerle İngilizce Öğreniyorum

Where There Is No Possessiveness, There Is No Goodness!- İyelik Duygusunun Olmadığı Yerde İyilik de Olmaz!

Possessive Adjectives – “İyelik” kavramı İngilizcede possessive olarak kullanılır. “İyelik” kavramı, Türkçede, kişinin kendisine ait olan bir şeyi uygun bir biçimde, dilediği, istediği gibi kullanma hakkına sahip olma anlamına geliyor. Mesela, iyeliğin en açık hali şekli kendi ismimizdir ve ismimiz altında kendimize ait olan maddi-manevi her şeydir. “Benim…” diye başladığımız her cümle mülkiyetimizdeki bir nesneyi kapsar. Benim gözüm, benim param, benim evim, benim eşim gibi. “Benim adım Mehmet” cümlesinde “benim” sözcüğü bir kişiyi işaret ediyor, o da adı “Mehmet” olan “benim!”. Şimdi konuyla ilgili bu giriş paragrafının  Türkçe ve İngilizce versiyonlarını okuyarak iyelik zamirlerin nasıl kullanıldığına bir göz atıp sonra konuya devam edelim:

“Bu kalem benim. O kitap senin. Şu araba onların.”
Gündelik hayatta sürekli kullandığımız bu tür cümlelerde, bir şeyin kime ait olduğunu belirtirken aslında farkında olmadan İngilizce’de “possessive adjectives” dediğimiz yapılarla aynı mantığı kullanıyoruz. Peki, “my, your, his, her, its, our, their” gibi kelimeler ne işe yarar? İngilizce’de sahiplik bildirmenin en pratik ve etkili yolu olan iyelik sıfatlarını öğrenmek, hem doğru cümle kurmanıza hem de kendinizi net bir şekilde ifade etmenize yardımcı olur. Şimdi gelin, bu küçük ama güçlü kelimelerin dilde nasıl büyük işler başardığını birlikte keşfedelim!

“This pen is mine. That book is yours. That car is theirs.”
In everyday life, we often use sentences like these to show ownership — even if we don’t always realize it. In English, the words we use to express such possession are called possessive adjectives. Words like my, your, his, her, its, our, and their may seem small, but they play a big role in helping us build clear and meaningful sentences. Learning how to use these possessive adjectives correctly will make it easier for you to express yourself and understand others. Let’s dive into how these little words do such important work in English!

Aslında bu konu normal olarak Zamirler (Pronouns) konusudur.

Zamirlerin (Pronouns) dört ayrı hali vardır.

Sırasıyla;

1-) “Subject pronouns” (Özne zamirler)

2-) “Object pronouns” (Nesne zamirler)

3-) “Possessive adjectives” (İyelik sıfatları)

4-) “Possessive pronouns” (Özne zamirleri)   

Bu Zamirlere Topluca Bakalım:

Subject Pronouns (Özne Zamirler)
Object Pronouns (Nesne Zamirler)
Possessive Adjectives                  (İyelik Sıfatları)
Possessive Pronouns (Özne Zamirleri)

I

Me – Beni My – Benim Mine-Benimki

You

You – Seni Your – Senin

Yours-Seninki

He

Him – Onu His-Onun

His-Onunki

She

Her – Onu Her-Onun

Hers-Onunki

It

It – Onu Its-Onun

Ist-Onunki

We

Us – Bizi Our-Bizim

Ours-Bizimki

You

You – Sizi Your-Sizin

Yours-Sizinki

They Them – Onları Their-Onların

Theirs-Onlarınki

Subject Pronouns – Özne Zamirleri: En temel zamirler “subject” (özne) olanlardır. Hangi dil olursa olsun, o dili konuşma peşinde olanlar önce özneleri öğrenirler. İnsanların en çok kullandığı zamir “Ben” (I) zamiridir.

Object Pronouns – Nesne Zamirleri: Konuşan değilseniz, konuşulan kişiyseniz nesne zamirleri grubuna giriyorsunuz.

Possessive Adjectives – İyelik sıfatları: Bu makalenin de konusu olan iyelik sıfatları, nesnenin kime ait olduğunu bildirir.

Possessive Pronouns – İyelik Zamirleri: Nesne zamirin kime ait olduğunu belirten zamirlerdir.

Possessive Adjectives – İyelik Sıfatları – Örnek Cümlelerle İngilizce Öğreniyorum

Possessive Adjectives – İngilizce İyelik Sıfatları

Possesive Adjectives nesnelerin sahiplik durumlarını cümle içinde belirtmek için kullanılır. En çok da possessive pronoun (iyelik zamirleri) ile karıştırılıyor. Burada size yardımcı olacak bazı püf noktaları ve örnekler üzerinden açıklamaya çalışacağım.

Sondan eklemeli bir dil olan Türkçe gramerde iyelik sıfatları gündelik konuşmada kullanılmasa da kelimelerin sonuna gelen iyelik ekleri ile kulanmış oluruz.

Mesela, “Senin kalemin” (Your pencil) dediğimizde, lafı uzatmaya gerek kalmaksızın, bunu “kalemin” şeklinde kullanırız (Your pencil: Bakın, İngilizcede yazım değişmedi!). Hem kulağımızı tırmalamıyor, hem de kısa yoldan meramımızı anlatıyoruz.

 Peki bu farkları nasıl ayırt edeceğiz?

1-)  Possessive adjectives daima bir isimden önce kullanılmak zorundadır. Aksi takdirde sahiplik bildiren nesnenin ne olduğu cümle içinde anlaşılmayacaktır.

Mesela: This is my pen – Bu benim kalemim

Örnekte de görüldüğü üzere sahiplik bildiren kelimemiz bu cümlede “pen” olarak tanımlanmıştır. Bunun aksine br kalemi elinize alıp ‘’This is my’’ derseniz cümlesi kesinlikle yanlış bir kullanım olur; “my” kullanıyorsanız “pen” de (veya başka nesne)  kullanmalısınız.

2-)  Its ve it’s en çok karıştırılan İngilizce kelimeler arasında yer alır. Özellikle İngilizce yazma sırasında hataya düşülen bu durumu çözmek için bu iki kelimenin anlamlarına dikkat etmemiz gerekiyor. “Its” bir iyelik sıfatı iken; “it’s” ise “it is” veya konuşma dilinde “it has” yapısının kısaltılmış hali bir kelime olur.

It’s my car – O benim otomobilimdir.
What is its colour? – Onun rengi nedir?
Its clour is White – Onun rengi beyazdır. 

Possessive Adjectives and Possessive Pronouns Farkları

Possessive adjectives – Bu iki konu arasındaki en temel fark, İngilizce iyelik sıfatlarından – possessive adjectives sonra mutlaka bir ismin gelme zorunluluğudur. Oysa İngilizce iyelik zamirlerinde – possessive pronouns – bu durum geçerli değildir.

Bunun en temel sebebi ise iyelik sıfatının sahiplik bildirdiği kelimenin cümle içinde belirtilmesi zorunluluğudur. Oysa iyelik zamirinde cümle içinde hangi isme sahiplik anlamı kattığı açıktır.

Possessive Adjectives Kalıbına Örnekler

  • This is my car.
  • Her son is a dentist.
  • Our dog is very smart.
  • Their children is very clever.
  • His father is rich man.

Possessive Adjectives Yapısında Cümleler

  • I forgot my pen at home. (Kalemimi evde unuttum.)
  • You forgot to wear your tie(kravatını takmayı unuttun.)
  • He used his mobile at the class. (Cep telefonunu sınıfta kullandı.)
  • She fed her bird with food. (Kuşunu yemle besledi.)
  • It (Dog) showed its theet(Dişlerini gösterdi.)
  • We opened our mouths(Ağzımızı açtık.)
  • They turned their faces.(Suratlarını çevirdiler.)

Başa dön tuşu