Beyin Gücü

Beynine Demir Çubuk Giren Adam: Phineas Gage

Beyin Hasarları Duygularımızı Kontrol Edebilir Mi? Frontal Lob Sendromu Nedir?

Beynine Demir Giren Adam: Phineas Gage – Beyinle ilgili çalışmalar arasında ilginçliğini koruyan söz konusu kaza; sinirbilim, nörobilim ve psikoloji çalışmalarında tarihi bir an oluşturmaktadır. Phineas Gage, Amerika’da demir yolu inşasında çalışan bir işçidir. 1848 yılında bir demir yolu inşası sırasında elim bir kaza sonucu 3 cm çapında neredeyse 1 metre boyunda demir bir levye (düz çubuk şeklinde, kıvrımsız) fırlayarak büyük bir hızla sol gözünün altından geçti ve kafasının üzerinden çıktı. Kaza sonucunda Dr. Edward H. Williams tarafından ilk müdahalesi gerçekleştirildi ve P. Gage ölümden kurtarıldı. İlk zamanlar herhangi bir sorun yoktu ve P. Gage hayatına, işine devam etti. Ancak ilerleyen zamanlarda P. Gage’in arkadaşları onda bazı tuhaflıklar gözlemlemeye başladı. Kazadan önce oldukça kibar, sessiz, kendi halinde, saygılı ve çalışkan olarak tanımladıkları P. Gage için artık insanlara tahammülü olmayan, saygısız, sürekli küfürler eden, alkol kullanan birine dönüştüğünü söylediler. Yaşadığı kazadan sonra 12 yıl yaşamını sürdüren P. Gage yaralarının beraberinde oluşan sağlık sorunlarından dolayı 1860 yılında hayatını kaybetti.

Demir levyenin Phineas Gage’in kafasına saplanma şekli

Beynine Demir Giren Adam: Phineas Gage – Kaza sebebiyle beyninin sol frontal lobunda ciddi hasar meydana gelen ve beraberinde kendisinde önemli değişimler gözlemlenen P. Gage, bilim dünyasının da merak edilen insanlarından biri haline geldi. Ayrıca söz konusu değişimin meydana gelmesi bilim insanlarını, beynin ön yani frontal lobunun çalışma biçimleri hakkında araştırmaya itti. Yapılan araştırmalar neticesinde frontal lobun aslında insani özelliklerimizin bulunduğu yer olduğu öğrenildi. Yani toplum içerisinde yaşamımızı sağlayan kurallara uyabilme becerisini, doğru-yanlış-etik gibi kavramları barındıran yer olarak görüldü. Saldırganlık, dürtüler, toplumsal kurallar, ödül-ceza mekanizmasıyla entegre bir şekilde planlama yapabilme becerisi, risk-zarar değerlendirmesi ile davranışların uzun vadede sonuçlarını tartabilecek soyut düşünme mekanizması gibi noktalar frontal lobun içerisindedir. Ayrıca hafıza, düşünme, karar verme gibi bilişsel görevleri de bulunmaktadır. Özetle frontal lobu düşünceler ve davranışlar arasında gerçekleşen etik ya da toplumsal bir süzgeç gibi düşünmek mümkündür.

Yukarıda bahsedilen bilgilerin elde edilmesi ise bilim insanları tarafından bir başka merak konusunu doğurdu: O halde beyinde oluşan herhangi bir hastalık, travma veya tümör duygularımızı kontrol edebilir mi?

Evet ! Beyin travması, nörodejeneratif rahatsızlık, tümör, beyin damarlarına pıhtı atması (inme) gibi beyin hasarına sebep olabilecek durumlara bağlı frontal lob hasarı gerçekleşebilir. Ve buna Frontal Lob Sendromu (Frontal Lobe Syndrome) denmektedir. Frontal Lob Sendromu 19. yüzyılda Phineas Gage vakasıyla tanımlanmış bir sendromdur. Frontal lob hasarıyla birlikte ortaya çıkan belirtiler biraz daha kişiye özgü olduğu için farklı klinik tablolar ortaya çıkmaktadır. Belirtiler arasında madde bağımlılığı, dikkat, konsantrasyon, öfke, ani parlama problemleri ve görsel işlevlerde, dil-konuşma işlevlerinde, bellek işlevlerinde, dürtülerde bozukluklar meydana geldiği görülmüştür. 

Yapılan araştırmalarla elde edilen ve yukarıda bahsedilen bulgular ise devamında yeni bir soru getirdi: O halde psikopat insanların frontol lobunda bir hasar olabilir mi?

Bu soru üzerine bilim insanları normal insanların beyinleri ile psikopat olarak tanımlanan (toplumdan uzak kalan, empati yoksunu, dürtülerini kontrol edemeyen, pişmanlık duygusu zayıf) insanların beyinleri arasında bir karşılaştırma yaptıklarında bazı beyin bölgelerinde birtakım farklar olduğunu gözlemledi. Özellikle ciddi farklar amigdala ve frontal lob ile ilişkilendirildi. Amigdala duygularımızla ilgili olan beyin bölgesidir. Psikopat insanların beyinlerinde amigdala (duygusal) ile orbito frontal korteks (güdülenme ve karar alma) arasındaki bağlantıda sorun olduğu öne sürülmektedir. Ayrıca yapılan araştırmalar neticesinde psikopat olarak nitelendirilen özellikle antisosyal ve şiddet eğilimli bireylerde prefrontal kortekste bazı sorunlar olduğu vurgulanmaktadır. Kendi içerisinde birçok alanı barındıran frontal kortekste kişiliğimizle ilgili olarak en kritik yerlerden bir tanesi prefrontal kortekstir. Ayrıca yüksek oranda dürtüsellik inferior (alt kısım) ve medial (orta kısım) frontal korteksle ilişkilendirilmektedir. Frontal lob ile prefrontal korteks alanlarının gelişimini büyük ölçüde tamamlaması ve olgunlaşması ergenlik çağına denk gelmektedir. Dolayısıyla frontal lob sorunlarında veya gelişiminde yaşanan sıkıntılarda ergen bireylerin geleceğe dair planlama yapma, uzun vadeli hedefler için sistematik olarak ilerleme, toplum kurallarına ve normlarına uyum konusunda sıkıntılar görülebilir.

Tüm bu bilgiler eşliğinde özetlemek gerekirse frontal lob sendromu ya da frontal lobun içerisindeki diğer alanlarda sorun yaşayan bireylerin, duygu ve dürtü kontrolü zayıflamaktadır. Empati kurmak, diğer kişilerin yüz ifadesini okumak (özellikle korku ve üzüntü) onlar için zorlaşmaktadır. Söz konusu durum ayna nöronların çalışma sisteminde de bir sorun olduğuna işaret edebilmektedir. İç görüleri bozulduğu için uygunsuz/uyumsuz davranışlarını yorumlamakta zorluk çekmektedirler. Dolayısıyla uygunsuz/uyumsuz davranışlarını sürekli olarak tekrar edebilmektedirler. 

MH-E

Kaynak
Tosun, D. G., Eşsizoğlu, A., Köşger, F., & Güleç, G. (2016). Frontal lob sendorumu ayırıcı tanısı: vaka sunumu. Journal of Mood Disorders (JMOOD), 6(2), 74-8.
Hanoğlu, L., Kardeş, G., F. (2016). Kafa travması bir insanı suça iter mi. Sağlık Düşüncesi ve Tıp Kültürü Dergisi (SD), 40, 92-95.
Fidanboylu, K., Üreyil, S., Gümrükçüoğlu, N., & Çörüş. G. (2012). Suçlu zihinler nasıl düşünür: psikopati ve suç arasındaki ilişki. Psikopati ve Suç, 1-25.
Yalçın, Ö., Erdoğan, A. (2013). Şiddet ve agresyonun nörobiyolojik, psikosoyal ve çevresel nedenleri. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 5(4), 388-419.

abcdef

Başa dön tuşu