Hafıza – Öğrenme malzemesini çeşitlendir, öğrenirken dinlenme aralığı ver!
Son zamanlarda hafızaya ilişkin yapılan deneyler “nasıl öğrendiğimize” ve “öğrendiklerimizi nasıl daha kolay hatırladığımıza” ışık tutuyor.
Temple Üniversitesi ve Pittsburgh Üniversitesi’ndeki psikologlar tarafından yürütülen son deneylere göre, hafızayı etkin kullanmada önemli bir yöntemin
- “Çalışılan konunun çeşitlendirilmesi” ve
- “Öğrenmeyi zamana yaymak” olarak öne çıkıyor.
Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri’ nin (PNAS) yayınlandığı 12 Mart 2024 tarihli bir çalışma, öğrenmede,
- “Aralık etkisi” nin öğrenme ve hafızaya fayda sağladığını gösterdi.
Pittsburg Üniversitesi “Nedensel Öğrenme ve Karar Verme Laboratuvarı” nın yöneticisi Doç. Benjamin Rottman ise şu yorumu yaptı:
“Çalışma oturumları arasında verilen dinlenme aralıklarına uyumlu çalışmanın öğrenme ve hafızaya fayda sağladığını gösterdi.”
“Örneğin bir sınava, yalnız sınav gecesi çalışırsanız, ertesi gün sınavda bu bilgileri hatırlayabilirsiniz. Ancak muhtemelen çok geçmeden unutursunuz. Bunun aksine, öğrenmek istediğiniz konuları sınava kadar farklı günlerde çalışırsanız, onu daha uzun bir süre boyunca hatırlama olasılığınız daha yüksek olacaktır.”
Hafıza literatüründe;
- “Başlangıç-bitiş etkisi”,
- “Küvet etkisi” veya
- “Dinlenme aralığı” da denilen bu öğrenme tüyosu psikolojik araştırmalarda en çok tekrarlanan bulgulardan biridir. (Bakınız: Öğrenmede Ara Verme Etkisi; Ama Nasıl?)
Bu konuda çalışan araştırmacılar katılımcılardan her tekrarda değişmeyen, öğelerin aynı kaldığı sahneler ile her seferinde öğeleri değişen çift nesneleri tekrar tekrar incelemelerini istediler. Bundan sonra iki deney yaptılar:
Deneylerden birinde araştırmacılar katılımcılardan bu eşleştirmeleri öğrenmelerini ve ardından da öğrendiklerini akıllı telefonları aracılığıyla test etmelerini istediler.
Bu, öğrenme ve hafıza araştırmaları için alışılmadık bir yaklaşımdı. Araştırmacıların katılımcılardan 24 saat boyunca günün çeşitli saatlerinde eşya çiftlerini öğrenmeleri sağlandı. Bu da insanların bilgiyi gerçekte nasıl öğrendiğini önceki laboratuvar deneylerine göre daha doğru bir şekilde temsil etti.
İkinci deneyde ise araştırmacılar tek bir oturumda çevrimiçi olarak veri topladılar. Araştırma sonuçları PNAS’ta yayınlandı.
Deneylerde görüldüğü gibi araştırmacılar, aralıklı öğrenmenin katılımcıların öğeleri hatırlamasına yardımcı olduğunu buldu. Ancak aynı sahneyle tekrar tekrar gösterilen öğelerle karşılaştırıldığında, katılımcıların hafızasının farklı sahnelerle eşleştirilen öğeler için daha iyi olduğunu ortaya çıkardı. Örneğin, yeni bir kişinin adını hatırlamak istiyorsanız, ismi tekrarlayarak hafızaya almak yerine, ismi kişiyle ilgili farklı bilgilerle ilişkilendirmek daha kalıcı olabilir.
Öte yandan Rottman, tekrar yoluyla sağlanan istikrarın, öğeleri ve sahneleri eşleştiren hafıza türüne yardımcı olduğunu söyledi. “Aralık verme, yalnızca tam olarak tekrarlanan çiftler için hafızaya fayda sağladı, bu da yalnızca çalışma fırsatları arasında saatler veya günler gibi oldukça uzun boşluklar varsa.” dedi. “Örneğin, yeni kişinin adını ve onun hakkında en sevdiği yemek gibi bir şeyi hatırlamaya çalışıyorsanız, aynı isim-yemek eşleştirmesini aralarında boşluk bırakarak birden çok kez tekrarlamak daha yararlı olacaktır.”
Pitts-Temple Üniversiteleri deneyleri temel hafıza araştırmalarını temsil ediyor ve bu nedenle araştırma, gerçek dünyadaki bazı hafıza görevlerine mutlak manada uygulanmayabilir. Rottman, “Hafızanın incelikleri nedeniyle, bir sınava çalışmak gibi konularda net tavsiyelerde bulunmak zordur. Çünkü materyalin türü çok farklı olabilir.” dedi. “Ancak teoride bulgularımız, birisinin adını ve onunla ilgili şeyleri hatırlamak, bir sınava çalışmak ve yabancı bir dilde yeni kelimeler öğrenmek gibi farklı türdeki görevlerle geniş ölçüde alakalı olmalıdır.”
Deneyleri yorumlayan PNAS makalesinin başyazarı ve Temple’ın Uyarlanabilir Bellek Laboratuvarı’nda doktora sonrası araştırmacı olan Emily Cowan;
“Bu çalışma, aralıklı öğrenmenin hafıza üzerindeki faydalarının mutlak olmadığını, bunun yerine tekrarlar boyunca içerikteki mevcut değişkenliğe ve öğrenme fırsatları arasındaki zamanlamaya bağlı olarak bilgiyi öğrenme şeklimizin nasıl mümkün olabileceğine dair mevcut anlayışımızı genişlettiğini gösteriyor. Çalışmamız, hem değişkenliğin hem de aralıklandırmanın sırasıyla izole edilmiş özellikler ve ilişkisel bilgiler için hafızamızı geliştirecek yöntemler sunabileceğini ve gelecekteki araştırmalar, eğitim ve günlük yaşamlarımız için önemli uygulamalar ortaya çıkarabileceğini öne sürüyor.”
Deneyler aynı zamanda çağrışımsal hafıza (associative memory) için (öğenin hafızası ve hangi sahneyle eşleştiği) stabilitenin hafızaya fayda sağladığını ortaya çıkardı. Bu, aralık bırakmanın yalnızca tam olarak tekrarlanan çiftler için ve yalnızca çalışma fırsatları arasında uzun boşluklar olması durumunda hafızaya fayda sağladığı anlamına gelir.