Yabancı bir dili öğrenmenin çok da kolay olmadığını biliyoruz. Bu nedenle onu daha kolay ve daha kalıcı bir şekilde öğrenebilmek için farklı öğrenme araçları ve öğrenme ortamları oluşturmaya çalışıyoruz. Bunların başında da yabancı bir dili beyni etkin kullanarak nasıl kolay bir şekilde öğrenebileceğimize yoğunlaşmaktır.
Yapılan araştırmaların çoğu, kelimelerin hareketli ve görüntülü olması, başka bir deyişle görsel veya hareketli öğrenme materyali kullanmak yeni bir dil ve o dile ait kelimelerin öğrenilmesini kolaylaştırıyor.
İnsanın kendi dilinde bile böyledir: Hareketler (Video, oyun, film, animasyon vb.) veya resimler kullanıldığında kelimeler daha iyi öğreniliyor. Onun için ilk okuma-yazma öğrenen çocuklar için hazırlanan kitaplar görsel ağırlıklıdır. Görsellik yetmiyor; hareket de katmak, animasyonla birlikte sunmak öğrenmeyi hızlandırıyor. Sözgelimi, sembolik jestleri (hareketleri) taklit etmek, açıklayıcı resimlere bakmaktan bile daha faydalı.
Bu faydanın kaynağı ise beynimiz. Hareketler veya görsellerin beynimizdeki spesifik bölgeleri aktivite etmesi… Bunların başında da sağ ve sol lop fonksiyonlarıdır. Kelimeler sol lopta işlem görürken, buna paralel olarak resim, şekil veya hareket sağ lop tarafından birleştiriliyor ve anlamlı bir öğrenme gerçekleşiyor.
Yapay bir dil kullanarak yapılan küçük bir araştırmada, öğrenci jestleri (hareketleri, oyun ve animasyon vb.) kullandığında yeni kelime öğreniminin daha da kolaylaştığı ortaya çıkıyor.
Araştırmada kullanılan yapay dil olan “Vimmish”, İtalyanca ile aynı fonetik kurallara sahip.
Araştırmaya katılanlar ise ana dili Almanca olanlardan seçildi. Almanca konuşan bu katılımcılara bir hafta boyunca öğrenmeleri için söz konusu İtalyanca fonetiğine benzeyen yapay dile ait soyut ve somut isimler verildi.
İlk denemede, 21 denek kelime ve çevirileri üç öğrenme ortamında uyguladılar:
Birinci ortam; taklit ettikleri kelimenin anlamını sembolik bir jest ve hareketle gösteren bir video ortamında izlediler.
İkinci ortam; izini sürdükleri kelimenin anlamını gösteren bir resim ortamında gördüler.
Üçüncü ortam ise; hiçbir hareket veya resim olmadan doğrudan kelimeyi yalın ortamda gördüler.
8. günde, katılımcıların beyin aktiviteleri aynı ortamlarda test edildi. Test, yabancı kelimeyi duymayı ve ardından dört yazılı seçenek arasından doğru anlamı seçmeyi içeriyordu.
Katılımcılar test edildi. Araştırmacılar, katılımcılara öğrendikleri kelimeyle ilgili ortaya çıkan öğrenme ortamını tahmin edip edemediklerini sordular. Jest ve hareket verilen öğrenme ortamının beynin farklı loplarında ve farklı bölgelerinde açık bir şekilde ayırt edilebileceğini saptadılar.
Biyolojik hareketi (sağ üst temporal sulkusun bir kısmı) işleyen görsel bir alan ve sol premotor kortekste cereyan ederken, bu bölgelerdeki faaliyetler de performansla anlamlı şekilde ilişkiliydi. Resim ortamı ve kontrolü, nesneleri işleyen görsel bir alanda (sağ ön lateral oksipital korteks) ayırt edilebiliyordu. Bu aktivitenin performansla korelasyon gösterme eğilimi vardı, ancak önemi artmadı.
Kağıt-kalem kelime çeviri testleri uygulandığında, öğrenmeden iki ve altı ay sonra, jestlerle hareketli öğrenmenin diğer ortamlardan önemli ölçüde daha iyi hatırlandığını gösterdi.
İkinci bir deneyde, araştırmacılar daha yaygın olan resim senaryosundaki hareket ve resimleri karşılaştırdılar. Katılımcılar yalnızca videoyu veya resmi inceledi. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, jest ve kontrol koşulları, yalnızca sağ superior temporal sulkusun biyolojik hareket bölümünde aktivite ile ayırt edildi. Sağ ön loptaki aktivite ile resim ortamındaki performans arasındaki korelasyon bu kez önem kazanmıştı. Fakat en önemlisi, bu sefer resim ortamı diğer iki ortamdan daha iyi çeviri doğruluğuna yol açtı.
Sonuç: Ne kadar çoklu öğrenme ortamı kullanılırsa dil o kadar kolay öğrenilmektedir.
Bununla birlikte, en önemli sonuç şudur:
Her iki deney birlikte değerlendirildiğinde, deney 1’deki jest faydası (katılımcı hareketi zihnine kopyaladığında), ikinci deneydeki resmi görmekle pekişen öğrenmeden daha yararlıydı. Bulgular, yabancı sözcüklerin çoklu duyuları işin içine katma söz konusu olduğunda, daha kolay öğrenildiğini gösteren diğer kanıtlarla uyumlu olduğunu gösterdi.
Kaynak
Mayer, K.M., Yildiz, I.B., Macedonia, M., von Kriegstein, K. (2015). Visual and Motor Cortices Differentially Support the Translation of Foreign Language Words. Current Biology [Internet]. 25(4):530 – 535.