Öğrenme ve Eğitim

Okul ve Aile İletişimi – Ailelerin Yapmaması Gereken 5 Davranış

Okul-aile iletişiminde en önemli iletişim kanallarından biri öğretmen veli iletişimidir. Bir tarafta hayatlarının bir meyvesi, en değerli varlıkları olan çocuklarını okula teslim eden veliler, diğer tarafta bu değerli canlıyı teslim alıp ona öğrenmeyi öğretmeyi amaçlayan okullar ve öğretmenler.

Okul-aile iletişiminde hem okulun (öğretmenin) hem de onunla muhatap olan velinin (Veliler, ülkemizde çoğunlukla ilk ve ortaokullarda anneler, liselerde babalar olarak görünüyorlar.) sorumlulukları ve sınırlılıkları söz konusudur. Bu konuda aşırı veli davranışlarından  -mesela- nevrotik, kavgacı, asabi aile tipi veya aşırı savsaklayan, boş vermiş, ilgisiz veli tiplerine değin farklı modellerimiz var. 

Okullarda da farklı öğretmen tipleri var tabi. Bu yazıda özellikle bir öğretmenin gözünden beklenilen veli modeli açısından bazı değerlendirmeler ve abu konuda aileleri uyarılar yer almaktadır.

Sizin de çocuğunuzun okula başladığı yıl, öğretmenin sınıf duvarındaki aile tanıtım panosuna asmak amacıyla istediği aile fotoğrafını göndermeniz ayları buldu mu?  Bende buldu ne yazık ki. “Neden?” diye soracak olursanız hiç sormayın; çünkü en başta utanılacak bir mazeretim vardı; zamanım yoktu😂. Öğretmenin çocuğunu sevmesini isteyen, ancak öğretmenin basit bir isteğini yerine getirmeyi ihmal ederek işi gerçekten zorlaştıran bir veli türüyüm herhalde.

Bu konuda ne yazık ki yalnız değilim. Çocuklarının öğretmenlerini gereksiz yere rahatsız eden çok sayıda ebeveyn var. Bazıları nörotik derecesinde -mesela- öğretmenin istediği tutkalın hangi tür, kaç gramlık vb. olmasını soracak kadar hassas; kimi ise çocuklarını sandaletle okula gönderecek kadar savsak veliler… Hepimizin niyetleri iyi olmasına rağmen, çocuğunuzun öğretmenini çıldırtmak için elimizden geleni ardımıza koymamaya çalışıyoruz.

hafıza gücü ve okuduğunu anlamaya katkısı

Gelin biz de bu ve buna benzer konuları defterine günlük şeklinde yazan Ebru Öğretmen’den olayı takip edelim ve velilerin dikkat etmeleri gereken 5 davranışı onlara hatırlatalım:

1- Okullar velilerin değil, çocukların sosyalleşme mekanıdır.

Okul ve aile – Hepimiz çocuğumuzun öğretmeni ile iletişim içinde bulunmak istiyoruz. Tamam, ama tahmin edin bakalım ne oluyor? İletişim araçlarının iletişimi kolaylaştırması nedeniyle (Instagram, facebook, what’supp vb. sosyal medya) veli öğretmenle arkadaş olmak istiyor. Oysa öğretmenin yeni bir arkadaşa ihtiyacı yok. Okulda iki taraf var; bir tarafta öğretmen, diğer tarafta öğrenci. Öğrencinin tarafı ise ailesidir; özellikle ilkokullarda annesi. Şimdi aile tarafının yapacağı iş çocuğunun öğrenmesine evde yardım etmektir. Öğretmenle yakın arkadaşlık ilişkisi kurmak değil. 😂

Ana babalar çocukları okula bıraktıklarında, öğretmen için günün en zor saatlerinden biri başlar. İlgi bekleyen 15-20 çocuk. Gerçekten sevilen bazı anneler var; ama okul saatleri içinde geyik muhabbeti yapacak zaman yok. Veliler unutmasın; okullar çocukların sosyalleşme yeridir, velilerin değil. Ve unutmayın ki, okulda her şey zil sesi ve dakika tıklaması tarafından yönetilir.

Bazı ebeveynler var; okula o kadar sık gelirler ki, çocuğu hakkında bilgi almak için ısrar ederler. Haklı olabilirler, ama bunu ders esnasında değil, öğle yemeği gibi, öğretmenin uygun vakitlerinde yapmalılar. Hatta bu konuda randevu almaları daha nazik olur. Bu tür veliler, görüşemedikleri takdirde öğretmenin ondan hoşnutsuz olduğunu sanabilirler; oysa değil! Bu tür veliler, öğretmenin ilgilenmesi gereken 20 çocuğun vakitlerini çaldıklarından haberleri yok. Öğretmen veliye kibarca şunu diyebilir: “Neden öğle yemeğinde konuşmuyoruz ya da okul çıkışı?”

Bakın, bu durumlar siz velileri okulla ve öğrenciyle ilgilenmekten caydırmasın. Hatta çocuğunuzun öğretmeni ile arkadaş olmayın anlamına hiç gelmemelidir. Bunları yapın, ama sadece yapmanız gereken, sınırlarınızı bilmektir. “Biz öğretmenler, çocuğunuza mümkün olan en iyi eğitim deneyimini yaşatmakla meşgulüz, yoksa Facebook’ta birbirimizi etiketleme işi yapmıyoruz.” 😂 

1 - YO - Zeka - Eğitim - Öğrenme

2- Okul kurallarına bağlı Kalın! (Evet, siz!)

Okul ve aile – Sokaklarda, kuralların kendileri için geçerli olduğuna inanmayan birçok vatandaşımız vardır. (Düşünün; kurallara uymama eğilimi gösteren çocukların nereden geldiğini merak ediyorsanız!). Servis kültürümüz bile oldukça yıpratıcıdır. Bir de okuldan çocuğunu arabayla almaya gelen velilerin arabalarını kural dışı park ederek, “hemen geliyorum” mesajını yüklediğini sandığı dörtlüleri yakıp ortadan kaybolmaları gibi onlarca kural hatası var okul çevresinde. 😂

Şunu unutmayın ki, kurala bağlı olma davranışı okulda verilse bile bunun hayata mal olması için ailelerin örnek davranışlarıyla çocuklarına ders vermeleri daha etkilidir. Örtük öğrenme dediğimiz bu tarz öğrenme, resmi öğrenme kanallarından daha etkili ve kalıcıdır. Hem sonra çocuklarınız sizi örneklemektedirler. Aman dikkat edin!

mao - beyin, okuma, öğrenme ve konsantrasyon

3- Öğretmenlere geleceğe yönelik iyi dilekler söyleyin!

Okullar başladığında ya da bir tatil dönüşünde, çocuğunuzun öğretmenine, “Güzel bir tatili geçirmiş olmalısınız!” diye bir şeyler söylemeyin. Bunun yerine, “Gelen 10 aylık maraton için harika görünüyorsunuz; baltayı bilemişsiniz!” şeklinde konuşun. Evet, hepimiz çok çalışıyoruz. İşlerimizde ve hepimiz yaz aylarında dinleniyoruz. Ancak, pasif agresif yorumlara yol açan üslup kullanmayın. Mutlu bir yaz tatili geçiremeyen çok sayıda öğretmen de var. Bilmediğiniz geçmişlerine yönelik tahmin yürütücü ifadeler değil, belirsiz olup iyi dilekler sunan geleceğe yönelik umutları zikretmek daha pozitif enerji yüklüdür.😂

okuduğunu anlama öğretimi - aktif okuma

4- Rahat olun, ama programınız olsun!

Okul ve aile – Okul için hazırlanmak güzel olsa da, küçük şeyler sizde stres yapmasın. Anaokulu öğretmeni Olivia Davidson diyor ki, “Her zaman çocukların okula başlamasıyla ilgili kaygılanan ebeveynler olacaktır. Yılın başlangıcından önce, ebeveynlere satın alacakları bir malzeme listesi gönderirim. Bir anne, nevrotik bir tarzda, beni acil e-posta yağmuruna tuttu. Şöyle yazıyordu bu anne, ‘Ben eczanedeyim. Farklı boyutlarda çok sayıda tutkal var. Tam olarak hangisini istiyorsun? Büyük mü küçük mü? Çok nevrotiğim, ya yanlış olanı alırsam?’ diyordu. Beni e-postalarla bombaladı üstelik daha okul açılmamıştı, Ağustos ayında oldu!”😂😂😂

DHA - Beslenmede Başarı Hikayeleri

5- Gevşek olmayın!

Nevrotik, aceleci ve hızlı velilerin karşıt ucunda ise öğretmenlerin işlerini zorlaştıran aşırı gevşek ebeveynler de vardır. Okulun (öğretmenin) istediği en temel malzemeleri veya gerekli formları göndermezler ve bundan da rahatsız olmazlar. Hatta daha tehlikeli olanı ise, okulun ilettiği her isteğe, her talebe karşı anafilaktik (ters tepen) tepkiler vermeleridir.  Burada temel sebep, istenilen malzemenin çocuğa yaramayacağı veya gereksiz olduğu düşüncesi olmasıdır.  Mesela, küçük sınıflarda çocukların çantalarına ekstra yedek bir giysi konulmasını istenmesine rağmen, ailelerin çocukların herhangi bir kaza geçirmeyeceğinden emin olduklarını söyleyip bu isteği lüzumsuz görmeleri. Sonra da o ummadıkları olaylar başlarına geliyor.😥😥😥

Okul ve aile – Sonuç olarak diyebilirim ki, veli-okul iletişiminde okulun üzerine düşen görevlerin yerine getirilmesi için aile desteği kaçınılmazdır. Bu destek de çocuklar için okul tarafından istenilen taleplerin zamanında yerine getirilmesiyle olabilir.

Anzan Nöro Aritmetik

Başa dön tuşu