İngilizce Öğreniyorum

Can ve Can’t Nasıl Kullanılır – Örnek Cümlelerle İngilizce Öğreniyorum

Can ve Can’t Nasıl Kullanılır – Lise yıllarında sınıfımızda bir oğlan vardı. Adı Can’dı. İngilizce dersi gelince ona muziplik olsun diye “Ken” diye sesleniyor ve eğleniyorduk. Can, hoş çocuktu ve kendisiyle barışıktı; o da kendisiyle alay edilmesini hoş görürdü.

Bir defasında “can” li cümle kurarken, ben “Can can write.” (okunuşunu düşünün!) deyince katıla katıla gülmüştük. 

Can ve Can’t Nasıl Kullanılır – “Can”li cümleler yeteneklerden ve ihtimallerden söz ediyorsak kullanıyor olmalıyız. Ayrıca rica etme, izin alma/verme gibi iletişimde güçlü olan durumlarda kullanırız.

Türkçede “–e bilmek; -a bilmek” şeklinde anlam verir. Eğer yetenek yoksa bu durumda da “can’t (can not)” olumsuz cümle yapısını kullanırız.

 Şimdi can-can’t kalıplı cümlelerin nasıl ve nerede kullanıldığına  bir göz atalım:

1-) Bir yeteneği (ability) ifade edeceğimiz zaman, yapabilirlik ifade eden bir kip belirteci olarak “can” kullanırız.  

Can ve Can’t Nasıl Kullanılır – I can play football, but I can’t play basketball (Futbol oynayabilirim, fakat, basketbol oynayamam)

You can go alone (Yalnız gidebilirsin.)

We can’t go together (Birlikte gidemeyiz)

I can see the moon, but he can’t see the moon, because he is 70 years old. (Ben ayı görebilirim, fakat o ayı göremez, çünkü 70 yaşındadır.)

She can speak English, but she can not (can’t) speak Turkish. (O İngilizce konuşabilir, fakat Türkçe konuşamaz)

The baby can’t swim well, but it can cry loudly (Bebek güzel yüzemeyebilir, fakat yüksek sesle ağlayabilir.)

He can ride a bike, but, he can not ride a horse (O bir bisiklet sürebilir, fakat bir ata binemez.)

2-) “Can” olasılık durumunda nasıl kullanılır?

Can ve Can’t Nasıl Kullanılır – “-e bilirlik” ifade eden ve yeteneğin devamında kişiyi yüreklendirip motive eden cümlelerde can kullanılır.

En meşhur motivasyon cümlesi, “Yes, You Can!”dir.

Örnek cümlelere bakalım:

You can swim; be courage! (Yüzebilirsin; cesur ol!)

You can finish this race, be patient! (Bu yarışı bitirebilirsin; sabırlı ol!)

They can play football well, if they play like a team. (Eğer bir takım gibi oynarlarsa, futbolu iyi oynayabilirler.)

Hafıza Teknikleriyle Mega İngilizce - Mega English

3-) “Can I / Can We?” gibi kalıplar “istekte bulunma ve rica etme” ifadesi olarak kullanılır.

Can you do me a favor? (Bana bir iyilik yapar mısın?)

Can you help me, please? (Lütfen, bana yardım edebilir misin?)

How can I help you? (Size nasıl yardımcı olabilirim?)

Can you borrow me your book, please? (Kitabını ödünç verebilir misiniz, lütfen?)

Hey, can this kitten walk alone? (Hey, bu kedicik yalnız yürüyebilir mi?)

Can Fatma cook the meal? (Fatma yemeği pişirebilir mi?) 

Can you clean this suit?(Bu çamaşırı yıkayabilir misin?)

I am looking the way out from this problem, can you help me please! (Bu problem için çıkış yolu arıyorum, lütfen bana yardım eder misin?)

4-) “İzin veya müsaade almak” anlamında kullanılır.

Can I use your book, please? (Kitabını kullanabilir miyim, lütfen)

Can I use your umbrella? (Şemsiyeni kullanabilir miyim?)

Can I sit your side? (Yanına oturabilir miyim?)

DHA Çocuklarda Başarıyı Destekliyor

5-) “Olabilirlik” anlamında da kullanılır.

I can forget many things, because I am old enough. (Çok şeyi unutabilirim, çünkü yeterince yaşlıyım.)

It can rain because weather is very cloudy  (Hava çok bulutlu olduğu için yağmur yağabilir.)

6-) “Şaşkınlık” veren durumlarda “tebrik etme” anlamında “Can’t” kullanılır.

This is unbeliveable, you can not be serous! (Bu inanılmaz, ciddi olamazsın!)

I am amazed; how can do you do this! (Hayretler içindeyim, bunu nasıl yapabilirsin!)

Anzan Nöro Aritmetik

Başa dön tuşu