Beyin Gücü

Plasebo Etkisi Nedir? Beynimizin Biyolojimizle Dansı  

Plasebo Etkisi Nedir? Biyolojik yapımızı ve beyin kimyamızı doğru olduğuna inandığımız şeylerle değiştirebileceğimizi biliyor musunuz; ya da biyolojik yapımızın inançlarımızdan etkilendiğini? Hatta insanların istemeleri halinde, kendi kendilerini iyileştirme gücüne sahip olduklarını belirtmek gerekir. Bunun en iyi örneklerini Anadolu’da “karı koca ilacı” olarak bilinen uygulamalarda, ya da vücut ağrılarına karşı okunan bazı dualarda da görmek mümkün.

Benzer olayları yaşıyoruz. Mesela, diş ağrısı çekenler bilir; hekime gittiğinizde, henüz herhangi bir uygulama yapılmadan diş ağrısı diniverir. Hepimiz hasta oluruz ve doktora gideriz. Doktora gidersiniz, gerekli muayene ve tetkiklerden sonra elimize bir reçete tutuşturulur. Orada yazan ilaçları alınca iyileşiriz. Doktora ve yazdığı reçeteye olan güvenimizin gücüyle çoğu kere hemen iyileşiriz. Oysa belki de oradaki ilaçların çoğu tam isabetli ilaç değildi!

Plasebo etkisi nedir? 

“Placebo” latince kökenli bir ifade olup hoşnut etme anlamına gelmekte ve gerçek ilaca benzeyen, fakat gerçek bir ilaç olmadığı halde inanmanın etkisiyle beklenen etkiyi gösteren maddeleri ifade etmektedir. Farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma haline de Plasebo etkisi diyoruz. Hastanın, ilacın kendisini iyileştireceğine inanması nedeniyle, farmakolojik olarak etkisiz bir ilaç (halk arasındaki tabiri ile ‘şeker hapı’) verilse bile hastada, hastanın beklediği iyileşmenin  görülmesi durumudur. placebo, vücuda ağız, burun veya enjeksiyon yolu ile verilebilir.

Plasebonun tersi de var; Nocebo etkisi. Nacebo etkisi de şudur: Hastanın, ilacın kendisine yan etkiler getireceğine inanması nedeniyle, farmakolojik olarak etkisiz bir ilaç (halk arasındaki tabiri ile ‘şeker hapı’) verilse bile hastada, hastanın beklediği bazı yan etkilerin görülmesi durumudur. Plasebonun olumsuz hali olarak da nitelendirilebilir.

Plasebo kelimesinin ilginç bir geçmişi var:

14.yy’da cenazelere katılamayan aile fertleri yerine, profesyonel yas tutucular kiralanabiliyor. Latincede kelime anlamı “ memnun etmeliyim’ olan plasebo, cenazelerde aile fertlerinin yerini dolduran bu kişilere verilen isimdi.

Modern tıp literatüründe plasebo ilk defa 1785 yılında George Motherby tarafından yayınlanan Yeni Tıp Sözlüğünde karşımıza çıkıyor. Plasebo-kontrollü ilk test ise 1801 yılında John Haygarth tarafından yayınlanıyor. (Wikipedi)

Aslında plasebonun fiziksel anlamda tedaviye yönelik bir gücü yoktur. Sahip olduğu tedavi gücünü, tamamen, hastanın, verilen ilacın işe yarayacak ilaç olduğunu düşünmesinden almaktadır.

Yani plasebo etkisi beynin biyolojimize oynadığı bir tür oyundur.

Plasebo, hastayı iyileştirmek için beyni kullanıyor ve beynin çeşitli rahatsızlıkları tedavi edebileceğini düşündürüyor. Örneğin, iki kişinin baş ağrısı varsa ve birine aspirin verilirken, diğerine hiçbir şey içermeyen bir plasebo (şeker hapı) verilirse, her ikisi de hapın başarılı olduğunu ve baş ağrısının geçtiğini söylemesi sürpriz olmaz. Fark, hiçbir özellik içermeyen plasebo hapın baş ağrılarını hafifletecek bir aspirin olduğuna inanılmasıdır.

Bilinç ve Plasebo

Plasebo Etkisi Nedir? Plasebo etkisini incelemek, bilimde yepyeni bir kategorinin incelenmesine yol açmaktadır ki bu kategori “bilinçtir.” Bu yüzden, algımızın gücü ve gerçekliğimizi yaratma, hatta biyolojimizi değiştirme yeteneği gibi insan ırkı açısından büyük potansiyellere kapı açacak bir çalışmadır. Bu potansiyeller büyük olasılıkla gezegendeki birçok endüstriyi; sağlıktan enerjiye kadar, yok edecek veya değiştirecektir. Bu kavramlar ayrıca kuantum fiziği tarafından yoğun bir şekilde incelenmekte ve tasvir edilmektedir.

2002’de Amerika’da Kaliforniya eyaletindeki UCLA Nöropsikiyatrik Enstitüsü‘nde yapılan bir araştırmada iki hasta grubuna deneysel antidepresan, üçüncü gruba da plasebo verilmiş. İlaçları aldıktan birkaç hafta sonra her grubun beyin aktivitesi electroencepholography (EEG) kullanılarak ölçülmüş. Plaseboya olumlu tepki verenlerin beyin aktivitesinin ilaca olumlu tepki verenlerden daha büyük bir artış gösterdiği saptanmış.

Connecticut Üniversitesi psikoloji profesörü Irving Kirsch tarafından “İmparatorun Yeni İlaçları” başlıklı Amerikan Psikoloji Derneği’nin Prevention & Treatment dergisinde yayınlanan 2002 tarihli bir makale daha şok edici yorumlar yaptı. Klinik çalışmalarda ölçüldüğü gibi antidepresanların etkisinin 80’inin plasebo etkisine atfedilebileceğini vurguladı.

Tüm dünyadaki araştırmacılar, plasebo tedavilerinin gerçek biyolojik ve fizyolojik tepkileri uyarabileceğini bulmuşlardır; mafsal iltihabı, depresyon, yorgunluk, anksiyete, Parkinson ve daha birçok farklı rahatsızlıklar, hatta kalp atış hızındaki değişikliklerden kan basıncına ve hatta beyindeki kimyasal aktiviteye kadar her şey.

Peki bu ne anlama geliyor?

Bu, biyolojik bedeninizin, yaşadığınız rahatsızlığı hedef alarak, beynin inanç gücüyle gerekli bir şekilde tepki verebileceği anlamına geliyor.

Düşünceler, duygular biyolojinizi değiştirmekten doğrudan sorumludur. Örneğin depresyona bakarsak, bunun ana nedeninin beyindeki kimyasal bir eksiklikten kaynaklandığı söylenir. Fakat düşünceler ve duygular beyindeki farklı kimyasalları serbest bırakabiliyorsa, neden sadece hastaların kimyasal durumundan kaynaklanan “duyguları üzerinde” çalışmıyoruz? Duygularımız ve düşüncelerimiz biyolojimizle doğrudan ilişkiliyse, neden bu araştırmaya daha fazla kaynak harcamıyoruz?

İnsan ırkı, tüm rahatsızlıklar için harici ilaçların gerekli olduğuna inanmak üzere eğitilmiş ve şartlandırılmıştır. Tıbbi uygulamaların geçerli olmadığını söylemiyorum. İnsan ırkının sadece fiziksel olmadığını, beyinsel fenomenin gücünü ve bilincin biyolojimizi nasıl etkilediğini söylemeye çalışıyorum.

İyileşmek için ilaçlar gibi, kendimizin, beyin, bilinç ve düşüncemiz dışında olan iyileştiricilere ihtiyacımız olduğuna inanmaya devam ediyoruz.

Plasebodan alınması gereken ders budur.

Biyolojinizi inançla değiştirmek kolay bir süreç değildir. Çünkü çoğumuz yapabileceğimize gerçekten inanmıyoruz. Düşüncelerimizi ve inançlarımızı oluşturan algısal manipülasyona karşı çıkıyoruz.

İnançlarınız algınızı şekillendirir ve algılarınız gerçek olayı yaratan şeydir. Bir şeyi algılama biçiminizi değiştirirseniz, algıladığınız şeyler değişir. Biz güçlü varlıklarız ve henüz kilidi açılmamış yeteneklerimiz var. Bu tür gerçekliklerin ortaya çıkmaya devam edeceğine ve gelecekte uygulanacağına inanıyorum.

Plasebo etkisi biyolojik açıdan, gerçekten inandığınız şeyin sizin gerçekliğiniz olduğunu gösterir. Birinin bunu kullanabilmesi için inanmaları gerekir. Kişi bunu kendi elinin gerçek olduğuna eline bakarak, güneşi görerek, yıldızları izleyerek algıladığı gibi gerçek olarak algılamalıdır. Bu inanmakla ilgili değil, bilmekle ilgilidir.

Gerçekliğin gerçek doğası henüz keşfedilmemiştir. Ancak anlayışımızı geliştirip ilerlemeye devam ediyoruz. İlerledikçe, mevcut işleyiş şeklimizin gerçekte ne kadar eskimiş olduğunun farkına varacağız. Arkaik fikirlerimizi ve yanlış inançlarımızı geçmenin ve yeni bir gerçeklik anlayışına adım atmanın zamanı geldi.

Plasebonun verdiği dersin özeti şudur: Çok daha fazlasını yapabiliriz. Potansiyelimiz sınırsızdır.

Kaynaklar

https://tr.wikipedia.org/wiki/Plasebo_etkisi

https://www.medicalnewstoday.com/articles/306437.php

https://www.cancer.org/treatment/treatments-and-side-effects/clinical-trials/placebo-effect.html

Başa dön tuşu