İngilizce Öğreniyorum

Past Perfect Continuous Tense – Örneklerle İngilizce Öğreniyorum

Geçmişte bitmiş bir mükemmellik bile gelecekte eksik kalacaktır.

Past Perfect Continuous Tense – Geçmişte bir müddet devam etmiş sonra yine geçmişte bitmiş bir eylemi ve davranışı anlatmanın en iyi cümle yapısı Past Perfect Continuous Tense’dir.

Past Perfect Continuous Tense (Geçmişte Süregelen Mükemmel Zaman), geçmişte belirli bir zamana veya başka bir geçmişe ait olaya kadar devam eden ve süregelen eylemleri anlatmak için kullanılır. Bu zaman, bir eylemin ne kadar süre devam ettiğini ya da süregeldiğini vurgular. Örneğin: “Sınav başlamadan önce saatlerce çalışıyordu.” Bu yapı, geçmişte arka planda olan ve belirli bir zamana kadar devam eden durumları ifade etmemize yardımcı olur.

The Past Perfect Continuous Tense is used to describe actions that were ongoing over a period of time in the past, before another past action or time. It emphasizes the duration or continuity of an activity that had already been happening up to a certain point in the past. For example: “She had been studying for hours before the exam started.” This tense helps us understand what was happening in the background, showing both the process and the timeframe of past actions.

Burada başlangıcı ve bitişi her ikisi de geçmişte yaşanmış; ancak bu yaşanmışlık bir süre almışsa bu zaman kipini kullanıyoruz.

Past Perfect Continuous Nedir?

Present Perfect Continuous Tense yapısını hatırladınız değil mi? Bu da o yapının past yani geçmiş hali diyebiliriz. “Present” kısmı o davranışın devam ettiğini gösterirken, “past” hali geçmişte o işin bittiğini gösteriyor. 

Bu cümlenin kalıbı şu şekildedir:

Özne + Yardımcı Fiil + Fiil (ing) + Nesne

I + had been + watching + TV during the earthquake

“Deprem sırasında ben TV izliyordum.”

Yalnız şunu hemen hatırlatayım; past perfect continuous kullanırken o cümlenin hemen devamında karşılaştırma yapabileceğiniz ve sonra oluşan bir olay koymanız lazım. Yani direk sadece past perfect continuous içeren bir cümle söyleyip çıkamayız.

Ayrıca, bu zaman kipi sık kullanılmamakla birlikte, aynı anlamı veren “past continuous” da kullanabilirsiniz.

okuduğunu anlama - mega ingilizce

Past Perfect Continuous Tense ile Olumlu-Olumsuz-Soru ve Olumsuz Soru Yapıları

1-) Olumlu Cümle yapısı

Aşağıdaki tabloda Past Perfect Continuous Tense’in affirmative, yani olumlu cümle kalıbını örnek üzerinde görüyorsunuz.

Özne Yardımcı fiil Fiil + ing takısı

Nesne

Türkçesi

I

had been watching TV, during the earthquake. Deprem olduğu sırada ben TV izliyordum.
You had been watching TV, during the earthquake.

Deprem olduğu sırada sen TV izliyordun.

He

had been watching TV, during the earthquake. Deprem olduğu sırada o TV izliyordu.
She had been watching TV, during the earthquake.

Deprem olduğu sırada o TV izliyordu.

We

had been watching TV, during the earthquake. Deprem olduğu sırada biz TV izliyorduk.
You had been watching TV, during the earthquake.

Deprem olduğu sırada siz TV izliyordunuz.

They

had been watching TV, during the earthquake.

Deprem olduğu sırada onlar TV izliyordular.

Şimdi de farklı örnekler yapalım:

I had been cleaning my eyeglasses before the traffic accident.

(Trafik kazası olmadan önce ben gözlüklerimi temizliyordum.)

You had been sleeping during the fire.

(Yangın sırasında sen uyuyordun.)

I had been waiting the plane for two hours when it finally arrived.

(Geldiği zaman, iki saattir uçağı bekliyordum.)

My mom had been working at that company for 20 years before she got retired.

(Annem emekli olmadan önce 20 yıldır bu şirkette çalışıyordu.)

asit

Past Perfect Continous Tense İle Olumsuz Cümleler Nasıl Yapılır?

Aşağıdaki tabloda Past Perfect Continuous Tense’in olumsuz cümle kalıbını örnek üzerinde görüyorsunuz.

Özne

Yardımcı fiil Fiil + ing takısı

Türkçesi

I

had not (hadn’t) been watching TV, during the earthquake. Deprem olduğu sırada ben TV izlemiyordum.

You

had not (hadn’t) been watching TV, during the earthquake.

Deprem olduğu sırada sen TV izlemiyordun.

He had not (hadn’t) been watching TV, during the earthquake.

Deprem olduğu sırada o TV izlemiyordu.

She

had not (hadn’t) been watching TV, during the earthquake. Deprem olduğu sırada o TV izlemiyordu.
We had not (hadn’t) been watching TV, during the earthquake.

Deprem olduğu sırada biz TV izlemiyorduk.

You

had not (hadn’t) been watching TV, during the earthquake. Deprem olduğu sırada siz TV izlemiyordunuz.
They had not (hadn’t) been watching TV, during the earthquake.

Deprem olduğu sırada onlar TV izlemiyordular.

Şimdi de farklı örnekler yapalım:

I hadn’t been sleeping when you knocked on the door. 

(Sen kapıyı çaldığında ben uyumuyordum.)

You had not been eating and drinking since you was sick.

(Hasta olduğundan beri yemiyordun ve içmiyordun.)

I had not been cleaning the house for two weeks.

(İki haftadan beri evi temizlemiyordum.)

DHA - Beslenmede Başarı Hikayeleri

Past Perfect Continuous Tense İle

Soru Cümleleri Nasıl Oluşturulur?

Aşağıdaki tabloda Past Perfect Continuous Tense’in soru cümle kalıbını örnek üzerinde görüyorsunuz.

Yardımcı fiil

Özne Be+Fiil + ing takısı Nesne

Türkçesi

Had

I been watching TV, during the earthquake. Deprem olduğu sırada ben TV mi izliyordum?
Had You watching TV, during the earthquake.

Deprem olduğu sırada sen TV mi izliyordun?

Had

He watching TV, during the earthquake. Deprem olduğu sırada o TV mi izliyordu?
Had She watching TV, during the earthquake.

Deprem olduğu sırada o TV mi izliyordu?

Had

We watching TV, during the earthquake. Deprem olduğu sırada biz TV mi izliyorduk?
Had You watching TV, during the earthquake.

Deprem olduğu sırada siz TV mi izliyordunuz?

Had

They watching TV, during the earthquake.

Deprem olduğu sırada onlar TV mi izliyorlardı?

Şimdi de farklı örnekler yapalım:

Had you been watching film when I wasn’t at home?

(Ben evde yokken film mi izliyordun?)

Had he been waiting for me in the bus station?

(Otobüs garajında beni mi bekliyordu?)

Had it been raining since I came in this city?

(Bu şehre geldiğimden beri yağmur mu yağıyordu?)

Had you been learning English all this time?

(Tüm bu süre içerisinde İngilizce mi öğreniyordun?)

How long had you been studying Japanese before you moved to Tokyo?

(Tokyo’ya taşınmadan önce Japoncaya ne kadar süredir çalışıyordun?)

müzik - frekans + eğitim - öğrenme - konsantrasyon

Past Perfect Continuous Tense Nerelerde Kullanılır?

Bu kalıbın Türkçe karşılığı yoktur. İngilizcede de diğer zaman kalıplarına göre daha az kullanılan bir kalıptır.

Bahsedilen Olayın Geçtiği Zaman Vurgulanırken Kullanılır:

“Continuous” sözcüğü zamanlı kalıplar söz konusu eylemin süresini vurgulama amacı taşır. Yani geçmişteki bir olaydan daha önce bir işin ne kadar süre boyunca yapıldığı veya yapılmadığı belirtilmiş olur.

Örnekler:

When he had his pilot diploma, he had been living in İstanbul for five years.

(Pilot diploması aldığı zaman 5 yıldır İstanbul’da yaşıyordu.)

Görüldüğü gibi, burada diploma alma süresi ifade edilmektedir.

The children had been playing in the school garden before the teacher came. 

(Öğretmen gelmeden önce, çocuklar okul bahçesinde oynuyorlardı.)

Anzan Nöro Aritmetik

Başa dön tuşu