Ekonomi / Finans

Para Nedir? – “Para, Para, Para!” – Paranın Kısa Tarihi

para, parra, parrra!

Para Nedir / Paranın Kısa Tarihi – Medeniyetin en önemli icatlarından biri olan para, ticaretin gelişmesi için olmazsa olmazdır. O olmadan ticaret, sadece iki kişinin sahip oldukları şeyleri birbiriyle değiştirmek istedikleri  bir ortamda “takas işlemi (barter)” ile mümkün olabilirdi.

Paranın kısa tarihine bakmadan önce paranın kısa bir tarifii yapalım.

Para Nedir?

Bir ekonomide ticari işlemler için genel olarak değişim aracı olarak kabul gören ve kullanılan ekonomik birime “para” denmektedir. Para, taleplerin ikili buluşma hizmetini kolaylaştırarak takas işlem maliyetini düşürmektedir. Piyasa katılımcıları tarafından bir değişim aracı olarak benimsenecek fiziksel bir mülke sahip olan bir araç biçiminde ortaya çıkar.

Para Nedir / Paranın Kısa Tarihi – 13. yüzyılda Moğol imparatoru Kubilay Han cesur bir deney başlattı. O zamanlar Moğollar, imparatorluk içinde çoğu kendi madeni paralarını çıkaran farklı bölgelere bölünmüştü. Kubilay Han, her bölgenin madeni paralarına dokunmaksızın, yeni bir kararla,  bundan böyle  kağıt paraların geçerli olacağına karar verdi.

Tamamen orijinal bir fikir olmasa da pek cesaret edilip uygulanmış bir karar da değildi. İnsanlık tarihinde kağıdın icadından bu yana madeni paraların yanında kağıt para nedense pek tercih edilmemişti. Kubilay’ın amacı, kağıt parayı (chao) baskın para birimi haline getirmekti. 

İtalyan tüccar Marco Polo, kısa bir süre sonra Uzak Doğuyu ziyaret ettiğinde, insanların emeğini ve mallarını sadece kağıt parçalarıyla takas etmesini şaşkınlıkla izledi. Sanki satılan malın hakiki değeri ile kağıdın değeri arasında anlamlı bir ilişki kuramamıştı. 

mi

Kubilay Han Zamanının Ötesindeydi

Para Nedir / Paranın Kısa Tarihi – Kubilay’ın test ettiği sosyal gerçeklik şuydu: Parayla ilgili önemli olanın ne olduğu, neye benzediği, hatta neyi desteklediği değil; insanların gerçek değere sahip olan mal ile sembolik kağıt parçaları arasındaki güvenin iktidar tarafından desteklendiği takdirde halkın bu uygulamaya rahatlıkla sahip çıkacağıydı. 

Bu anlayış ve test ediş, günümüzde hükümetlerin desteğinden ve insanların onlara olan inancından başka bir şey olmayan tüm modern para sistemlerinin temelidir. 

Para, başka bir deyişle, tam bir soyutlamadır; hepimizin yakından aşina olduğumuz, ancak kavrayışımıza meydan okuyan tam anlamıyla soyut bir şeydir.

Bugün para kâğıttan daha öteye sadece daha soyut değil, aynı zamanda daha dijital ve sanal hale gelmiştir.

Aslında para hiç bu kadar basit olmamıştı. Ve kullanımları ve anlamları tarih boyunca değişip gelişirken, artık herhangi bir maddeye bağlı olmadığı gerçeği aslında iyi bir şeydir. 

Paranın Ne İçin Kullanıldığı İle Başlayalım. 

Para Nedir / Paranın Kısa Tarihi – Modern iktisatçılar onu tipik olarak bir ekonomide oynadığı üç rolle tanımlarlar:

  • Değer deposudur. Yani paranın tüketimi daha sonraki bir tarihe ertelense de değeri devam eder.   

  • Hesap birimidir. Yani farklı malları karşılaştırmak zorunda kalmadan bir değer atamanıza izin verir. Yani bir arabanın oniki inek değerinde olduğunu söylemek yerine, bunun (veya ineklerin) 20.000 dolara mal olduğunu söyleyebilirsiniz.
  • Bir değişim aracıdır. Sizin, benim ve diğerlerinin birbiriyle mal ve hizmet ticareti yapmanın kolay ve verimli bir yoludur.

Tüm bu rollerin satın alma ve satmayla ilgisi var ve modern dünya para hakkında böyle düşünüyor; hatta parayı başka bir şekilde düşünmek tuhaf görünüyor.

Yine de kabile ve diğer “ilkel” ekonomilerde, para çok farklı bir amaca hizmet etti; bir değer deposu veya değişim aracı olmaktan çok, daha çok sosyal bir kayganlaştırıcı rolü oynadı. 

Antropolog David Graeber’in son kitabı Borç: İlk 5000 Yıl (Melville House, 2011), kitabında belirttiği gibi,  bu toplumlardaki para “evlilikleri düzenlemenin, çocukların babalıklarını tesis etmenin, kavgaları ortadan kaldırmanın, cenazelerde yas tutanları konsolide etmenin bir yoluydu.”  O halde para, sadece bir şeyler alıp satmak için değil, sosyal ilişkilerin yapısını tanımlamaya yardımcı olmak için kullanılageldi.

O Halde Para Nasıl Ticaretin Temeli Haline Geldi

Para Nedir / Paranın Kısa Tarihi – Para yazılı kayıtlarda ilk kez MÖ 3. bin yılında Mezopotamya’da ortaya çıktığında, toplum zaten gelişmiş bir mali yapıya sahipti ve tüccarlar hesaplarını dengelemek için gümüşü bir değer standardı olarak kullanıyorlardı. Ancak nakit yaygın olarak kullanılmıyordu.

Gerçekten MÖ 7. yüzyılda, küçük Lidya krallığı dünyanın ilk standartlaştırılmış metal paralarını piyasaya sürdüğünde, paranın tanınabilir bir şekilde kullanıldığını görmeye başlıyorsunuz. 

Şu anda Türkiye’nin de içinde olduğu bu bölgede bulunan Lidya, Akdeniz ile Yakın Doğu arasında yer alıyordu ve yabancı gezginlerle ticaret buralarda oldukça yaygındı. 

Nedenini anlamak için parasız ortamda, yani takas yoluyla ticaret yaptığınızı hayal edin. (Hiçbir toplumun tek başına ve hatta büyük ölçüde takasa güvenmediği gerçeğini bir kenara bırakalım; bu hala öğretici bir kavramdır.)

Takasla ilgili temel sorun, ekonomist William Stanley Jevons’un “isteklerin karşılılıklığı” dediği şeydir. Diyelim ki bir sürü elmanız var ve bir ekmek  almak istiyorsunuz diyelim. Burada elinde takas yapacak ekmeği olan veya elma isteyen birini bulmak yeterli değil. Takas yapmak için, ekmek satan ama aynı zamanda elma satın almak isteyen birini bulmanız gerekiyor. Bu zor bir iş tabii…

Ancak ortak bir para birimiyle bu iş kolaylaşır:

Elmalarınızı para karşılığında elma ihtiyacı olan birisine satarsınız. Aldığınız parayla bu defa gidip başka birinden ekmek alırsınız. Ve eğer Lidya’da olduğu gibi, satın almak isteyeceğiniz veya satmak istediğiniz yabancılar varsa, ortak bir takas aracına sahip olmak kesinlikle değerlidir. Yani, para özellikle tanımadığınız ve bir daha asla göremeyeceğiniz insanlarla uğraşırken çok daha kullanışlıdır.

omega

Lidya’nın atılımı, standartlaştırılmış metal madeni paraydı. Elektrum adı verilen bir altın-gümüş alaşımından yapılan bir madeni paraydı. Madeni paralar eskise de değişmiyordu. Taşınması çok daha kolaydı. 

Diğer krallıklar Lidya’nın örneğini takip etti ve madeni paralar Akdeniz’de her yerde bulunmaya başladı ve krallıklar darp ettikleri madeni paralara amblemlerini de damgaladılar.

Bunun ikili bir etkisi oldu:

  • Ticaretin akışını kolaylaştırdı,
  • Devletin para üzerinde ve ticarette otoritesini tesis etti.

Modern hükümetler, yalnızca faturalara ve madeni paralara değil, paraya da damga vurmayı severler. Genel olarak, paranın – ister fiziksel nakit ister dijital olsun – yalnızca resmi kuruluşlar tarafından verilmesini ve kontrol edilmesini ve finansal işlemlerin (özellikle uluslararası olanlar) izlenebilir olmasını tercih ediyorlar. Böylece, anonim işlemlere izin veren ve şu ana kadar kırılamaz olduğu kanıtlanmış bir “kriptografik kod“a dayanan “Bitcoin” gibi alternatif bir para biriminin son yükselişi The Cryptoanarchists ‘Answer to Cash hükümetleri çok mutsuz eden türden bir şey.

Paranın Akdeniz’e Yayılması 

Para Nedir / Paranın Kısa Tarihi – Lidya’nın parasının özelliğinin olması Akdeniz’de evrensel olarak kullanıldığı anlamına gelmiyordu.  Çoğu insan hala geçimlik çiftçilerdi ve büyük ölçüde para üzerinden işleyen ekonominin dışında yaşıyordu.

Ancak para daha yaygın hale geldikçe, piyasaların yayılmasını teşvik etti. Aslında bu, tarihin kalıcı derslerinden biridir:

Ekonominizin küçük bir kısmı bile piyasalar ve para tarafından ele geçirildiğinde kurulan sistem, takası, feodalizmi ve diğer başka ekonomik düzenlemeleri dışlayarak, ekonominin geri kalanını da koloni haline getirme eğilimindedir.

Yavaş yavaş takas, feodalizm ve diğer ekonomik düzenlemeler paraya doğrudan müdahale araçlarıydı. 

Bunun nedeni kısmen paranın piyasa işlemlerini çok daha kolay hale getirmesidir ve kısmen de paranın insanların değer verdiği şeyleri yeniden tanımladığı ve onları olayları sosyal değil ekonomik terimlerle görmeye ittiği için.

Hükümetler para birimini kucaklamakta hızlı davrandılar; çünkü bu, vergilerin toplanmasını ve askeri güçlerin oluşturulmasını kolaylaştırdı. MÖ üçüncü yüzyılda, Roma’nın yükselişiyle para, imparatorluğu birleştirmek ve genişletmek, ticaret maliyetlerini düşürmek ve imparatorları iktidarda tutan orduları finanse etmek için önemli bir araç haline geldi.

Üçüncü yüzyılda başlayan Roma İmparatorluğu’nun gerilemesi, en azından Batı’da da para kullanımında bir düşüşe sebep oldu. Eski imparatorluklardan İngiltere gibi bazı ülkeler madeni para kullanmayı bıraktı. Başka yerlerde insanlar hesapları dengelemek ve borçları takip etmek için hala para kullanıyorlardı. Birçok küçük krallık kendi madeni paralarını basıyordu. Ancak genel olarak, şehirler küçüldükçe ve ticaret küçüldükçe para dolaşımı daha az merkezi hale geldi.

Feodal Toplumun Yükselişinde  Paranın Rolü 

Para Nedir / Paranın Kısa Tarihi – Efendi ve köle arasındaki temel ilişki, sunulan hizmetler için ödeme yoluyla değil, daha çok bir sadakat yemini ve bir destek vaadi aracılığıyla sağlanıyordu. Arazi alınıp satılmadı; toprak, toprağın kullanımını efendilerine veren krala aitti, o da kendi vatandaşına toprak arsa sağlıyordu. 

Feodalizm ticareti caydırdı; feodal bir mülk veya tımar, genellikle kendi kendine yetmeyi amaçlayan kapalı bir topluluktu. Böyle bir ortamda paranın faydası yoktu veya çok azdı. 

Paranın feodal dönemlerdeki düşüşü, paranın temel doğası hakkında ortaya çıkardığı şey açısından kayda değerdir. 

Bir kere, para kişisel değildir. Bununla, örneğin tanımadığınız ve muhtemelen asla tanışmayacağınız “Elon Musk” adında bir adamla bir anlaşma yapabilirsiniz; bu sorun değildir. Paranız ve ürünleri iyi olduğu sürece, ikiniz iş yapabilirsiniz. Benzer şekilde, para tuhaf bir eşitliği teşvik eder:

Yeterli paranız olduğu sürece, tüm kapılar size açıktır. Son olarak, para insanları şeylere yalnızca piyasa değerleri açısından değer vermeye, değerlerini tek bir sayıya düşürmeye teşvik ediyor gibi görünüyor.

Bu özellikler parayı modern finansal sistemler için paha biçilmez kılar.

Mesela, ticareti ve işbölümünü teşvik ederler. İşlem maliyetlerini; yani bir ekonomik değişimin yürütülmesinde katlanılan maliyeti, düşürürler. Ekonomileri daha verimli ve üretken hale getirirler. Yine de bu aynı nitelikler, paranın neden geleneksel toplumsal düzenleri aşındırma eğiliminde olduğu ve genellikle para denilince, ekonomik ilişkilerin diğer tüm türleri gölgede bıraktığına inanılmasının nedenidir.

Öyleyse, feodal beylerin bu malzemeyi çok az kullanması şaşırtıcı değildir. Onların dünyasında, sosyal hiyerarşiyi sürdürmek ekonomik büyümeden (veya bu nedenle ekonomik özgürlük veya sosyal hareketlilikten) çok daha önemliydi. Kişisel olmayan işlemleri, dengeleyici etkisi ve hesaplanan değerleriyle paranın yaygın kullanımı bu düzeni altüst ederdi.

Mega Mental Aritmetik - Çocuklar için Konsantrasyon ve Zeka Eğitimi

Bir Yatırım Aracı Olarak Para  

Para Nedir / Paranın Kısa Tarihi – 12. yüzyıla gelindiğinde, Moğollar ve Çinliler kağıt parayı denerken, Avrupalılar yeni bir para görüşünü benimsemeye başladılar:

Para, istiflenecek veya harcanacak bir şey olmak yerine, yatırım yapılacak, daha fazlasını yapmak için çalıştırılacak bir meta haline geldi.  

Bu fikir, ticarete yeni bir ilgi getirdi. Kıta çapında ticaret yapmaya başlayan bir tüccar topluluğunun uğrak yeri olan Avrupa çapında ticaret fuarları başladı. 

Bu dönem aynı zamanda İtalya’nın şehir devletlerinde bir bankacılık endüstrisinin ortaya çıkışına tanık oldu. 

Bu yeni kurumlar, belediye tahvilleri ve sigorta da dahil olmak üzere bugün hala kullandığımız bir dizi finansal yeniliği tanıttı. Krallar askeri maceralarını finanse etmek için borç alırken ve tüccarlar uzun vadeli ticaretlerini finanse etmek için borç aldılar. Bankalar, ekonomide her zamankinden daha merkezi hale gelen kredi ve borç kullanımını teşvik etti.

16. yüzyılda Avrupa’da, bugün düşüncemizi şekillendiren parayla ilgili fikirlerin çoğu vardı. Yine de para fiziksel olarak altın veya gümüş parçasıydı. Altın parasal bir değer sembolü değildi; bu onun bir düzenlemesiydi, çünkü herkes altının zaten kendine has bir değeri olduğuna inanıyordu. Aynı şekilde, ekonomideki para miktarı hala ne kadar altın ve gümüşün mevcut olduğunun bir fonksiyonuydu. İspanya ve Portekiz hükümdarları bu sistemin sınırlarını pek takdir etmediler, ancak bu onların Yeni Dünya kolonilerini yağmalamalarına ve çok sayıda değerli metal biriktirmelerine yol açtı ve bu da Avrupa ekonomisinde yaygın enflasyon ve büyük kargaşa dönemlerini tetikledi.

Bu gün, ülkelerin merkez bankaları para arzlarını denetlemek, faiz oranlarını belirlemek, enflasyonla mücadele etmek ve başka şekillerde para politikalarını kontrol etmek için var. 

Amerika Birleşik Devletleri’nde FED vardır.  EURO bölgesinde Avrupa Merkez Bankası vardır. Maldivlerde Maldivler Para Yönetimi vardır, vb. ABD Darphane’ye telefon edip daha fazla dolar basmaya başlaması için de sipariş vermiyor; aslında, ABD para arzının yalnızca yüzde 10’u – yaklaşık 10 trilyon dolarlık toplamın yaklaşık 1 trilyon doları – kağıt para ve madeni para biçiminde vardır.

Bunun yerine FED, hazine bonosu gibi devlet tahvillerini açık piyasada, tipik olarak normal özel bankalardan satın alır ve ardından parayla bankaların hesaplarına kredi verir. Bankalar bu yeni parayı kredi olarak ödünç verdikçe, yatırım yaptıkça ve başka şekilde harcadıkça, dolaşımdaki toplam para arzı artar. Öte yandan rezerv para arzını azaltmak isterse, tam tersini yapar: Açık piyasada devlet tahvillerini yine tipik olarak özel bankalara satar ve sonra satış fiyatını bankaların hesaplarından düşer. Bankaların harcayacak daha az parası kalır ve para arzı küçülür.

Merkez bankalarının ekonomileri ayakta tuttuğu bu sistem sofistike ve nispeten mantıksız entrikalar gibi gözükse de gerçekte, para politikasının ince ayarı; mesela, faiz oranları, para arzı ve diğer finansal mekanizmaların hassas bir şekilde birleştirilmesi, bir ekonominin, aşırı enflasyon, işsizlik, borç veya patlama ve düşüş olmadan; istikrarlı, yönetilebilir bir oranda genişlemesini sağlar.

1600’lere Dönüş

Para Nedir / Paranın Kısa Tarihi – Paranın meta olduğu görüşü, Amerikan kolonilerinde en sıcak karşılamayı bulan kağıt paranın yaygın bir şekilde benimsenmesiyle değişmeye başladı. Örneğin, 1690’da Massachusetts Körfezi Kolonisi, bir askeri kampanyayı finanse etmek için kağıt para çıkardı ve bunu, faturaları altın veya gümüş karşılığında kullanacağına açık bir şekilde söz vermeden yaptı.

Daha sonra, Amerikan Kurtuluş Savaşı sırasında Kıta Kongresi, yeni ülkenin savaş borçlarını ödemek için “senetler” yazdırdı. Bu senetler ilke olarak altınla destekleniyordu, ancak o kadar çok para basıldı ki kolektif değerleri mevcut altını çok aştı. Askerler ve tüccarlar, kendilerine neredeyse değersiz bir yazı ile ödeme yapıldığını keşfettiklerinde, kağıt paraya karşı bir tepkiye neden oldu; ABD Anayasası, örneğin, altın ve gümüş para dışında başka bir para kullanmasını yasakladı. Kongre, 1862 yılına kadar İç Savaş sırasında hükümetin kağıt para veya “dolar” basmasına izin veren bir yasa çıkardı.

Bu, kağıt paranın o zamandan önce mevcut olmadığı anlamına gelmez. ABD hükümeti madeni paralardan başka bir şey basmadığında bile, genellikle “rizikolu” olarak adlandırılan özel bankalar, gerçekte binlerce para birimi haline gelen şeyi çıkarmaya başladı. Savaş zamanı senetleri gibi, bu banknotlar teoride altınla destekleniyordu, ancak bir bankanın notlarını yedeklemek için gerçekten yeterli altına sahip olup olmadığını bilmek zordu, o sırada banka düzenlemeleri neredeyse mevcut değildi. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, riskli dönemi sahtekarlık için verimli bir zemindi. Belki de şaşırtıcı olan şey, çoğu bankanın para birimlerini ve altın rezervlerini dengede tutmak için makul bir iş çıkardığı ve ABD ekonomisinin hızlı bir şekilde büyüdüğüdür.

Altın Standartları

Para Nedir / Paranın Kısa Tarihi – Bu arada İngiltere Merkez Bankası çok daha ölçülü bir yaklaşım benimsedi. 1821’de altın standardını benimsedi ve talep üzerine banknotlarını altın karşılığında kullanacağına söz verdi. Diğer ülkeler de aynı şeyi takip ederken, altın standardı gelişmiş ekonomiler için genel kural haline geldi. 19. yüzyıl boyunca büyük yeni altın sahalarının keşfi, para arzının artmaya devam etmesini sağladı.

Altın standardı, amaçlandığı gibi, fiyatlara istikrar getirdi ve mülk sahipleri ve borç verenler için son derece yararlı oldu. Bununla birlikte, deflasyonu da beraberinde getirdi – yani fiyatlar genel olarak düştü – çünkü ülkelerin nüfusları ve ekonomileri büyüdükçe, hükümetleri daha fazla altın madenciliği yapmadan para arzını artırmanın kolay bir yolunu bulamadı ve bu nedenle fiilen para kıt hale geldi. Deflasyon, borçlarına yardım etmek için küçük bir enflasyon isteyen çiftçiler ve borçlular için zordu; para kademeli olarak değerinin bir kısmını kaybettiğinde, insanların borçları da azalır.

Altın standardı, ekonomilerin durgunluğa düşmesini de engellemedi ve bunu yaptığında – 1873’ten 1896’ya kadar süren Uzun Buhran olarak bilinen dünya çapındaki çöküş sırasında olduğu gibi – standarda bağlılık, herhangi bir şeyi yapmayı zorlaştırdı. bu, faiz oranlarını düşürmek veya ekonomiye daha fazla para pompalamak gibi işleri hızla düzeltmiş olabilir. Sonuç olarak, ekonomilerin gerileme dönemlerinden kurtulması uzun zaman aldı.

Elbette, zeki finansal beyinler her zaman kuralların etrafında bir yol bulacaktır. Altın bir standarda sahip olmak, paranın büyümesini tamamen sınırlamadı. Bankalar yine de altın rezervleri karşılığında kredi verebilir ve bunu özgürce yaptılar. Ekonomi tarihçileri şimdi, dolaşımdaki kağıt para miktarının, bankaların sahip olduğu gerçek altın ve gümüş miktarını gölgede bıraktığına inanıyor. Ve böylece, para hala insanların zihninde altına bağlıyken, çoktan çözülmeye başlamıştı.


Sonunda altın standardını raydan çıkaran şey, Birinci Dünya Savaşı idi. Hükümetler, orduları için altından daha fazla paraya ihtiyaç duydular ve bu yüzden bunu basmaya başladılar. Ve birçok ülke savaştan sonra altın standardına dönmeye çalışsa da, Büyük Buhran bu deneyi sonsuza dek sona erdirdi.

müzik - frekans + eğitim - öğrenme - konsantrasyon

Sonuç: Paranın Sahte Dünyasından Altının Gerçek Dünyasına Taşınabilecek miyiz?

Para Nedir / Paranın Kısa Tarihi – Bugün para birimleri altın karşılığı olmadan basılan devlet kararlarına dayanan “itibari” para birimleridir. Yani para o parayı basan hükümetin otoritesi tarafından desteklenirler, başka bir şey değildirler. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde bu, hükümetin vergiler için ödeme olarak yalnızca doları kabul ettiği ve alacaklılarının borçları için dolar ödemesini kabul etmesini şart koştuğu anlamına gelir. Ancak insanlar dolara olan inançlarını bir gün kaybederler ve günlük işlemlerde onu kabul etmeyi bırakırlarsa, sonunda değersiz hale gelir. Bu bütün devletlerin bastığı para için geçerlidir.

Pek çok insan bu durumu sinir bozucu buluyor, bu yüzden para basımı için altın standardına geri dönmek için sürekli çağrılar yapılıyor. Bize söylendiğine göre, itibari paraya güvenmek, hükümete çok fazla güç veriyor ve bundan dolayı da pervasızca istediği kadar çok para basabiliyor. Yine de gerçek şu ki, bu her zaman mümkün olmuştur. Altın standardıyla bile, hükümetler zaman zaman para birimlerini yeniden değerlendiler ve aslında altın için yeni bir fiyat dikte ettiler ya da Birinci Dünya Savaşı sırasında olduğu gibi çok sınırlayıcı olduğu zaman standardı görmezden geldiler.

Dahası, altının bir şekilde kağıttan daha “gerçek” olduğu fikri bir seraptır. Altın değerlidir, çünkü toplu olarak değerli olduğuna ve karşılığında mal ve hizmetleri kabul edeceğimize karar verdik. Ve nihayetinde, renkli kağıt dikdörtgenlerinin değerli olduğu ve onlar karşılığında mal ve hizmetleri kabul edeceğimize dair kolektif kararımızdan farklı değil.

Gerçek şu ki, altın standardından uzaklaşmamız ve paranın başka bir şeye bağlanması gerektiği  düşüncesi iyi bir şey. İlk olarak, dürüst olmak gerekirse; sığır için arpa ile ticaret yapma alışkanlığımızı geride bırakır bırakmaz, para sosyal bir sözleşme haline geldi. Kağıt para bu sözleşmeyi açıkça ortaya koyuyor. Bu günlerde, nerede daha fazla altın ve gümüş bulacağımız konusunda endişelenmek yerine, para arzını daha büyük bir fayda için akıllıca nasıl yöneteceğimize odaklanabiliriz.

İkincisi ve daha da önemlisi, altın standardını terk etmek, merkez bankalarına ekonomik gerilemelerle başa çıkmada çok daha fazla esneklik sağladı. İnsanlar ve işletmeler, harcama ve yatırım yapmak yerine nakit paraya tutunur, bu da genel talebi daraltır, bu da işletmeleri kısmaya zorlar, bu da talebi daha da daraltır.

Çözümlerden Biri Faizi Düşürmek Ticareti Cesaretlendirmektir

Para Nedir / Paranın Kısa Tarihi – Çözümlerden biri, hükümetlerin daha fazla harcama yaparak ekonomik büyümeye paralel büyüyen para talebi açığını kapatmasıdır. Ancak faiz oranlarının düşmesi ve para arzının artması da önemlidir. Bu durum insanların borçlanmasını kolaylaştırır ve harcama konusundaki isteksizliklerinin üstesinden gelmelerine yardımcı olur. Altın standardını koruma konusunda endişelenmek zorunda kalmadıklarında, Federal Rezerv ve diğer merkez bankalarındaki kişiler için bu tür eylemler daha kolaydır. Altın standardının terk edilmesinden bu yana durgunluklar daha kısa ve daha az acı verici oldu. En son küresel kriz bile, ne kadar şiddetli olursa olsun, Büyük Buhran ile karşılaştırıldığında etkisi küçüktü.

Tabii ki, merkez bankacılarının para arzını kurcalayan tüm bu konuşmaları, tam olarak itibari para sistemini eleştirenlerin korktuğu şeydir. Çünkü bunun kaçınılmaz olarak kaçak enflasyona yol açacağına inanıyorlar. 

Ve tarih gösteriyor ki, bir hükümet para arzını büyük ölçüde ve dikkatsizce genişlettiğinde, 1923’te Weimar Almanya’sında ve sadece birkaç yıl önce Zimbabwe’de olduğu gibi, hiper enflasyon ve değersiz bir para birimi oluşuyor.

Ancak bu tür olaylar nadirdir. Geçtiğimiz 90 yıl içinde, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da sadece bir tane uzun süreli yüksek enflasyon dalgası yaşandı, o da 1970’lerde. Bu sicil, biraz inanç uyandırmalıdır; genel olarak, merkez bankacıları sorumlu davranıyor ve sağlıklı endüstriyel ekonomiler düzenli enflasyonist sarmallara eğilimli değil. Ancak bu inancın genel kabul görmesi görünüşte zor. Tam tersi, çoğumuz için enflasyon her zaman kontrolden çıkmak üzereymiş gibi geliyor.

Bu mantıksız korku, nihayetinde paranın evrimleşme biçiminin mirasıdır:

Paranın elle tutulur, gözle görülür “sağlam” bir şey tarafından desteklenmesi gerektiği inancına sarılıyoruz. Bu anlamda, bizler Marco Polo gibiyiz; hala bütün bir ekonomiyi küçük kağıt parçalarına dayandırabileceğiniz düşüncesine biraz şaşırıyoruz.

80 yıldan fazla bir süredir, paranın gerçekte havadan yaratılabileceği bir dünyada yaşıyoruz. Daha önce tartıştığımız gibi, merkez bankaları para yaratabilir, ancak bunu sıradan bankalar da yapabilir. Bir banka bir kredi verdiğinde, genellikle, elinde o para olsun ya da olmasın, parayı borçlunun banka hesabına yatırır, bankaların rezervlerinde sahip olduklarından daha fazla borç vermelerine izin verilir. Ve böylece, her bir ev özsermaye kredisi, araba kredisi ve ipotekle, bankalar para arzını aşamalı olarak artırıyor.

Elbette, tüm bunlarla ilgili biraz ürkütücü bir şeyler var ve bankaların olağanüstü sayıda kötü kredi verdiği son konut balonu gibi dönemler, bize kontrolden çıkmış kredinin tehlikelerini hatırlatmalıdır. Ancak para sistemi için daha “sağlam” bir temel özlemek yanlıştır. 

Para, tıpkı dil gibi sosyal bir yaratımdır. İyi veya kötü kullanılabilen bir araçtır ve bu aracı kullanmak için daha az özgürlükten ziyade daha fazla özgürlüğe sahip olmamız tercih edilir.

Tarih boyunca, paranın maddi özü daha az önemli hale geldi. Öyle ki, günümüzde insanların nakitsiz bir toplum olasılığından kolayca bahsettikleri bir noktaya gelindi. Bilgisayarların ve telekomünikasyonun, akıllı telefonların ve sosyal medyanın , kriptografinin ve sanal ekonomilerin güçlü birleşimi, böyle konuşmayı besleyen şeydir. Ve bu ilerleme mantıklıdır çünkü parayla ilgili en önemli şey ne olduğu değil, ne yaptığıdır. Ne de olsa başarılı para birimleri insanların kullandığı para birimleridir: Ticareti yağlarlar, insanların mal ve hizmet alışverişine izin verirler ve böylece insanları çalışmaya ve yaratmaya teşvik ederler. 

Kaynaklar:

  • https://spectrum.ieee.org/at-work/innovation/a-brief-history-of-money
  • https://www.britannica.com/video/187664/history-money
  • https://www.investopedia.com/terms/m/money.asp
  • https://www.wonderopolis.org/wonder/who-invented-money
  • https://www.thoughtco.com/history-of-money-1992150
  • https://www.history.co.uk/shows/mankind-the-story-of-all-of-us/articles/the-history-of-money
  • https://www.strongpoint.com/blog/the-history-of-money/
Tavsiye Edilen Makaleler:

Para Parayı Neden Çeker – Milyarderlerin Sırrı Nedir?

 

Başa dön tuşu