İngilizceyi Akıcı Konuşmak – İngilizceyi yıllarca öğrenip de bir türlü akıcı konuşamamak, birçok kişinin ortak derdidir. Gramer kurallarını ezberlediniz, kelime listeniz uzayıp gidiyor, ama sıra konuşmaya geldiğinde kelimeler dilinizin ucunda takılıp kalıyor. Peki sorun sizde mi? Hayır, sorun yöntemde.
İngilizceyi akıcı konuşmak, yalnızca bilgiye değil, pratik stratejilere ve doğru alışkanlıklara da bağlıdır. Bu yazıda, konuşma becerinizi geliştirecek etkili yöntemleri adım adım ele alacağız.
İngilizceyi sadece anlamak değil, düşünmeden konuşmak istiyorsanız, artık klasik ezber yöntemlerinin dışına çıkma zamanı gelmiş olabilir. Akıcılık, bir dili otomatikleşmiş reflekslerle kullanabilmektir; yani sadece kelimeleri bilmek değil, onları doğru zamanda doğru şekilde kullanabilmektir. Bu yazıda, İngilizce konuşma konusunda yaşanan en yaygın sorunlara ışık tutacak ve gerçekten işe yarayan tekniklerle sizi hedefinize bir adım daha yaklaştıracağız.
Her şeyden önce kendinizle “İngilizceyi akıcı bir şekilde konuşabilirim.” diyerek bir anlaşma yaptınız mı? İnanın; çoğu İngilizce öğrenme isteği olan insanlardan, yaş grubu ne olursa olsun, bu konuda kendilerine söz veremiyorlar ve İngilizce öğrenmeye 1-0 yenik başlıyorlar. Olumlu düşünme yerine olumsuz düşünüp kendilerini kapatıyorlar. Oysa dil kendisine açıldıkça açılan bir alandır.
Konuşma İngilizcesi de tıpkı grameri gibi, sürekli uygulama, pratik yapma gerektirir. Dil engelini aşmak için akıcı ve doğru bir şekilde konuşmak önemlidir. Bunun için okuma hızınızı geliştirmeniz, aktif kelime dağarcığını kullanmakla öğrendiğimiz kelime sayısını, sürekli olarak artırmanız gerekir.
İngilizce düşünmek ve dil becerilerini sürekli geliştirmek için neler yapmalısınız?
Konuşma dilini geliştirmek ve İngilizce konuşmayı hızlı bir şekilde öğrenmek istiyorsanız şunları önerebilirim:
1-) Sürekli yeni kelimeler öğrenin
Kelimeler dil öğrenmede en zayıf yönümüzdür. Oysa konuşmanın temel taşı kelimelerdir. Konuşmak için elbette kelimelere ihtiyacınız vardır. Tıpkı Türkçede olduğu gibi, ne kadar çok İngilizce kelime bilirsen, o kadar kolay konuşabilirsin. Ayrıca, kelimenin telaffuzunu ve anlamını öğrendikten sonra, benzer sesli kelimeleri kolayca hatırlayabilirsiniz.
2-) Deyim, kalıp, deyiş, atasözü veya motto ifadeleri öğrenin
Her dilde olduğu gibi İngilizcede de kalıp cümleler vardır; bunları öğrenin ve kullanın. Böylece bu kalıp cümlelerle dinlediğiniz cümlelerin yapıları üzerinde düşünüp zaman kaybetmezsiniz.
3-) Özel ders kitapları kullanın
Bir program dahilinde İngilizce öğrenmek istiyorsanız o programın öğretim materyallerine, setine veya kitabına baş vurun. Sözlü konuşmayı geliştirmek için, konuşma konuları, anahtar kelime listeleri, yeni ifadeler ve hızlı okuma ve doğru telaffuz için öneriler içeren çeşitli kitaplar vardır. Bunları elinizden düşürmeyin.
4-) Ses ve video materyalleriyle çalışın
İngilizce öğrenirken dinlemek önemlidir. Kulağın dolması konuşmanızı güçlendirir. Anlamanız güçlendikçe konuşma ihtiyacı hissedersiniz. Bunun için sesli kitaplar dinleyin. Şarkıları ezberleyin. Altyazılı videolar izleyin. Cümleleri tekrarlayın. Anadili İngilizce olan kişinin konuşmasının hızını yakalamaya çalışın.
5-) Yüksek sesle okuyun
Bu, yalnızca telaffuzunuzu geliştirmenize ve okuma hızınızı artırmanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda yeni kelimeler ve ifadeler öğrenmenize de yardımcı olur.
6-) Sakın; ana dilinizdeki metinleri İngilizceye çevirmeyin
Bir defa, dil kültürle ilişkilidir. Aynen çeviriler gibi, kültürü, dolayısıyla da o kültürden beslenen kelimelerin derinliğini bilmezseniz yanlış anlam verebilirsiniz.
Cümle yapıları bile farklıdır. İngilizce cümlelerdeki kelime sırası, Türkçe sıralamasından farklıdır. O halde zor gramer kurallarına odaklanmadan öğrendiğiniz ifadeleri kullanın; akıcı, basit ve anlaşılır bir şekilde konuşmayı öğrenin.
7-) Anadili İngilizce olan kişilerle iletişim kurun
İngilizce de dahil olmak üzere, herhangi bir dili konuşmayı öğrenmek istiyorsanız, o dili konuşan kişilerle tanışın. Bulamazsanız internet ne güne duruyor? Bu konuda partner bulabileceğiniz birçok özel internet sitesi vardır. Başka biriyle iletişim kurarak konuşma ve yazma becerilerinizi geliştirebilirsiniz. Eskiden Penpal şirketleri vardı; kalem arkadaşı buluyorlar ve yazışma yoluyla bu kişilerle yazışma yoluyla İngilizce (Veya başka dil) öğreniyordunuz. Şimdi buna gerek kalmadı. İnternet sitelerinde anlık diyalog ve konuşmalar sağlayabilirsiniz.
İngilizceyi güvenle nasıl konuşursunuz?
Sakin, doğru ve anlaşılır konuşmayı öğrenmek için de birkaç psikolojik tavsiyem var:
Öncelikle Sakin Olun
Yanlış konuşurum korkusundan çıkın. Kim bilir belki de sizin gibi İngilizce konuşan kişi kendisini utanmış hissedebilir. Ayrıca bilinen şu ki, özellikle ana dili İngilizce olan kişiler İngilizce öğrenenlere sempati duyuyorlar. Aslında bu tüm diller için de geçerli. Bu durumda sakin olun ve net bir şekilde konuşacaksınız, kelimeleri karıştırmayın.
Yavaşça konuşun
Konuşmayı söken bir çocuk sadeliğinde konuşun. Durun ve kelimeleri kaçırmamaya çalışın. Basit olun. Konuşurken, doğru ifadeyi ve kelimeleri seçerek basit cümleler kurarak konuşun.
Bilmediğiniz kelimeler sizi engellemesin
Muhatabınızın konuşmasındaki genel fikirleri yakalamaya çalışın, anlamını bilmediğiniz kelimelere fazla odaklanmayın. Böylece ipin ucunu kaçırmazsınız.
Muhatabınızdan söylediklerini tekrarlamasını istemekten çekinmeyin
Bir konuşmada konuşma hızı dinleme hızınızı aşıyorsa konuyu kaçırabilirsiniz. Bu durumda yavaşlatmak için sorular sorun. Bilmediğiniz ifadeleri daha basit kelimelerle açıklamalarını isteyin.
Mümkün olduğunca sık İngilizce cümleleri telaffuz edin
Yüksek sesle okuyun, mantık yürütün. İngilizce düşünmeye çalışın. Acele etmeyin! Bol bol, telaffuz ve konuşma hızı alıştırması yapın.
Mottomuz: Beynini Kullan, Genç Kal!
Sonuç olarak, İngilizceyi akıcı konuşmak hayal değil; doğru yöntemleri uyguladığınızda, zamanla bu beceriyi doğal bir şekilde geliştirebilirsiniz. Dinleme pratiği, kelime tekrarları, konuşma fırsatları yaratma ve hata yapmaktan korkmama alışkanlığı, bu yoldaki en güçlü araçlarınızdır. Unutmayın: Akıcılık, bir varış noktası değil; düzenli ve sabırlı bir öğrenme sürecinin meyvesidir. Şimdi harekete geçin ve her gün İngilizceyle iç içe yaşayın.
