İngilizce Öğreniyorum – Yabancı bir dil öğrenmek, yalnızca yeni kelimeler ezberlemek ya da gramer kurallarını bilmekten ibaret değildir; bu, zihinsel bir yolculuk, hatta kişisel dönüşüm sürecidir. Ancak bu yolculukta birçok kişi, farkında olmadan kendi kendine engel olur. Kimi zamansızlığa sığınır, kimi kusursuzluk takıntısıyla yavaşlar, kimi de kontrolü başkasına bırakır. Bu yazıda, sizi başarıya götürecek yöntemlerden çok, başarınızı sabote eden yanlış inanışları ve davranışları mercek altına alacağız. Çünkü neyi yapmamanız gerektiğini bilmeden doğru yolu bulmak kolay değildir.
Bu makalede, yabancı bir dili öğrenirken kesinlikle yapmamanız gereken önemli konulara temas etmek istiyorum.
Genellikle çoğumuz İngilizce öğrenmeye nasıl başlayacağını bilmiyor. Bunun yanında biraz bilse de genel başarı kurallarının dışında düşünüp kendisine ya hiç güvenmiyor veya çok güvenip hata ediyor.
Aşağıda sıkça duyduğumuz, İngilizceyi öğrenmede kendi olumsuz iç konuşmalarınıza ayna tutulmuştur. Öğrenmenizi engelleyen ve özellikle yapmamanız gereken davranışlardan söz edilmiş, gözünüzü nasıl dört açmanız gerektiğini adım adım belirtilmiştir.
İşte başlıyoruz:
1-) “İstediğim zaman İngilizce Öğrenirim.”
Süper güçleriniz varsa, evet istediğiniz anda İngilizce öğrenebilirsiniz! Ama nasıl öğrenme?
Şunu hatırlatayım; dil öğrenme zaman ister, süreç ister, programlı çalışmak ister. Öyle canınız çektiği zaman, kusura bakmayın, öğrenemezsiniz. Böyle düşünüyorsanız, zamanınız yoksa yabancı dil öğrenmeye başlamayın. Çünkü herhangi bir bilgi sürekli iyileştirme ve uygulama olmazsa öğrenilemez. Çünkü öğrenme bir süreç işidir. Azar azar olsun, az olsun ama sürekli olsun. Mesela, günde 10-15 dakikanızı İngilizce öğrenmeye ayıramaz mısınız?
2-) “Dilbilgisi kurallarına uygun konuşurum.”
Dilbilgisi kurallarına uymak elbette iyidir. İyi olmasına iyi de amacınızı unutmayın; amacınız, konuşmanızı akıcı yapıp doğru iletişim kurmaktır. Doğru bir dilbilgisi yapısı seçmek size zaman kaybettirebilir; öğrenme ve konuşma hevesinizi ve azminizi kırar. Hatta böyle bir tutum takınırsanız akıcı konuşmayı öğrenemezsiniz.
3-) “Dili kendi kendime değil, bir öğretmenden öğrenmem gerekir.”
Öğretmenle öğrenmek belirli bir zaman diliminde elbette iyidir. Okul yıllarımızda öğretmenlerimizin çok faydasını gördük. Ancak yetişkinlik döneminde 24 saat öğretmen taşıyamazsınız. Dil öğrenmede her şeyi öğretmene havale etmeyin. İngilizcenizi geliştirmek için inisiyatif alın. Öğretmen size zorla öğretemez. Bu bir havalecilik değil mi? İşin kolayına kaçmak olmuyor mu? Kendi kendinize öğrenme alışkanlıkları kazanın ve öğretmen hegemonyasına son verin. Kendi kendinizi motive edin. Bu tavsiyem, her şeyin uzaktan öğreniminin yapıldığı günümüzde, bu tür uygulamalar özellikle dili kendi kendine öğrenmeyi tercih edenler için çok yararlıdır.
4-) “Konuşmalarda geçen her kelimeyi zihnimden tercüme etmeye çalışıyorum!»
İngilizce Öğreniyorum – Siz Türkçe olarak sohbet ederken, dinlediğiniz bir konuşmada geçen her kelimeyi ayrı ayrı mı düşünüp analiz ediyorsunuz? Hayır, hiç kimse böyle yapmıyor. O halde dinlerken, muhatabın tüm kelimelerine odaklanmayın. Özellikle tanıdık olmayanlar olmak üzere ayrı ifadelere odaklanmayın. Bildiklerinize daha iyi konsantre olun. Söylenenlerin genel anlamını yakalamaya çalışın. Bir şeyi duyamıyorsanız veya anlamadıysanız, muhatabınızdan sözlerini tekrarlamasını istemekten çekinmeyin. Bu ricanız üzerine onlar tekrar edeceklerdir, meraklanmayın.
5-) “Kitapları ana dile eş zamanlı çevirerek öğreniyorum.”
Bazı kitaplarda İngilizce bir metnin altında Türkçe açıklaması var. Bu tür metinlerden İngilizce öğrendiğinizi düşünüyorsanız zorlayıcı olur. Yani, bir paragraf İngilizce, sonra bir paragraf Türkçe gibi… Bunun yeni kelimeler öğrenmenize yardımcı olması zayıf ihtimaldir. Bir cümle net değilse, sadece cümlede geçen ve sizin bilmediğiniz kelimenin anlamını öğrenin.
Sonuç: Unutmayın; bir dili öğrenmek, sadece bir yetenek meselesi değil, aynı zamanda bir bakış açısı ve alışkanlık meselesidir.
Bu “İngilizce Öğreniyorum” yazısında bahsettiğimiz hatalar, öğrenme sürecinizin önündeki görünmeyen duvarlardır. Eğer bu zihinsel tuzaklara düşmeden, küçük ama istikrarlı adımlarla ilerlerseniz, İngilizce ya da herhangi bir dili öğrenmeniz hiç de imkânsız değildir. Kendinize dürüst olun, bahanelerinizi değil, potansiyelinizi konuşun. Ve her şeyden önce, dil öğrenmenin bir sonuç değil, bir süreç olduğunu unutmayın.