Neither-nor – Önce aşağıdaki şarkıyı dinleyelim. Ne anlattığına, anlamına bakmaksızın dinleyin. Bir şey anlamazsanız da dinleyin. Sonra başka bir makalede işlediğimiz “either-or” dan sonra bu yazıyı, yani “neither nor” kalıplarını çalışın. Dersin sonunda bu şarkıyı bir daha dinleyin. Farkı göreceksiniz. İşte o şarkı:
Bir başka yazımızda Either-or kalıbına bakmıştık.
Şimdi de neither-nor kalıbıyla yapılmış cümlelere bakalım:
Neither – nor, “ne, ne de…” anlamına gelir.
Neither-nor kalıbının genel kullanıma dair örnek cümlelere bakalım:
You can have neither a cupcake nor pizza. (Ne kek ne de pizza alabilirsin.)
I can bake neither cupcakes nor pies, but I do know how to boil an egg. (Ne börek ne de kek pişirmeyi biliyorum, fakat yumurta haşlamayı biliyorum.)
I want neither the salad nor the soup. (Ne salata ne de çorba istiyorum.)
Ayşe is neither happy nor sad about this. (Ayşe bu konuda ne mutlu ne de üzgündür.)
Mehmet likes neither tea nor coffee; he prefers organge juice. (Mehmet ne çay ne de kahve sever; o portakal suyunu tercih eder.)
I’ve received neither an email nor a message from them. (Onlardan ne bir e-mail ne de bir mesaj aldım.)
Neither do you have to pay , nor do you have to sign anything . (Ne ödeme yapmaya ne de herhangi bir şey imzalamaya mecbur değilsin.)
“Neither – nor” aynı zamanda ismi tanımlayan cümlelerle kullanılır:
Ali, who is neither qualified nor experienced, is now our manager. (Ne nitelikli ne de deneyimli olmayan Ali bizim yöneticimizdir.)
Neither’in başta kullanımı
Neither the cake nor the ice-cream is here. (Burada ne dondurma ne de kek var.)
Neither does she cook nor does she serve the meal. (O ne pişiriyor, ne de yemeği servis yapıyor.)
“Neither-nor” un ikiden fazla seçenekte kullanımı
Neither Ali nor Mehmet nor Fatma is qualified to operate on people. (Ne Ali, ne Mehmet ve ne de Fatma; hiçbiri insanlar üzerinde etkileme niteliğinde değildir.)
Neither rain nor snow nor hail nor sleet can stop us now. (Ne yağmur, ne kar, ne dolu, ne de sulusepken bizi durduramaz!)
“Neither-Nor” ile ilgili okuma paragrafları
“Mr. Rochester, you must neither expect nor exact anything celestial of me – for you will not get it, any more than I shall get it of you: which I do not at all anticipate.” — Charlotte Brontë, Jane Eyre (1847)
“Bay Rochester, benden ne göksel bir şey beklemeli ne de talep etmelisiniz; çünkü onu alamayacaksınız, benim sizden alacağımdan daha fazladır ki, bunu hiç beklemiyorum.” — Charlotte Brontë, Jane Eyre (1847)
***
I found it strange that neither I nor the day seemed in a mourning mood and I felt even annoyed at discovering in myself a sensation of freedom as if I’d been freed from something by his death” — James Joyce, “The Sisters,” Dubliners (1914)
“Ne ben ne de o gün yas halindeymiş gibi görünmüyordu ve sanki onun ölümüyle bir şeyden kurtulmuş gibi içimde bir özgürlük duygusu keşfetmekten rahatsız olmuştum. – James Joyce, “The Sisters,” Dublinliler (1914)”
***
“Neither a man nor a crowd nor a nation can be trusted to act humanely or to think sanely under the influence of a great fear.” — Bertrand Russell, Unpopular Essays (1950)
“Ne bir insanın, ne bir kalabalığın, ne de bir milletin, büyük bir korkunun etkisi altında insanca davranmasına ve akıllıca düşünmesine güvenilemez.” — Bertrand Russell, Unpopular Essays (1950)