Eleştirel Düşünme, günlük yaşamda karşılaştığımız problemlere daha derinlemesine yaklaşmamızı sağlayan bir beceridir. Kabulleri yüksek bir toplumda, itaat kültürünün hakim olduğu ortamlarda eleştirel bir yaklaşım tarzı ne kadar insancıl olabilir? Kendinize bir sorun “Doğru bildiklerimizi ne zaman sorguladık en son?”
Günlük hayatın karmaşası içinde, çoğu zaman bize sunulan bilgileri sorgulamadan kabul eder, olaylara tek bir pencereden bakarız. Oysa gerçek anlayış, yüzeyin ötesine geçmeyi; kalıpların, önyargıların ve alışkanlıkların ötesinde düşünmeyi gerektirir. Tam da bu noktada devreye eleştirel düşünme girer. Samantha Agoos’un TED-Ed videosunda da vurguladığı gibi, eleştirel düşünme yalnızca akademik bir beceri değil, yaşamın her alanında rehberlik eden bir düşünme biçimidir.
Peki, sorgulama alışkanlığımızı nasıl güçlendirebilir, fikirlerimizi nasıl derinleştirebiliriz?
Bu yazıda, eleştirel düşünmeyi geliştirmek için uygulanabilir beş temel adımı birlikte keşfedeceğiz. Hazırsanız, zihinsel konfor alanımızdan çıkma vakti. 😎
Samantha Agoos, video boyunca bu beceriyi geliştirebilmek için beş temel öneride bulunur:
Eleştirel Düşünme Becerisini Geliştirmek İçin 5 Öneri
1-) Sorular Sorun
Agoos’un ilk önerisi, her durumda soru sormaktır.
Kritik düşünmenin ilk adımı, verilen bilgiye hemen inanmamak ve ona dair sorular sormaktır.
Bu, olayları ya da bilgiyi farklı açılardan değerlendirebilmek için gereklidir.
Soru sormak, yalnızca dışarıdan gelen verileri değil, kendi düşüncelerimizi de sorgulamak anlamına gelir. Bu süreç, daha net ve mantıklı bir düşünce yapısına yol açar.
2- Önyargıları Tanımak ve Sorunlarla Yüzleşmek
İnsanlar, bilinçli ya da bilinçsiz olarak önyargılarla hareket edebilirler. Agoos, düşüncelerimizi etkileyen bu önyargıları tanımanın, daha objektif düşünmeye ve mantıklı kararlar almaya yardımcı olduğunu belirtir. Kendi önyargılarımızı tanımak, bizlere daha açık fikirli olmayı ve daha doğru analiz yapmayı öğretir.
3- Farklı Perspektiflerden Bakmak
Kritik düşünme, yalnızca bir bakış açısını değerlendirmekle sınırlı kalmamalıdır. Farklı bakış açıları benimsemek, olayları daha geniş bir çerçeveden görebilmemizi sağlar. Samantha Agoos, her zaman farklı insanlarla konuşmayı, yeni bilgileri ve bakış açılarını araştırmayı önerir. Bu, fikir çeşitliliğini anlamamıza ve daha sağlıklı bir değerlendirme yapmamıza olanak tanır.
4- Beyin Fırtınası ve Yaratıcı Düşünme
Kritik düşünme, bazen doğrusal düşünme tarzlarının dışına çıkmayı gerektirir. Samantha, yaratıcı düşünmeyi teşvik eder; farklı fikirleri bir araya getirip onlarla beyin fırtınası yapmayı önerir. Bu süreç, yeni çözümler üretmek ve sorunlara farklı çözümler geliştirmek için önemlidir. Yaratıcı düşünme, zaman zaman en basit sorunlara bile yenilikçi ve etkili çözümler bulmamıza yardımcı olabilir.
5- Bilgiyi Değerlendirme ve Sonuç Çıkarma
Agoos, bilgi toplandıktan sonra bu bilgilerin doğru ve güvenilir olup olmadığını sorgulamayı önerir. Ele alınan her bilgi, tüm yönleriyle incelenmeli ve farklı kaynaklardan doğrulanmalıdır. Böylece, doğru ve geçerli verilere dayalı sonuçlara ulaşmak mümkün olur.
Sonuç: Eleştiriyi de eleştirin
Eleştirel düşünme, sadece daha iyi düşünmek değil; aynı zamanda daha bilinçli yaşamak anlamına gelir. Samantha Agoos’un önerdiği gibi, soru sormayı alışkanlık hâline getirmek, önyargılarımızla yüzleşmek, farklı bakış açılarını dinlemek, yaratıcı çözümler geliştirmek ve bilgiyi titizlikle değerlendirmek, bu beceriyi adım adım güçlendirir. Bu yetkinliği geliştiren bireyler, karşılaştıkları sorunlara yüzeysel değil, derinlikli ve çok yönlü yaklaşabilir. Günümüz bilgi çağında, düşünmeden inanmak yerine, düşünerek anlamaya yönelmek; sadece bireysel gelişimimizin değil, toplumsal sağduyunun da temelini oluşturur. Unutmayalım ki eleştirel düşünmek, yalnızca zeki görünmenin değil, doğru olanı bulma cesaretinin bir göstergesidir.
Kaynak: https://ed.ted.com/lessons/5-tips-to-improve-your-critical-thinking-samantha-agoos