Öğrenme ve Eğitim

Beyin, Okuma ve Dil – Konuşmanın ve Okumanın Bilimi

"Konuşma zihnin temsili iken, yazı konuşmanın temsilidir." – Aristoteles

Beyin, Okuma ve Dil – Konuşmanın ve Okumanın Bilimi – Konuşma sorunları olan hastalar, araştırmacılara beynin dil ile nasıl ilgili olduğuna dair ilk ipuçlarını verdi. Konuşma yeteneğinin kaybına “afazi (aphasia)” denmektedir. İlk olarak eski Yunanlılar beyin hasarının afaziye neden olabileceğini fark ettiler. Yüzyıllar sonra, 1836’da Marc Dax, düzgün konuşamayan bir grup hastayı tanımladı. Dax, bu hastaların hepsinin beyninin sol tarafında hasar olduğunu bildirdi. Çeyrek asır sonra 1861’de Paul Broca, yalnızca tek bir kelime söyleyebilen bir hastayı tanımladı; “Tan”. Bu nedenle Broca bu hastaya “Tan” adını verdi. Tan öldüğünde, Broca onun beynini inceledi ve sol frontal korteksin bir kısmında hasar olduğunu buldu. O günden sonra beynin bu kısmı “Broca Alanı” olarak bilinmeye başlandı.

—– Sponsor Bağlantı —–

5-12 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN KONSANTRASYONLARI İÇİN

ANZAN MEGA ARİTMETİK BEYİN EGZERSİZLERİ EĞİTİMİ

—– Yazının Devamı —–

Beyin ve Dil – Konuşmanın ve Okumanın Bilimi

1876’da Karl Wernicke, beynin farklı bir bölümündeki hasarın da dil sorunlarına neden olduğunu buldu. Beynin bu bölgesi (“Wernicke Alanı“), Broca bölgesine kıyasla beyinde daha geride ve daha aşağıdaydı. Aslında, Wernicke bölgesi temporal lobun arka kısmındadır. Broca alanı ve Wernicke alanı, kavisli fasikül adı verilen bir sinir lifi demeti ile birbirine bağlanır. Kavisli fasiküldeki hasar, iletim afazisi (aphasia) adı verilen bir bozukluğa neden olur. İletim afazisi olan kişiler dili anlayabilirler ancak konuşmaları anlamsızdır ve kelimeleri tekrar edemezler.

beyin nasıl okuyor - anlama ve okumanın bilimi

Beyin ve Dil – Duyulan Anlamsız Sözcükleri Tekrar Etmenin Nörobilimi

“Dil sesli konuşmayı, okumak ise beyne ulaşan sessiz konuşmayı anlamaktır. Özet olarak okuduğunu anlamak dili anlamaktır. Dili anlamak dilin bileşenlerine hakim olmak demektir. Anlayarak akıcı okuma eğitimleri bu hususu gözden kaçırmamalıdır.” – Melik Duyar / Mega Aktif Okuma

Duyulan bir kelimeyi söylemek için, bilginin önce kulaktan birincil işitsel kortekse ulaşması gerekir. Duyulan sözel bilgi kulaktan birincil işitsel korteks olan “Heschl Girusa gelir. Buraya gelen işitsel uyarılar birleştirilerek birincil işitsel korteks tarafından içten seslendirme şeklinde “sözcük” (veya sözcükler) olarak algılanır.

Amacımız duyulan anlamsız bir sesin veya sözcüğün sesli olarak tekrar edilmesiyse, içten seslendirme sırasında konuşma merkezi olan “Broca Alanı” da aktifleşir. Broca alanı kendisinin yakınında olan “Birincil Motor Korteks“in ağız ve dil kaslarını hareket ettirerek duyduğu sözcüğü anlamını bilmese de direkt olarak söyleyebilir.

duyulan anlamsız sözleri anlamadan söylemenin nörobilimi

Yukarıdaki şekil kişinin duyduğu anlamsız sözel girdiyi anlamadan tekrar etme sürecini göstermektedir. Yüksek sesle anlamsız sözcüklerden oluşan bir metni okumak da aynı mekanizmayı kullanır. Tek fark, uyarının “Heschl Girus”a bu kez kulaktan sözel olarak değil, beynin görme merkezinden yazı (harf kombinasyonları) halinde gelmesidir. Yazılı uyarıların beynin görme merkezine gelinceye kadar olan yolculuğu için ayrıca “Okumanın Nörobilimi” başlıklı yazıyı da okuyunuz.

öğrenme - konsantrasyon - uyku - hafıza - beyin

Beyin ve Dil – Anlamsız Kelimeleri Sesli Okumanın Nörobilimi 

Anlamsız Kelimeleri Sesli Okumanın Bilimi – Sesli okuma işleminde, girdi önce beynin görme merkezi olan “Oksipital Lob“dan çözümleme için “Heschl Girus”a sessiz yazı şeklinde ulaşır. Yazılı girdi önce “Heschl Girus”da çözümlenerek iç seslendirme şeklinde burada duyulur. Kişi çözümlediği kelimenin anlamsız bir kelime olduğunu önceden biliyorsa (*), duyduğunun veya okuduğunun bir anlamı var mı diye beyninde bir dil araştırması yapmaz. Böylece kişi anlamını bilmese de anlamsız yazılı kelimeyi yüksek sesle doğru bir şekilde okuyabilir. Bu süreçte “Heschl Girus” işitsel çözümlemeyi anlam araştırması için “Wernicke Alanı“nı uyarmak yerine direkt olarak konuşma merkezi olan “Broca Alanı”nı uyarır. Orası da “Birincil Motor Korteks”i uyararak çözümlenen kelimenin yüksek sesle söylenmesini sağlar. Beyindeki bu akış aşağıda şekil olarak verilmiştir.

okumanın bilimi - anlamsız sözcükleri sesli okumanın nörobilimi

(*) Bu, durum deney amaçlı olarak okuyucuya önceden “Şimdi anlamsız sözlerden oluşan bir metin göreceksin veya duyacaksın. Bunu olabildiğince hızlı yüksek sesle oku veya duyduğunu hızla yüksek sesle söyle.” denerek sağlanabilir. Şüphesiz bu uygulama için seçilecek anlamsız sözcüklerin anlamlı benzer sesli sözcükleri çağrıştırmayacak özellikte olması önemlidir. Beyin dille ilgili bir ipucu yakaladığında şüphesiz çözümleme sonrası “Broca Alanı” uyarılırken, dille ve anlamla ilgili olan “Wernicke Alanı” alanı da uyarılacaktır.

Yüksek sesle okuyan bir öğrencinin okuduklarını anlamadan burada anlattığım gibi sesli okuyabileceğini fark ettiniz mi bilmiyorum. Anlamayı öğretmenin eksik olduğu bir eğitim birçok ilkokul öğrencisinin bu durumda okumasına sebep olmaktadır. 

beyin - konsantrasyon ve odaklanma - anlayarak okuma - takistoskop - mho

Beyin ve Dil – Duyulan Kelimeyi Anlayarak Söylemenin Nörobilimi

Anlama işin içine girince durum değişiyor – Kulaktan gelen işitsel uyarı sonucu “Heschl Girus” tarafından seslendirilen sözcüğün anlamının da anlaşılması için, “üretilen sözcük” buradan dil işleme bölgesi olan “Wernicke Alanı“na iletilir. Wernicke alanı karmaşık dil işleme bölgesi olan “Angular Girus” ve “Supramarjinal Girus” ile birlikte, beynin hafızayla ilgili depolarını, yani mevcut zihinsel sözlüğünü tarayarak kelimenin (veya kelimelerin / cümlenin) anlamını bulmaya çalışır. Kelimeleri veya kelime kombinasyonlarının dil bileşenlerini zihinsel sözlüğünde bulabilirse okuduğunu anlamlandırma da gerçekleşmiş olur. Ancak bu çok basit bir olay değildir. Burada geçici hafıza kelimeleri hafızasında tutabilmeli ve birleştirerek arama yapabilmelidir. 

okumanın bilimi - duyduğunu anlayarak yüksek sesle tekrarın nörobilimi

Okunan kelimenin zihinsel sözlükte birden fazla anlamı varsa, daha önce okunanların da hatırlanmasına ve içerikten anlamın seçilmesine ihtiyaç duyulabilir. Duyulan ve anlamı algılanan sözcüğün sesli olarak söylenmesi için “Wernicke Alanı” beyindeki “Broca Alanı“nı uyarır. Broca alanı da “Birincil Motor Korteks”i uyarıp, ağız ve dil kaslarını hareket ettirerek ilgili sözcüğün yüksek sesle söylenmesini sağlar.

okuyan beyin - mega aktif okuma

Beyin ve Dil – Kendi Kendine Söylenmenin Nörobilimi

Konuşmanın ve Okumanın Bilimi – Kişinin kendi kendine konuşması veya kendiliğinden bir konuşma başlatması da beyindeki anlama ve konuşma mekanizmalarını kullanır. Bu kez sözcüğü oluşturan sesler kulaktan değil içten gelir. Kişi önce söylemek istediği şeyi ifade edebilecek sözcükleri zihinsel sözlüğünden seçer. Sonra bunları dil kurallarına göre dizerek oluşturur. Bu işlem söylenecek şeyin dilin bileşenleri açısından basitliğine veya karmaşıklığına göre beynin “Wernice“, “Angular Girus” ve “Supramarjinal Girus” bölgelerini kapsar. Beyinde kurgusu yapılan ifadenin yüksek sesle söylenmesi için  “Wernicke Alanı” tarafından “Broca Alanı“na gönderilir. Broca alanı da “Birincil Motor Korteks”i uyarıp, ağız ve dil kaslarını hareket ettirerek planlanan dizilimi söyletir.

okumanın bilimi - bir konuşma başlatmanın nörobilimi

Kişi niyet ettiği şeyi bizzat sesli söylemese de, sanki sesli olarak söyleniyormuş gibi Broca alanında bir aktifleşme görülmektedir. Çoğu çalışma bu akışta Wernice alanının Heschl Girusu hiç uyarmayıp direkt Broca Alanını uyardığını söylese de, bu yargı için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Çünkü sessiz okuma sırasında hem “Heschl Girus” hem de “Broca Alanı” sürekli birlikte aktiftir. Ayrıca anlayarak hızlı okuma eğitimlerimize katılan ve içten seslendirmeye aşırı bağımlı olan birçok katılımcı okurken sürekli bir iç ses duyduğunu ifade etmektedir.

ME-FHT

Okumanın Bilimi – Anlayarak Sessiz Okumanın Nörobilimi

Konuşmanın ve Okumanın Bilimi – Okuma konuşma için oluşan mekanizmayı aynen kullanır. Tek fark, bilgi “Heschl Girus”a kulaktan ses parçaları olarak değil, göz kanalıyla beynin arka tarafındaki oksipital lobdan harf veya yazı parçaları olarak gelir. Gerisi aynı süreçtir. 

Okunan bir kelimeyi konuşabilmek veya seslendirmek için, bilginin önce gözden beyin hücreleri ile oksipital lobdaki “Birincil Görsel Korteks“e ulaşması gerekir. Birincil görsel korteksten “Heschl Girus”a gelen bilgi burada harflerin ses karşılıkları ile birleştirilerek çözümlenir ve birincil işitsel korteks tarafından içten seslendirme şeklinde “kelime” olarak algılanır. Aynı anda konuşma merkezi “Broca Alanı” da uyarılır. Manyetik rezonans görüntülemede (MRI), okuma sırasında Broca alanı da aynı anda hareketlenmektedir. Bu, algılanan kelimenin bir çeşit içten seslendirilmesidir. “Heschl Girus” aynı anda “ses” olarak üretilen kelimenin anlamının bulunması için beynin fonolojik ve anlamla ilişkili olan “Wernicke Alanı“nı da uyarır. “Wernicke Alanı” kelimenin anlamını beyinde ararken, dilin diğer bileşenleri için aynı anda “Angular Girus” ve “Supramarjinal Girus” alanlarını da uyarır. Beynin hafıza depolarından ilgili dil bileşenleri bulunarak okunan anlanır. Okuma ve anlama bu döngünün yeni girdiler için tekrarı şeklinde devam eder.

Okumanın sesli olması halinde, Broca alanı motor korteksi uyararak ses telleri, ağız ve dil kaslarını harekete geçirerek okunanların sesli olarak söylenmesini sağlar.

okumanın bilimi - anlayarak sessiz okuma - okumanun nörobilimi

Beynin Broca, Heschl girus, Wernicke ve Açısal girus gibi dil merkezleri, konuşma, dil ve okuma üretimlerinde yoğun olarak yer alırlar. Okuma ve konuşma için bu bölgelerin kendi içlerindeki sinaptik yapılarının iyi çalışıyor olması önemlidir. Bu seviyede etkin çalışma için beyindeki “gri madde” önemli bir rol oynar. Ayrıca korteksin ayrı lokasyonlarında bulunan bu bölgelerin birbirleri arasındaki iletişimleri için de beyindeki “beyaz madde” etkindir.

okuma nedir - okumanın bilimi

Tekrar etmem gerekirse, okuma ve anlama basit bir olay değildir. Geçici hafızanın okunan kelimeleri hafızasında tutabilmesi ve birleştirerek arama yapabilmesi gerekir. Okunan kelimenin zihinsel sözlükte birden fazla anlamı varsa, daha önce okunanların da hatırlanmasına ve içerikten anlamın seçilmesine de ihtiyaç duyulabilir.

süper öğrenme - süper konsantrasyon - anlama - süper okuma

Okumak Yazılar Aracılığıyla Konuşmaktır!

Şunu fark ettiniz mi bilmiyorum. Aslında okuma, yazma ve anlama beyinde konuşmanın öğrenilmesi sırasında gelişen hazır bir sistemi kullanıyor. Bu sistemin başarılı olması için, beyinde “Heschl Girus”, “Broca Alanı”, “Wernicke Alanı” ve“Angular Girus” alanları arasında sağlam nöral ağlar (otobanlar) kurulmalı ve çok sağlam bir zihinsel sözlük geliştirilmelidir. İlkokul öğrencilerinin akıcı okumalarını ve okuduklarını anlamalarını geliştirmek için beyindeki bu bölgeler arasında nöral ağlar kurulmasını sağlayan sistematik bir eğitime ihtiyaç vardır. İlkokul öğrencileri için beyin tabanlı böyle hazır bir eğitim programı arıyorsanız, “Mega Aktif Okuma” eğitim programını incelemenizi tavsiye ediyorum.

beyin - anlayarak akıcı okuma - supramarjinal girus

Tavsiye Edilen Makaleler:

Çocuklar İçin Temel Matematik Becerileri – Hızlı ve Etkili Bir Şekilde Nasıl Geliştirebilirsiniz?

İlkokul Öğrencileri İçin Anlayarak Akıcı Okuma Eğitimi Nasıl Olmalı? Scarborough’un Okuma Halatı Modeli

Heschl Girusu (Heschl’s Gyrus) – Konuşmanın ve Okumanın Anahtarı

Melik DUYAR

www.MrMemory.com
Başa dön tuşu